Her gün 100 gr dondurma ama sağlıklı olanından

Dondurmanın çocukların kemik gelişimine katkı sağladığı gibi yetişkinlerin günlük kalori ihtiyacını da karşıladığını biliyor muydunuz?

Yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma magnezyum, potasyum, demir ve fosfor gibi minerallerin yanı sıra A, B, C, D, E grubu vitaminlerini de barındırıyor ve yetkililer çocuklarda fazla olan kalsiyum ihtiyacının karşılanması için dondurma tüketmelerini öneriyorlar. Sütte bulunan kalsiyum ve fosfor miktarı dondurma yapımında daha da yoğunlaşmakta olduğundan her gün 100 gram dondurma, çocukların gelişimi açısından oldukça önemli. Ancak bu miktarın aşılması şişmanlığa yol açabiliyor. Süt ihtiyacını karşılamanın yanı sıra diğer tatlılara oranla kalorisinin düşük olması dondurmayı daha da tercih edilir hale getiriyor. Dondurma tüketilirken dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu da unutmamak gerek; dondurmanın sağlık ile hijyen koşullarına uygun olması ve açıkta satılan dondurmaların alınmaması gerekiyor. Aynı zamanda market raflarında yerini almış çeşitli markaların da ne gibi katkı maddeleri ile yapıldığını merak ediyorum.

1406210925-onlarca

Birçok kriterin üzerinde olduğunu düşündüğüm, sağlık koşullarından şüphe duymadığım bir markayı tanıtmak istiyorum size. Dondurmacci’nın özelliği doğal dondurma yapıyor olması… Doğal dondurma, yapay girdi kullanmadan doğal girdiler ile üretilen dondurmadır. Dondurmacci’da dondurmalarını yaparken çiğ süt kullanıyorlar. Meşhur Aysun the Sütçü’nün çiftliğinden tedarik ediyorlar sütü. Aysun The Sütçü’yü bilmeyenleriniz için; kendisi yetiştirdiği ineklerine hiçbir şekilde antibiyotik vermiyor ve en hijyenik koşullarda yaşamlarını sağlamalarına özen gösteriyor. Katkısız ve yağ oranları ve vitaminleri ile değerleri yüksek olan sütünü İstanbul’a kapınıza kadar dağıtıyor dilerseniz. Piyasadaki UHT sütler %3-3,2 yağ içerirken Aysun hanımın sütü mevsimsel olarak %3,8-4,2 yağ oranlarında seyrediyor. İşte Aysun Hanımın bu özel sütlerini alıp, kendileri pastörize edip, dondurma yapıyorlar.

dondurma_with_berries

Ayrıca tüm aromalarını da kendileri doğal ürünlerden üretiyorlar. Fındığı, fıstığı, meyveyi, sakızı alıp kendileri yine doğal yöntemlerle işleyip dondurmaya katacak hale getiriyorlar. Sorduğum için güvenerek yazıyorum, kesinlikle gıda boyası ve gıda aroması katkısı yapmıyorlar, yani ürünlerin kendi doğal renk ve aromaları ile çalışıyorlar. Mevsimine uygun meyveleri seçmeye özen gösteriyorlar aynı zamanda. Hijyene çok dikkat ediyorlar ve Bureau Veritas’a denetimlerini teslim etmişler.

BUNU DA OKU:  Bir annenin seslenişi: "Çocuğuma şeker vermeyin"

Özel lezzetleri bulmaktan, yaşantımızda karşımıza çıkan lezzetleri, baharatları tat ve aroma verebilecek malzemeleri denemekten keyif alıyorlar ve hoşlarına gidenleri de menülerine ekliyorlar. Sizi şaşırtacak tadlar arasında lavanta, kişniş, kakule, tahin ve cezerye mevcut.

Yazın bu dayanılmaz sıcakları için size birkaç dondurmalı tatlı tavsiyesi vermeden de geçemeyeceğim.

Sakızlı Dondurma Üzerine Nar’ın Nane/Limonlu Reçeli

nane&limonreceli

En başta çok basit ama tadına doyamadığım bir lezzet var. Sakızlı dondurma üzerine Nar Gurme’nin Nane/Limon’lu katkısız reçelini koyup lütfen bir deneyin. Ben sadece bu yüzden yaz hiç bitmesin istiyorum.

Bir de sırada yine vazgeçemediğim, misafirlerimin de bayıldığı bir tarif var…

Dondurmalı Milföy Sandviçi

dondurma_milfoy

1 dikdörtgen milföy hamuru

250 gr dondurma (ben sakızlıya bayılıyorum)

250 gr yaban mersini

250 gr çilek

1 çorba kaşığı pudra şekeri

Dondurmalı milföy sandviç hazırlanışı ise:

  • Milföy hamurunu yağlı kağıt üzerine alıp merdane ile düzeltin.
  • 3 parmak kalınlığında dilimleyin.
  • Dilimlerin üzerine elinizle hafifçe bastırıp yağlanmış fırın tepsisine aralıklı olarak dizin.
  • Önceden ısıtılmış 180 dereceye ayarlı fırında üzerleri kızarıncaya kadar pişirin.
  • Soğuyan milföyleri ikişer ikişer üst üste yerleştirip aralarına dondurmaları, çilekleri ve yabanmersinlerini, dondurmayı değişimli olarak ilave edin.
  • Üzerlerine pudraşekeri serpiştirip servis yapın.

Dondurmalı milföy sandviç artık hazır.

 

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Beslenme, Çocuk ve Bebek, Gıda, Tarifler, Yeme İçme
Temmuz sebze ve meyveleri

Bu ay ne tüketeceğiz?

Kapat