Kanun değişikliği yayınlandı: Ormanlık alanlarda madencilik faaliyetleri yapılabilecek
Bugün Resmî Gazete’de yayınlanan Orman Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanuna göre bundan böyle ormanlık alanlarda maden faaliyetleri yapılmasına Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilecek.
Bunun yanında kamusal ya da özel ormanlarda madencilik faaliyetleri ile ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin yapımına da izin verilebilecek.
Şubat ayında 6 Şubat depreminin ardından yapılan değişiklik ile de havaalanı veya havalimanlarında havaalanı tesisleri yanında yolcuların sağlık, otel, motel, lokanta, akaryakıt istasyonu, dini tesis, terminal binaları, alışveriş üniteleri gibi zaruri ihtiyaçları karşılayacak tesislere ve orman sayılan alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde taşlık, kayalık, verimsiz orman alanlarında lisanslı güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine izin verilmişti.
Yayınlanan kanun değişikliğinin tamamı şöyle:
“Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, verimli orman alanları, orman parkları, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz.”
“Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi hususlar genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilir.
Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilir. Rehabilite maksadı ile bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir veya Bakanlıkça uygun görülmesi halinde ihale mevzuatına göre gerçek ve tüzel kişilere yaptırılabilir.”
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara’nın açıklamalarına göre 1956 – 2002 yılları arasında madencilik ve turizm gibi faaliyetler için yapılaşmaya açılan ormanlık alan 250 bin hektarken, 2002 yılından bu yana, son 20 yılda yapılaşmaya açılan ormanlık alan 540 bin hektar oldu.
Özkara’nın açıklamalarına göre, parçalanma ve daralmanın en büyük sebeplerinden biri 2B. Orman vasfını yitirdiği belirlenen alanlara 2B arazisi deniyor. Bu şekilde 640 bin hektar saha orman olmaktan çıkarıldı.
Ormanlık alanların korunması konusunda bir diğer ciddi tehdit ise iklim krizi. Yangınlarındaki artışların tesadüf olmadığını belirten Özkara şdurumun ciddiyetini şöyle anlatıyor, “İklim değişikliğinin de etkisiyle orman yangınlarında artış yaşanıyor. İklim değişikliği için tedbirleri almazsanız söz konusu yangınları azaltmazsınız. 12,5 milyon alan yangına hassas. Bu da Kahramanmaraş’tan başlayarak Ege’ye oradan da Trakya’ya kadar çıkıyor. Yüzde 15’e tekabül eder. Toplumu yangına hazırlamalıyız. Yangına hemen müdahale edilemezse yangın büyür.”
Kaynaklar:
Resmî Gazete
Cumhuriyet