Mısır şurubuna dikkat

Geçtiğimiz hafta sonu New York Times’ta Gary Taubes’in bir yazısını okudum. Amerika’daki mısır şurubu tüketiminden ve sağlığa getirdiği tehlikelerden bahsediyordu.

Gary Taubes aynı zamanda İyi Kalori, Kötü Kalori kitabının da yazarı. Aşırı glikoz ve fruktoz tüketiminin vücudumuza verdiği zararları sorgulanırken, ne yazık ki şu güne dek çaresi bulunamamış bazı kanser türlerinin de sebebi olmakla suçlanan mısır şurubunun aynı zamanda diyabet, kalp hastalıkları ve siroza sebep olduğu biliniyor. Biyolojik etkileşimde nişasta bazlı şeker ve şekerin aynı özellikleri gösterdiği konusundaki yanılgıları da anlatan Taubes, belki bir yemekte zehir etkisini göstermeyen şekerin 1.000 kullanımdan sonraki ölümcül kansere sebep olma olasılığını anlatıyor. Diyor ki; “Şeker ve fruktoz zengini mısır şurubunu farklı şekillerde metabolize etmemizden kaynaklanan ve karaciğerimizde yağ birikimine neden olmasından dolayı insülin direnci ve metabolik sendromun kalp hastalıkları, diyabet ve obezliğe yol açması mümkün. Senelerce vücudumuzda biriken mısır şurubunun toksik olma ihtimali söz konusu. Ancak uzun süreli çalışmalardan sonra kanıtlanabilecek bu elbette.”

mag-17Sugar-t_CA1-popup-v3

Biliyorsunuz ki sağlıklı olabilmemiz için gıdanın da sağlıklı olması en önemli konulardan biri, o yüzden bizler gıdanın üzerinde bu kadar hassasiyetle duruyoruz. Biz gereken şekeri zaten gerekli kaynaklarından alıyoruz. Belki bu enteresan grafikleri gördükten sonra şeker alımınıza biraz daha özen gösterirsiniz. Grafiklerde şeker ve mısır şurubu tüketimini görebilirsiniz. Korkutucu değil mi? Sadece küçük bir hatırlatma olsun dedim…

BUNU DA OKU:  Kalsiyum takviyeleri ve kanser arasında bağlantı bulundu
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Gıda Gündemi, Yeme İçme
Yumurta dediğin nedir ki?

Alışverişte yumurta sorunsalı.

Kapat