“O ayı belki kuduzdur”
Erzurum’da yaşanan ayı saldırıları şüphesiz çok acı ve üzücü. Fakat, silahları kuşanıp bölgede yaşayan 2.000 ayının peşine düşmeden önce sorulması gereken sorular yine görmezden geliniyor. Yine bir avuç insan dışında hiç kimse ayıların neden insanlara saldırmış olabileceğini düşünmüyor.
Bölgedeki HES ve baraj çalışmaları, vahşi hayvanların doğal yaşam alanlarına verilen zarar ve bu zararın getirdiği açlık ve çaresizlik konuşulmuyor. En büyük endişemiz ayı korkusuyla silahlanan köylünün yanlışlıkla birbirine ateş etmesi.
Bir yandan da, Erzurum Avcılık ve Atıcılık Spor Derneği Başkanı Abdullah Erzurum, “Bölgede iki binin üzerinde ayı var. Bunlar teker teker vurulmazsa insanların canına kast edecek. Hayvan hakları hiçbir zaman insan canından önemli değildir. Hayvanseverleri ben anlamıyorum. Bir insanla hayvanı daha ayıramıyorlar. Bir insanın sokak köpeği kadar değeri yok. Hayvanseverler kendilerini atsın, köpekleri yaşasın. O ayının vurulmamasını isteyenler ne biliyor? O ayı belki kuduzdur. Hayvanlarla insanları ayırmamız lazım” gibi bir açıklama yapabiliyor.
* Ayılar da insanlar gibi temel ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamına devam edebilen canlılardır. Bu canlıların yaşam alanlarına dalıp, besin kaynağı olan dereleri dinamitle patlatırsanız, bu bölgelere doğayı öldüren santraller kurarsanız, onlar da kendilerine yeni yaşam alanları aramaya başlarlar.
Şu an bölge halkı için yaşamsal tehdit oluşturdukları düşünülen ayılar kendi zevkleri için ya da KUDUZ olduklarından dağlardan inip evlere insanlara saldıran canavarlar değil, doğal yaşam alanından kovulan, yeni besin kaynakları aramaya zorlanan canlılardır. Önce bunu bir anlayalım. Bunu bir anlayalım ki; şehirleri istila eden farelere, plaja inen domuzlara, köyleri basan vahşi hayvanlara, kıyılara vuran ölü balık yığınlarına, toplu kuş ölümlerine şaşırmayalım.
* http://www.sabah.com.tr/Yasam/2011/09/01/erzurumda-ayi-saldirisi-can-aldi
