Paylaşmaya hazır mısınız?
Dünyada yepyeni bir trend var: Paylaşmak.
Kanımca 2007 Aralık’ında Amerika’da başlayan ekonomik kriz, çılgınca tüketmeye alışmış toplumları bir silkeledi. Krizden etkilenenler alışkanlıklarını sorgulamaya başladılar. Bu şekilde tüketmeye devam edersek, bu dünyanın bize yetmeyeceğinin de farkına vardılar. Son yıllarda paylaşımı destekleyen yeni bir düzen ortaya çıktı.
Artık kullanmadığımız eşyalarımızı paylaşabileceğimiz web siteleri, birbirimizden ücret yerine hizmet karşılığı yapabileceğimiz değiş-tokuş siteleri, araba paylaşımı siteleri gün geçtikçe artmaya başladı. Dünyanın birçok ülkesinde şehir içi ulaşımda belediyelerin sağladığı ortak bisikletler kullanılıyor. Hatta yaşadığınız mahallede yemek paylaşımını bile bulabileceğiniz web siteleri var. Türkiye’de bize gelince, ben açıkçası halen çılgınca tükettiğimizi düşünüyorum. Daha düne kadar, %11’le dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisiyiz diye, keyfimiz yerindeydi. Bize hiçbir şey olmaz, diyorduk ki, dün bir devlet bakanımız çıkıp harcamaları durdurun, kemerleri sıkın dedi. Kriz-mriz telaffuz etmeye bile korktuğum kelimeler. Ancak bizim de sonu gelmeyecekmiş gibi tüketmeye “Dur,” dememiz gerekiyor. Yoksa eskilerin dediği gibi “Allah sonumuzu hayretsin,” demek kalıyor. 10 yerine 1 alarak da gayet yaşanabiliyor. Ya da artık kullanmadığınız bir şeyi arkadaşınızla ya da internet ortamından birisiyle paylaşırsanız, onların da kullanmasını mümkün kılıyorsunuz. Dikkat edin, eski demek istemiyorum. Zira size eski görünen bir eşyanız, iyi durumdaysa başkası için son derece kullanışlı olabilir. Mesela eşyalarınızı www.olevole.com ‘da veya freecycling‘de paylaşabilirsiniz. Yeni bir şey öğrenmek istiyorsanız, başka bir hizmet karşılığı Zumbara zaman bankasını kullanabilirsiniz. Ulaşım için, hem cebiniz hem karbon ayak iziniz tasarruf etsin diye araba paylaşmak istiyorsanız, ortakoto.com‘dan sizinle aynı yöne gidenleri bulabilirsiniz. Yeter ki siz paylaşmaya hazır olun, her şey elinizin altında.