Penguenlerin doğal yaşam alanı AVM değildir
Hayvanat bahçelerinin ve hayvan gösteri merkezlerinin ve doğal yaşam parkı adı altında kurulup onlarca farklı türde hayvanın kilit altında tutulduğu cazibe merkezlerinin varlığı, yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada yaşanan ve büyük tepki toplayan bir konu.
TIKLAYIN: Hayvan zulmüne sebep olan 10 tatil şekli
Birkaç gün önce İstanbul Akvaryumu, televizyonda ve sosyal medya hesaplarında Kutup penguenlerinin ilk kez Türkiye’ye geldiklerini ve bundan böyle İstanbul Akvaryum’da sergileneceklerini ‘müjdeleyen’ bir reklam yayınladı.
Bu reklam, hayvanların doğal ortamlarında yaşaması gerektiğini savunan kişiler tarafından büyük tepki ile karşılandı.
kutup pengueni görmek isteyen kutuplara gitsin, penguen’in florya’da işi ne? doymadınız para için hayvanları hapsedip sergilemelere… https://t.co/KPku8G7Ugd
— kutup zencisi (@kutupzencisi) December 27, 2016
Bu hayvan düşmanlarına para kazandırmayalım. Lütfen paylaşın. Kutup penguenlerinin bu ülkede ne işi var ulan ! #Penguen #SonDakika https://t.co/abhTHgWC7E
— Chrimsch (@barischrimsch) December 27, 2016
aqua florya’ya getirilen penguen, BİR KUTUP HAYVANLARINI RAHATSIZ ETMEMİŞTİK! ????
— ella_bella (@Cennet_KIZI_35) December 27, 2016
bi’ kişi de çıkıp demiyor ki; “kutup penguen’inin türkiye’de ne işi var?” https://t.co/GFEuAsrRVK
— Volkan Kaya (@bombalasi) December 27, 2016
Böyke saçma şey mi olur, penguen yahu.. Kutup pengueni!! https://t.co/DKxfIC5VyX
— zerrin konuralp (@ZerrinKonuralp) December 27, 2016
Bunun üzerine bu penguenlerin İstanbul’a getirilmemesi için bir kampanya başlatıldı ve İstanbul Akvaryumu’nun bitişiğindeki Aqua Florya hesabından durum ile ilgili açıklama yapıldı.
Bu açıklamaya istinaden biz de sizlerin dikkatini birkaç noktaya çekmek ve bu konu hakkındaki fikirlerimizi söylemek istedik.
1. Kapalı doğal ortam diye bir şey yoktur, olamaz. Hayvanların doğal yaşam alanları alışveriş merkezleri değil türlerine uygun iklime sahip, yüzlerce hektarlık açık alanlardır.
2. Duyduğumuz rahatsızlık Kutup penguenleri ile sınırlı değildir, tutsak olarak eğlence merkezlerine getirilmesi planlanan tüm hayvanlar için aynı durum söz konusudur.
3. Yunus parkı, hayvanat bahçesi, eğlence parkı gibi tesislerin tüm dünyada rağbet görmesi; yeni tesislerin kurulmasını da bu tesislere yeni hayvanlar getirilmesini de meşrulaştırmaz. Penguenlerin getirildiği kardeş akvaryumlar da bahsettiğimiz döngünün birer parçasıdır.
4. Hayvanların alışık oldukları iklim ve coğrafyalarından uzaklaştırılmaları birçok fiziksel ve ruhsal hastalığa neden olabilir. 2014 yılında Güney Amerika kıyılarından alınıp Birleşik Krallık’taki bir hayvanat bahçesine getirilen penguenler yeni hava koşullarına alışamayıp hastalandıkları, bakıcılarının bu penguenlere düzenli olarak Prozac da dahil olmak üzere birçok ilaç verdikleri ortaya çıkmıştı.
5. İstanbul Akvaryumu’nun tarihine baktığımızda 2003 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir projesi olarak duyurulduğunu, ihalenin yap-işlet-devret yöntemi ile 30 yıl süreyle İstanbul Akvaryum Turizm Ticaret Ltd. Şti’ne verildiği ve 268 milyon TL’lik toplam maliyetinin 138 milyon TL’sinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandığını görüyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yatırımlarını hayvanları tutsak eden eğlence merkezlerine değil, sokaklarda sahipsiz ve aç dolaşan binlerce hayvanın gerektiği şekilde bakılmasına harcamaya davet ediyoruz.
Not: Bu yazıyı yazmak için İstanbul Akvaryumu ile ilgili kaynaklara bakarken bu kompleksin kaçak bir yapı olduğu, açıldığı ilk 16 ay boyunca kira sözleşmesi dahi yapılmadığı ve bu 16 ayın sonrasında da yıllık 4 milyon 510 bin lira kira bedelini belediyeye bir kez bile ödemediği bilgilerine denk geldim.
Kaynaklar:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi