Sizce biz kaç kişiyiz?
Yüksek katılımlı protesto deyince, çeyrek asırı yeni ardında bırakmış hafızam ne yazık ki Susurluk olayının ve cumhuriyet mitinginin ötesine geçemiyordu bu yıla kadar.
İlki; çocuk aklımla, ailemle balkona çıkıp tencere kapaklarıyla ses çıkarıp, ışıkları yakıp söndürdüğümüz bir eğlence; ikincisi ise İzmir sokaklarının kıpkırmızı bayraklarla kaplandığı, hep bir ağızdan şarkıların söylendiği kalabalığın büyüsüne kapıldığım fakat sonucunu hatırlamak istemediğim dev bir yürüyüş aklımda.
Ulusça sürekli şikayet eder halde olup bir türlü topluca harekete geçememekten, rahatsızlıklarımızın lafta kaldığından yakınırken; Yeşiller Partisi, İstanbul karmaşasının göbeğindeki yemyeşil vahanın varlığı tehlikeye girince, bugüne kadar gördüğüm en güzel kampanyalardan birine imza atıı: 2 Milyon İstanbullu.
İki kıtayı birbirine bağlayacak üçüncü köprünün Avrupa ayağının Belgrad Ormanı‘na kurulması ve dolayısıyla bölgedeki 2 MİLYON ağacın katledilmesi söz konusu, artık duymayan kalmadı. Katılımın giderek arttığı kampanya gönüllüleri metro çıkışında, kalabalık meydanlarda karşıma çıkarak yüzümü güldürüyorlar haftalardır. El ilanı dağıtıp, tüm samimiyetleriyle durumun vehametini yoldan geçenlere aktarmaya çalışan gönüllülerin protesto projesi de bana sorarsanız son derece anlamlı ve duygusal.
Kampanya logosu ise az sonra bahsedeceğim tüm ayrıntıların çarpıcı bir özeti. Belgrad Ormanı’nın yok olmasına ‘dur’ diyenler olarak 2 Ekim Cumartesi akşamı saat 20.00’de belirlenen buluşma noktalarında toplanıp mumlar yakacağız. İki milyon ağacın yok edilmesine gönlü razı gelmeyen iki milyon İstanbullu aranıyor! Greenpeace‘ten Bostancı Sakinleri Derneği‘ne, Tuncel Kurtiz‘den Güneri Civaoğlu‘na tüm doğa severler gibi biz de cumartesi akşamı iki milyon ağaç için sokaklarda olacağız.
‘Bana sorun değil çözümlerle gelin‘ diyenlere ise sunulacak cevap çok. İstanbul trafiği kuşkusuz günün neredeyse her saatinde bezdirici. Ama çözüm de her boş bulduğumuz alanı asfaltla kaplamak olmamalı. İlk olarak hayata geçirilmesi beklenen Marmaray projesi var, Marmaray kullanıma açıldığında nasıl bir tabloyla karşılaşacağımızı bilmezken bu acele niye? Toplu taşıma zaten hep konuşulan, hep yaygınlaştırılmaya çalışılan ebedi çözüm. Şahsen metrobüs başlangıç noktalarına yapılan dev otoparkları araç sahipleri açısından çok işlevsel buluyorum.
Prof. Semih Tözcan‘ın geçtiğimiz yıl Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısında önerdiği 4. Levent ile Göztepe arasına yapılacak ve yap, işlet, devret mantığıyla devlete kuruş gider getirmeyecek sualtı metrosu projesi de bana sorarsanız oldukça yapıcı. Prof.Dr. Ahmet Vefik Alp ise Pendik-Yeşilköy arasında 50 km’si deniz üzerine kurulacak 80 km’lik yüzer otoray sistemini öneriyor.
TEMA‘nın çarpıcı mesajı ise büyüleyici: üçüncü köprüyü yapacağımıza birinci köprüyü yıkalım! TEMA birinci köprünün yıkılıp yerine iki katlı ve raylı sistemli bir köprü yapılmasını öneriyor. Bu önerilerin her biri çevreyle dost ve hayata geçirilebilir projeler.
Kampanyanın internet sitesindeki sayaç büyük buluşma için geri sayarken lütfen siz de bu kampanyaya kayıtsız kalmayın. Çevre dostu, uygulanabilir projelerin Ankara’dakilere duyurulması için mumlarınızı alıp bu Cumartesi gecesi bize katılın. Sosyal medya siteleri üzerinden, telefonla, e-posta yoluyla kampanyanın daha geniş çevrelere duyurulmasına yardımcı olun. Beraber yemeğe çıktığınız iş arkadaşlarınıza kampanyadan haberdar olup olmadıklarını sorun. Ailenizle, çocuklarınızla konuşun. 2 milyon ağacı birebir savunalım.
Saat 20.00‘de buluşma noktalarından birine gitmek üzere evden çıkmadan önce de kampanyanın internet sitesine girip imza kampanyasına katılmayı unutmayın.
