Türkiye Yerel Yeşil Enerji Platformu kuruldu

Dünya elektrik üretimin çoğu mülkiyetleri büyük şirketler ya da devletlere ait, büyük ölçekli, ve çoğunlukla çevreye zararlı fosil yakıtlar kullanan santraller tarafından karşılanıyor. Üretilen elektrik de merkezi bir santralden uzun mesafeli iletim hatları vasıtasıyla tüketim merkezlerine, kentlere, ekonomik faaliyet odaklarına ve daha küçük yerel topluluklara ulaştırılıyor ya da çoğunlukla ulaştırılamıyor.

Bu senaryoda her ölçekte tüketiciler ve yurttaşlar hep kaybeden oluyor; çünkü üzerinden hiç bir söz sahibi olmadıkları ve yaşadıkları dünyayı yavaş yavaş katleden bir elektrik piyasasının pasif tüketicileri olarak ya elektrik yoksunluğu, ya da kesintiler ve fiyatlardaki gel-gitler içinde yaşıyorlar.

Peki nedir bu senaryonun alternatifi?

Cevap yerel enerji, yani kendi elektriğini üretmek!

Elektrik üretimin tüketileceği yerde ve yerel paydaşların katılımıyla yapılması üretilen elektriğin verimliliğini artırıyor; elektrik fiyatlarını düzene sokuyor; yerel ve ulusal ekonomiye katkı yapıyor; elektrik tedariğini güvence altına alıyor; ve de yerel toplulukların kendi kaderlerini tayin etmeleri olasılıklarını artırıyor.

Yerel paydaşların elektrik üretim projelerine katılımı nasıl sağlanabilir? Bireysel konut veya çiftlik projelerinin yanı sıra kooperatifler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşlarının mülkiyetindeki projeler bireylere elektrik üretiminde pay sahibi olma olanağı tanımaktadır.

Peki yerel enerji sadece bir çevresel ve toplumsal sorumluluk projesi mi, yoksa ekonomik olarak da etkileri var mı?

Örnek olarak dünyanın yenilenebilir enerji liderlerinden Almanya’ya bakalım: Ülke genelinde elektrik üretiminin %20’si yenilenebilir kaynaklardan sağlanırken, bu projelerin %50’sinin mülkiyeti (çoğunlukla kooperatifler yoluyla) bireylere ait. Rüzgar enerjisi alanında dünya liderlerinden olan Danimarka’da ise sayıları 100’ü geçen yenilenebilir enerji kooperatifleri, 150.000 aileye ait 3.000 adet rüzgar türbini kurdular.

Ülkemizde ise elektrik piyasası büyük şirketlerin kasasını doldurmakta, enerji güvenliği ve fiyatları bir vanaya bakmakta, enerji sektörü çevreyi kirleten ve iklimi değiştiren bir rotaya kilitlenmiş görünmekte, ve hidroelektrik santralleri derelerin, yerel toplulukların ve ülkemizin cansuyunu tehdit etmektedir. İşte bu şartlar altında Türkiye’de artık ‘enerji demokrasisi’ kavramını yaşama geçirme vakti gelmiştir.

BUNU DA OKU:  Buzulları ziyaret eden Game of Thrones yıldızı uyarıyor: Kış yaklaşmıyor

Türkiye’deki yenilenebilir enerji ve insan potansiyeli göz önüne alındığında, ülkemizin yerel enerji üretimi alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi olabileceği açıktır. Fakat bunun için de toplumsal farkındalık, teşvik edici mevzuat, ve devlet, sivil toplum ve özel sektör nezdinde destek mekanizmalarının varlığı büyük önem taşımaktadır.

Ve artık ülkemizde bu hedefler doğrultusunda çalışan bir oluşum var: Türkiye Yerel Enerji Platformu, ülkemiz elektriğinin yerel yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak ve halk tarafından üretilmesinin yolunun açılması amacını taşıyan bir bilgi paylaşımı ve fikir alışverişi platformu olarak kuruldu.

Yerel enerji, dünya yenilenebilir enerji sektöründe son yılların en ilgi çekici gelişmelerinden biri. Peki nedir bu ‘yerel enerji’, ve Türkiye’de bu alanda neler oluyor?

Özel sektör, devlet kurumları, sivil toplumdan temsilcilerin ve ilgili bireylerin bir araya geldiği bu platform vasıtasıyla dünyadan en son yerel enerji proje ve mevzuat haberleri 15 günde bir elektronik olarak yayınlanan bir bültenle platform üyeleriyle paylaşılacak. İlk bülten 15 Kasım 2013 tarihinde yayınlandı. Platforma üye olmak ise çok kolay, tek yapmanız gerek bu linkteki formu doldurmak ya da yerelyesilenerji@gmail.com adresinden platformun kurucuları Dr. Baha Kuban ve Derya Tarhan’a ulaşmak.

Çevreye ve insan sağlığına zararlı, merkezi, büyük ölçekli elektrik üretiminden; çevre ve insan dostu, yerel, ve halka açık üretime geçmek dünyanın tek kurtuluşu gibi görünüyor. Bu geçişi yapmak için de topluluk ve bireylerin yenilenebilir enerji sektörüne doğrudan üretici olarak katılmalarının, ve bu üretimden doğacak ekonomik, çevresel ve toplumsal faydaları doğrudan kendilerinin deneyimlemeleri büyük önem taşıyor.

İşte bu sebeple, haydi Türkiye kendi enerjini üretmeye! Yerel enerji veya bu platform ile ilgili daha fazla bilgi için yerelyesilenerji.blogspot.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, İyi haberler, Kent, Topluluklar, Yenilenebilir Enerji
25 Aralık Çarşamba Babylon Lounge’da buluşuyoruz

2014'e merhaba demeden hemen önce 25 Aralık Çarşamba günü saat 18:30'da Beyoğlu Babylon Lounge'da buluşuyoruz.

Kapat