Avlanma ile ilgili alınan yeni kararlar doğal hayatın geleceği ile oynuyor

Geçtiğimiz hafta tehdit altında olan üveyik diye bilinen kuş türüne avcı başına bir günde 8 adet olmak üzere bir av limiti getirildi. Aslında buna av limiti yerine, kuş katliamı demek belki daha doğru olur. Çünkü soyu tükenmekte olan bir kuş türüne böyle bir kota koymak bu kuş türünün geleceği ile oynamak demektir.

Ancak birkaç hafta evvel Resmi Gazete’de yayınlanan Merkez Av Komisyonu kararları bırakın soyu tükenmekte olan kuşları korumayı, bilakis avcılara daha fazla sayıda ve daha fazla alanlarda kuş avlama imkanı veriyor. Bu kararlar ile ülkemizde şu ana kadar avlanmaya açık olmayan sulak alanlarda avlanmak hemen hemen tamamıyla serbest hale getirildi.

Hemen akla gelen soru ise peki bu kuş avlama kotaları ve kararları neye göre veriliyor. Yapılması gereken pek tabii biyologların ve kuş gözlemcilerinin edindiği verilerin toplanması; hangi türden ne sayıda var, hangileri tehdit altında gibi bilimsel bir yaklaşım üzerinden harekete geçilmesi.

32124354

Ama maalesef, bu konuda uzman olan biliminsanları yerine kararlar avcı derneklerinin isteklerine göre alınmış gibi duruyor .Öyle ki, bilimsel veriler göz ardı edilerek “avcılar” arasında yapılan anketle “türlerin sayılarının arttığı” verisi kabul edildi ve ülkemizde üreyen tek kaz türü “boz kaz” ve “kaşıkgaga ördeği” de ava açılmış. Doğal hayatı korumak bu şartlarda gittikçe zorlaşıyor.

Şu anda hali hazırda Change.org üzerinden bu karara karşı bir kampanya devam ediyor. Sizde bir bu kampanyaya desteğinizi vererek bu canlıların korunmasını sağlayabilirsiniz. Kampanyanın Change.org sayfasına buradan ulaşabilirsiniz: http://chn.ge/24vpbJk

Kaynaklar:

http://www.iucnredlist.org/details/22690419/0
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/05/20160526M1-1.pdf

BUNU DA OKU:  Nefes almak için son günler
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ergem Şenyuva

İstanbul'da doğdum büyüdüm. Hep bu şehri, kültürel ve doğal mirasını koruma derdindeydim. Bir yandan yeşili ve doğayı nasıl gelecek nesillere bırakırız kaygım vardı. 2006 senesinin sonunda hayatımı değiştiren olay oldu ve kızım doğdu. Yaptığım her şeyi sorguladığım ve tekrardan en başa döndüğüm bir dönemden sonra, kurumsal hayata veda ettim. 2009 yılında Al Gore'un iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen Climate Project derneğinin Türkiye temsilcisi oldum. İklim değişikliğini ve yaşadığımız dünyanın nelerle karşı karşıya olduğunu fark ettikçe, elimi taşın altına sokma zamanı geldi diye düşündüm. 2010 yılının sonunda Yeşilist'i kurdum. Bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimize, hepimizin atabileceği küçük adımlarla büyük şeyler başarabileceğimize inanıyorum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Genel, Hayvanlar
Dünyanın en mavi ve berrak sularına sahip 16 tatil noktası

Yaz tatili için geri sayımın başladığı günlere gelmişken biz de dünyanın en mavi ve en berrak sulara sahip 15 tatil...

Kapat