San Fransisko’da pişen, bir gün bize de düşer mi?

Bugün San Francisco’da yaşayan, gıda ve doğru beslenme adına halka doğru hizmetleri sunabilmek için çalışmakta olan yakın bir arkadaşımın Facebook’daki bir haberi bana umut verdi.

Gerçi bu haber San Francisco’dan ama genele yayılacağından çok ümitliyim. Obezite oranlarının en üst seviyede olduğu bu şehirde fast food lokantalarında satılan sağlıksız çocuk menülerinin yanında artık bedava oyuncak verilmeyecekmiş. Çocukların elinde McDonalds, Burger King ürünleri gördükçe zaten içim burkuluyor. Bu görüntü karşında gözümün önünde bir top ‘GDO birikintisi’, yağ ve şeker oluşuyor ve çocuklar onları yiyorlar, kabus gibi.

Çocukları sağlıksız beslenmeye teşvik ettiği iddia edilen çocuk menüsü uygulamasına getirilen sınırlama dahilinde; 600 kaloriyi geçen, aşırı yağlı ve şekerli içecek içeren ve çocuklara meyve sunmayan çocuk menülerinin yanında oyuncak verilemeyecek. Benzeri bir tasarı bu yıl içinde Amerika’da Santa Clara’da da onaylanmış ve belli besin değerine sahip olmayan menülerin yanında oyuncak verilmesi engellenmişti.

McDonald’s adına konuşan Danya Proud, “Bu karar karşısında hayal kırıklığına uğradık. Bu karar müşterilerimizin istediği bir şey değil. Menülerle verilen oyuncaklar eğlencenin bir parçası” dedi. Tasarıyı onaylayan yetkililer ise “Çocuklarımız hasta. San Francisco ülkede çocuk obezite oranlarının en yüksek olduğu bölgelerden biri” dedi. Bana kalırsa çocuklar erken yaşta bu ucuz yemeklerin yanında gelen bedava oyuncaklara alıştırılıyorlar. Ve bir adım sonrasında bir de bakıyorsunuz ki çocuk hep bunlardan yemek istiyor. Çocuklarda erken yaşta görülen kalp rahatsızlıkları, şeker hastalıkları gibi problemlerde bu tip gıdaların etkisi olduğu şüphesiz.

Bu da bir başlangıçtır, bir umuttur. Bu karar fast food’a yapılmış önemli bir yıkımdır bence.

Daha nicelerine…

BUNU DA OKU:  Ne yesem?
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Beslenme, Çocuk ve Bebek, Gıda, Gıda Gündemi
“Ekoloji Günleri”ni gezdim

Organik meraklılarına duyurulur: “Ekoloji Günleri" 4-7 Kasım tarihleri arasında açık olacak

Kapat