Yeni Zelanda’da artık doğal alanlar birer kişi olarak tanınıyor
Bir kara parçası yasalar önünde bir kişi olarak kabul edilebilir mi? Ya bir su kaynağı? Eğer bu soruyu Yeni Zelanda’da soruyorsanız, size olumlu bir cevap vereceklerdir. Yeni Zelanda’nın eski bir ulusal parkı, yasal olarak kişilik haklarını kazandı. Bir ırmak sisteminin de aynı hakları çok yakında elde edeceği düşünülüyor.
TIKLAYIN: Butan’da kraliyet bebeğinin doğumu 108.000 ağaç dikilerek kutlanıyor
Her ne kadar kulağa çok değişik bir durummuş gibi gelse de, bazı ülkelerde şirketler de benzer haklara sahip. Yeni Zelanda hükumeti ve bölgenin yerli halkı Maori grupları arasındaki bu anlaşma, ülkenin doğal kaynakları üzerindeki koruma haklarını problemini de çözeceğe benziyor.
Yeni Zelanda başsavcısı Chris Finlayson, yerli halklarla uzun süren tartışmalar sonrasında bu noktaya ulaşıldığı söylüyor. Maori halklarının “Ben nehirim, nehir de ben” inancını baz alan bu yeni yasa tasarısı, Maori halkını tanımlayan bu coğrafi bölgeye kişisel haklar verecek.
1954 yılından 2014 yılına kadar, Te Urewara bölgesi 2 bin kilometreye yayılan bir ulusal parktı. Te Urewera Yasa Tasarısı ile o tarihten sonra hükumet bölgeden yasal haklarını çekip, bölgeye herhangi bir kişinin sahip olduğu hak, güç, görev ve sorumlulukları devretti.
Yasa geçtiği sırada Maori halklarını temsil eden Pita Sharples, bu yasanın insanın doğa üzerinde hakimiyeti olduğu sanrısına etkili bir alternatif olduğunu belirtti.
Yasal anlamda bir devrim olarak nitelendirilen bu karar, aynı zamanda herhangi bir insana zarar unsuru göstermeye gerek kalmadan direkt doğaya gelecek zararlar üzerinden bölge adına dava açma hakkı tanıyor.
Te Urewara’dan sonra ise kişilik haklarını kazanması beklenilen bölge Whanganui Irmağı. Maori halkı bu ırmağı; bölünemez, dağlardan denize kadar uzanan, yaşayan bir sistem olarak kabul ediyor. Parlamentoda bu sene içerisinde onaylanması düşünülen bu yeni tasarısı ile Whanganui Irmağını da bir kişi olarak tanımlayabileceğiz.
Hem ırmağı, hem de ulusal parkı insanlar eskisi gibi ziyaret edebiliyor. Kamuya açık hali devam eden bu iki doğal kaynakta sadece avcılık gibi izin gerektiren aktiviteler, Yeni Zelanda hükümeti ve Maori halkının temsilcileri tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından yönetiliyor.
Asıl merak uyandıran soru ise, acaba bu yasal tasarı Yeni Zelanda’dan başka yerlerde de uygulanabilir mi? Maori halkı özellikle Kanada’dan bazı yetkililerin yasa tasarısının detaylarını incelediğini belirtiyor. Kanada’nın yeni başbakanı Justin Trudeau, geçtiğimiz günlerde yerel halkların yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik yeni yaptırımlar düşündüğünü belirtmişti.
(Kaynak: The New York Times)
Geri bildirim: ilk kez bir 'NEHİR CANLI BİR VARLIK’ olarak tanındı | İnsanlık Güneşi Vakfı