Asbest Raporu yayınlandı: İstanbul kanser tehlikesi ile karşı karşıya, önlem alan yok

Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) tarafından hazırlanan İstanbul Asbest Raporu, kentlilerin birinci derece kanser yapıcı özelliği bulunan asbest maddesine maruz kaldığını ortaya koydu.

Türkiye’de kullanımı ve ticareti 2010 yılında yasaklanan asbest maddesi yoğun olarak inşaat, otomotiv, gemi, kaynakçılık, izolasyon ve yangın önleme sektörlerinde kullanılıyor. Kentsel dönüşüm çılgınlığı ile beraber yıkılan ve yıkılmasına karar verilen milyonlarca binanın neredeyse hepsinde asbest olma olasılığı çok yüksek. Ölçüm yapılmadan yıkılan bu binalardan yıkım sırasında asbest açığa çıkıyor ve inşaatta çalışanlar, aileleri ve o civarda yaşayan mahalleli açısından risk oluşturuyor.

Rapora göre, kentte yıkım öncesi asbest denetimi yapan sadece 7 ilçe belediyesi bulunuyor. Bağcılar, Şişli, Kadıköy, Beşiktaş, Ataşehir, Kadıköy, Maltepe, Tuzla ilçeleri dışında yıkım öncesi asbest denetimi yapılmadığı için, bakım, onarım, güçlendirme ve yıkım işlerinde çalışanlar, aileleri ve aynı çevre komşuları bilmeden ciddi boyutta asbeste maruz kalıyor.

Asbestin insan sağlığı açısından ciddi zararları olduğu kaydedilen raporda, “Asbestli yapı ürünlerinin üretim ve kullanımı 2010 yılından bu yana yasak olmasına rağmen, 2010 öncesi yapılarda bulunan asbestli ürünlerin varlığı, özellikle de kentsel dönüşüm ile yıkılan yapıların atıklarıyla asbest liflerinin çevreye dağılması ile gelecek en az 20 yılın önemli bir sağlık ve çevre sorununu oluşturmaktadır. Asbest, akciğer, gırtlak ve sindirim sistemi kanserlerine yol açmaktadır. Bunlar içinde en yaygını akciğer kanseridir. Genellikle uzun vadeli yüksek seviyeli maruz kalmalardan kaynaklanır” denildi.

Kentsel dönüşüm sürecinde asbeste maruz kalınabilecek iki durumun olduğu kaydedilirken, “Birincisi; binada eğer asbest varsa, asbest uzaklaştırılmadan bina yıkıldığı zaman çevreye ciddi miktarda asbest yayılacaktır. Bu durum o bölgede yaşayanlar, o bölgeyi güzergah olarak kullananlar ve çalışanlar için ciddi bir risk oluşturmaktadır. İkincisi de binadan asbest uzaklaştırma işlemi sırasında gerekli önlemler alınmadığı takdirde yine aynı riskler mevcuttur” denildi.

Kentsel dönüşüm ve bina yıkımlarında asbest varlığı ve asbestin uzaklaştırılması süreçlerinin titizlikle kontrol edilmeli gerektiği vurgulanan raporda şu uyarılar yapıldı: “Mevcut stokta yapılacak bakım, onarım, güçlendirme ve yıkım işlerinde çalışanlar, aileleri ve aynı çevre komşuları bilmeden ciddi boyutta asbeste maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Asbest yönetmeliğe uygun önlemler alındıktan sonra uzaklaştırılmalı. Asbestle çalışılacak bölge karantinaya alınmalı, çalışanların uygun ekipman ve donanımla çalışmaları sağlanmalı. Asbestin yaratacağı riskler göz ardı ediliyor. Belediyeler yıkım öncesi binalarda asbest kontrolü yapmalı. Kentsel dönüşüm ile yıkılacak binalardan numuneler alınarak akredite bir laboratuvarda asbest varlığı kontrol edilmeli. Eğer asbest yoksa yıkıma izin verilmeli ancak asbest varsa ilgili yönetmelik hükümlerine göre asbestin uzaklaştırılması sağlanarak binanın yıkımına izin verilmelidir.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker aracılığıyla 9 Mayıs 2016 tarihinde Meclis’e taşınan soru önergesine hala yanıt vermiş değil. Yanıtı aranan sorular şunlardı, “*2004 yılından itibaren İstanbul’da kaç binada yıkım gerçekleştirilmiştir? Yıkımı gerçekleştirilen binaların kaçında ilgili yönetmelik gereği yıkımdan önce uzaklaştırılması gereken asbest, civa, asit vb. tehlikeli maddeler uzaklaştırılmıştır?, Yıkımlarda sonra ortaya çıkan asbestli malzemelerden mevzuata uygun olarak bertaraf edilenlerin miktarı ne kadar?, Bina yıkımlarının yoğun olduğu bölgelerde çevreye yayılan asbest miktarını belirlemek için ortam ölçümü yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise sonuçları nelerdir? Yapılmamışsa sebebi nedir?”

Raporun tamamı için buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynaklar:
TMMOB
Birgün

BUNU DA OKU:  Sonbaharda İstanbul
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gündem, Kent, Mimari, Topluluklar
Kenya: Yeni bir sayfa (2. bölüm)

Yakın zamanda kızlarımızı da alıp Kenya’ya gittik. Toplamda 7 gün geçirmemize rağmen o kadar yoğun ve güzel zaman geçirdik ki,...

Kapat