Türkiye’de kadın maaşları 2,5 kat daha düşük; İzlanda, Almanya ve Fransa ise maaş adaletsizliğine savaş açıyor

Fransız ihtilalinin bir parçası olan “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganı sonunda Fransa’da kadınlar için gerçekleşiyor. Fransız hükümeti kadınları etkiliyen maaş adaletsizliğini geçmişte bırakmak için sağlam bir plan geliştirdiklerini açıkladı. 

Associated Press, planın hala gelişmekte olduğunu belirtse de, hükümetin kısa bir süre içinde şirketlerden kadınlar ve erkekler için ödedikleri ortalama maaşları açıklamasını isteyeceği belirtiliyor. Açıklama geçtiğimiz günlerde İzlanda’nın kadın ve erkekler arasındaki maaş adaletsizliğini yasadışı olarak kabul etmesinden sonra geldi. Kısa bir süre önce de Almanya maaş adaletsizliğini ortaya çıkarmak için bir şeffaflık yasası düzenlemişti.

İzlanda’da yapılan maaş adaleti gösterisine katılım her yaştan oldu.

Kadınlar erkeklerin yarısı kadar maaş alıyor

Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum/WEF) dünya genelinde yaptığı bir araştırmaya göre, kadınların erkeklerle aynı maaşı almaları ve iş yerinde eşit bir şekilde temsil edilmeleri için 217 yıl beklemesi gerekiyor. WEF’in yaptığı açıklamaya göre kadınlar, erkeklerin yaklaşık yarısı kadar maaş alıyor ve bu durum cinsiyetler arasında yüzde 58 oranında bir ekonomik uçurum oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) tarafından yayınlanan Dünya Kadınlarının Gelişimi 2015-2016 raporuna göre, dünyada erkeklerin dörtte üçünün iş gücüne katılırken kadınların sadece yarısının iş gücüne katılıyor. Gelişmekte olan bölgelerde kadınların istihdamının yüzde 95’e yakınının kayıt dışı olduğunu belirten rapor, cinsiyetler arası maaş farkının çocuklu kadınlarda daha da genişlediğine dikkati çekti.

Türkiye’de ise durum daha vahim bir durumda. DİSK Genel-İş Araştırma Dairesi’nin araştırmasına göre, kadın işsizliği giderek artıyor, çalışabilen kadınlar ise erkeklerden 2.5 kat daha düşük ücret alıyor. Araştırmaya göre artan işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşılması için geniş tanımlı işsizlik oranına bakmak gerekiyor. Kadınların geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27,9; rapora göre bu veri “işsizliğin kadınlaştığını” gösteriyor.

BUNU DA OKU:  Çernobil'in 30. yılında nükleerin etkileri konuşulacak

Türkiye’de kadın istidamı azalıyor

Türkiye’de işgücüne katılan işçi sayısı her geçen gün artarken istihdam artmıyor ama bu durum erkek ve kadınları farklı etkilemekte. 2015 Kasım ayında kadınların istihdama katılım oranı yüzde 27,5 iken 2016 Kasım ayında bu oran değişmemiş. Erkekler açısından da bir değişim söz konusu değil.

Özellikle ‘ev işleri’ ve aileye bakma görevi üstlenen 11 milyon 45 bin kadın çalışma hayatına katılamıyor, yaptığı bu işler ise görünmez olarak kalıyor. TÜİK’in 2015 Zaman Kullanımı Anketi’ne göre, kadınlar ev ve aile bakımına günlük 4 saat 17 dakika ayırırken, erkekler günlük sadece 51 dakika ayırıyor.

Çalışma hayatına katılan kadınları ise cinsiyet bazlı alınan kararlar bekliyor. Kadın istihdamı özellikle hizmet sektöründe yoğunlaşıyor. Kasım 2015’te sanayi sektöründe yüzde 11,33 olan kadın istihdamı oranı Kasım 2016’da yüzde 10,97’ye düşerken; hizmetler sektöründe yüzde 16,73 olan kadın istihdam oranı yüzde 17,41’e yükselmiş durumda.

Türkiye’de çalışan kadınlar ise hakkını alamıyor

Rapora göre hizmetler sektöründe kadın istihdamının artmasının nedeni; eğitim, sağlık, temizlik, bakım hizmetlerinin ‘kadın işi’ olarak görülmesi. Bankacılık, finans, satış, büro işleri gibi işler için de prezantabl olma yani ‘iyi görünme’ halinin etkili olduğu belirtiliyor. İnşaat sektöründeki artışın nedeni ise bu sektörün hızla gelişmesi ve kadınların sektörde inşaat işlerinin büro kısmında çalışıyor olmaları.

Bu işlerde ise ücret eşitsizliği sürmekte. Küresel ölçekte yapılan toplumsal cinsiyet araştırmalarında ücret eşitsizliği sıralamasında Türkiye, 145 ülke arasında 98’inci sırada. Ayrıca ücretli çalışmada kadınların erkeklere göre günlük 23 dakika fazla çalıştığı, ancak emeğinin karşılığını alamadığı belirtiliyor.

Dünya Ekonomik Forumu (2016) cinsiyet eşitsizliği ölçeği ile yapılan hesaplamaya göre de, Türkiye’de bir kadın günlük ortalama 1 dolar kazanırken, bir erkek günlük ortalama 2,27 dolar kazanıyor. Yani kadınların erkeklerden yaklaşık 2,5 kat daha az ücret alıyor.

BUNU DA OKU:  Kadınlar Günü'nüz kutlu olsun

Cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmeli

Yapılan onlarca araştırma, kadınların istihdama eşit ve daha fazla bir şekilde katıldığı zaman ekonomik büyümenin hızlandığını gösteriyor. Özellikle bu yönde kadınlar ve kızlar için yapılan eğitim harcamalarının, son 50 yılda OECD ekonomilerin büyümesinin %50’sinden sorumlu olduğu belirtiliyor.

Ekonomiye ve çalışma hayatında daha fazla kadın olması aynı zamanda ekonomik, politik ve sosyal organizasyonların aldıkları kararlarda değişikliklere farklı seslere karşı daha demokratik yaklaşmalarına yol açıyor. Buna ek olarak kadınların kazanımları daha etkili bir şekilde çocuklara gidiyor, bu ailelerde yiyecek ve eğitim harcamaları artıyor.

Giderek daha fazla ülke bu konuda adım atmaya başlamışken, Türkiye’nin atması gereken adımlar diğer ülkelere göre daha fazla görünüyor. DİSK Genel İş Araştırma Dairesi’nin raporu çalışma yaşamında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılması gerekenleri şöyle listelemiş:

  • Kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek ve geçici çalışma biçimlerine (taşeron, kiralık işçilik, kısmi süreli çalışma gibi) karşı tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalı.
  • Kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmeli.
  • Kadın ve erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliği giderilmeli.
  • Ücretli ebeveyn izni, kadın ve erkek ayrımı yapılmadan tüm çalışanlar için bir hak olarak tanınmalı.
  • İşyerlerinde kadınlara yönelik şiddet ve tacizde kadının beyanı esas alınmalı, denetim ve ceza mekanizmaları işletilmeli.
  • Sendikalar, kadınların yoğun olduğu işkollarına ve istihdam biçimlerine yönelik örgütlenme modelleri geliştirmeli.
  • Sendikalı kadın işçilerin özgün sorunlarına yönelik toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı toplu sözleşmeler yapılmalı.
  • Kadınlara özgü görülen ev içi sorumlulukların çözümü için kamu politikaları hayata geçirilmeli. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalı.
  • Kadınların sürekli eğitim olanaklarına kavuşmaları için eğitim politikaları cinsiyet eşitliği temelinde yeniden düzenlenmeli ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı.
BUNU DA OKU:  6. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Dünya Kongresi bu yıl Türkiye’de düzenlenecek

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Görkem Gömeç

Boğaziçi Üniversitesi ve SUNY Binghamton'da Küresel ve Uluslararası İlişkilerden sonra İsveç'te Uppsala Üniversitesi'nde Sürdürülebilirlik üzerine master yaptı. Teknoloji, kitlesel değişim ve akıllı politikalar ile çözümler bulabileceğimize inanıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Hayat, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Ofis
İstanbul’da geri dönüşüme kazandırılan atıklar, istanbulkart’a kredi olarak yüklenecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin , yeni uygulamasıyla geri dönüşüme atık kazandıranların İstanbulkart’larına, atıkların değeri kadar para yüklemeyi planlıyor.

Kapat