Bi Değişik Dikiş Okulu: Başka bir gardrop mümkün

Biz onu Slow Food Fikir Sahibi Damaklar’dan tanıdık ama Ayşenur Arslanoğlu’nun bir de Bi Değişik Dikiş Okulu var. Herkesin hazır giyime merak saldığı bu aşırı tüketim gündeminde, bize dikiş dikmeyi, onarmayı, yamamayı, kısaca üretmeyi öğretiyor. Elle emek vererek diktiğimizin sihrini keşfetmeyi, unuttuklarımızı hatırlamanın büyüsünü gösteriyor.

Ergem Şenyuva: Ayşenur Arslanoğlu kimdir? 
Ayşenur Arslanoğlu: 1983’de istanbul’da doğmuşum, burada büyüdüm. Marmara Üniversitesi’nde İktisat ve ardından yüksek lisansta Kalkınma İktisadı okudum. Akademik eğitimim sırasında ve sonrasında şekillenen haliyle, dikiş uğraşımı bir zanaate dönüştürmeye karar verdim. Kostüm terziliğine odaklanıp Seattle’da Taproot Theatre’daki stajım sonrası bu alanda devam etmek üzere kendi dikiş atölyemi, Terzihane’yi kurdum.

Aynı zamanlarda tanıştığım Slow Food hareketi ve Fikir Sahibi Damaklar grubuna gönüllü olarak katılarak da sosyal bilimle olan ilişkimi aktif bir alana taşıdım. Şimdi Terzihane’de kostüm, kukla, farklı sanat uygulamaları üretiyor, İstanbul’un önemli sanat ve kültür kurumlarıyla, yapım şirketleriyle, yönetmen ve sanatçılarıyla çalışıyorum. Mimar Sinan Sahne ve Dekor bölümünde ‘kuklada kostüm uygulama’ dersi ve kendi atölyemde de temel dikiş eğitimleri içerikleriyle programlar yürütüyorum. Slow Food Fikir Sahibi Damaklar’daki gönüllülüğüm ise yakın bir zamanda kurucu liderimiz Defne Koryürek’in bayrağı bize devretmesiyle, grubun yeni liderlerinden biri olarak devam ediyor.

TIKLAYIN: Anne, aşçı ve gıda aktivisti… Defne Koryürek

E.Ş: Bi Değişik Dikiş Okulu’nu kurma fikri nasıl çıktı?
A.A:Terzihane’yi ilk kurduğumdan beri dikiş konusunda eğitim ve atölye talepleriyle karşılaştım. Kukla konusunda uzmanlaşma serüvenim ayrı ama dikiş eğitimini üstlenmek konusunda biraz düşünceliyim. Fakat anlatacak çok şeyim de var, niye durayım dedim. Her şeyden önce kendimi nasıl geliştirdiğimden yola çıkarak biraz değişik de olsa bu konuyu paylaşmaya karar verdim. Arkasında bazı hayaller de yok değil. Bir de tecrübeyle biriken yöntem ve bilgi aktarımında, zanaatin temeli olan süreçten bahsediyorum, toplumca eksik olduğumuzu gözlemliyorum. Bu konuda biraz kolları sıvamaktı isteğim.

BUNU DA OKU:  10 Aralık'ta Toprak Ana Gününü kutlayalım!

E.Ş: Herkes dikiş dikebilir mi?
A.A: Emin değilim. Bunu beceri anlamında cevaplamıyorum. Mutlaka becerir herkes ama sürdürebilir mi, orası özde bir keşif. Eğer zaman verirse, gün be gün iğneyi daha iyi tutar, makası daha rahat kullanır, kumaşı tanır ve bedeni kavrar. Sabırlı olursa da parça parça işler, sıra sıra birleştirir ve tamamlar. Keyifle yaparsa da uydurur durur, kendi istediği gibi olur.

E.Ş: Şimdilerde herkes hazır giyime alıştı. Peki kimler dikiş dikiyor?
A.A: Giyim ihtiyacını karşılamak üzere dikiş diken ve sadece diktiklerini giyen insan sayısı fazla değil. Dikiş dikmek zahmetli bir şey, zaman alan bir şey. Zevki, neticenin gururu, özgünlüğü bir yana iyi bir parça dikip çıkarmanın ve o parçayla haftayı, sezonu geçirmenin pratiği ayrı bir konu. Dolayısıyla zamanı olup, düzenine uydurabilenler dikiyor. Çok çeşitli yaş gruplarından ve yaşam düzenlerinden insanlarla karşılaşıyorum. Fakat gruplarsak en çok anneler ve anneanneler dikiyor.

E.Ş: Giyim üzerinden nasıl bir değişim mümkün?
A.A: Başka bir gardrop mümkün ama bunu popüler deyimlerle tarif etmekte acele etmeyeceğim zira hâlâ bütün parçalarıyla sarsamadığımız, alternatifini yaratamadığımız bir düzenin içinde, -mış gibi yapmak huzursuz ediyor. Fakat çok önemli bir adım, düşüncede fikirde başlayabilir. Giyimle tarif ettiğimiz değerleri yeniden düşünelim. Aynı kıyafetleri giymekten çekinmeyelim örneğin. Ancak o zaman bir kaban dikip kışı geçirir, ipekli bir gömleğin zahmetine katlanabiliriz. Ya da bunu bir terzinin yapması tam bir ihtiyaç olur ve yerini bulur, karşılığı oturur. Kıt kanaat gizemli bir deyiş, daha çok fısıldanmalı kulaklarımıza.

E.Ş. Bi Değisik Dikiş Okulu’nu nasıl takip edebiliriz? Atölyeler de var mı?
A.A: Artık bir YouTube kanalı var, Bi Değişik Dikiş Okulu. Adım adım temel bilgileri, pratik dikiş fikirlerini paylaşıyoruz her hafta. Terzihane’de de devam ediyor atölyeler. Daha çok özel dersler niteliğinde şimdilik en fazla üç kişilik grup dersleri de yapabiliyoruz. Atölye ancak o kadar kişiyi alıyor da… En baştan ve biraz ortadan gibi genel programlar var ama özellikle öğrenmek uygulamak istediğiniz olursa ona göre de şekillendirebiliyoruz dersleri.

BUNU DA OKU:  Lüfer Bayramı'nda buluşalım

Bi Değişik Dikiş Okulu YouTube kanalı
Instagram
İnternet Sitesi

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ergem Şenyuva

İstanbul'da doğdum büyüdüm. Hep bu şehri, kültürel ve doğal mirasını koruma derdindeydim. Bir yandan yeşili ve doğayı nasıl gelecek nesillere bırakırız kaygım vardı. 2006 senesinin sonunda hayatımı değiştiren olay oldu ve kızım doğdu. Yaptığım her şeyi sorguladığım ve tekrardan en başa döndüğüm bir dönemden sonra, kurumsal hayata veda ettim. 2009 yılında Al Gore'un iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen Climate Project derneğinin Türkiye temsilcisi oldum. İklim değişikliğini ve yaşadığımız dünyanın nelerle karşı karşıya olduğunu fark ettikçe, elimi taşın altına sokma zamanı geldi diye düşündüm. 2010 yılının sonunda Yeşilist'i kurdum. Bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimize, hepimizin atabileceği küçük adımlarla büyük şeyler başarabileceğimize inanıyorum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Hayat, Kendin yap, Moda, Sanat ve Tasarım, Tekstil
20 Haziran’da, Moda’da: Eski kotlara yeni hayatlar

20 Haziran'da Atölye X House Project'te yapılacak “Denim’in Dünyası” atölyesinde hem sürdürülebilir denim üretimi hakkında bilgiler verilecek hem de upcyling...

Kapat