Çevrecilerin kaleminden çıkmış bir Yıldız Savaşları senaryosu: Şiddet İçermeyen Pasif Yıldız Direnişi (1. Bölüm)

22 Ocak 2018 Ayşegül Yalvaç 2.157 yorum alternatif senaryo, çevreci filmler, star wars

Yıldız Savaşları serisinin son filmi Aralık ayında gösterime girdi ve böylece efsane seri, popüler kültür gündemini daha fazla meşgul etmeye başladı. Serinin son filmi, belli başlı sahneler ve daha önceki serilerde olmayan figürler nedeni ile vegan ve vejetaryenler tarafından eleştirildi. Bunun başlıca nedeni bazı sahne ve figürlerin hayvan sömürüsüne referans olan bir içeriğe sahip olmasıydı.

Son bölümün yazarı ve yönetmeni Rian Johnson bu eleştirilire soru cevap etkinliklerinde cevap vermeye çalışırken gündeme gelen ekoloji, hayvan hakları ve çevrecilik konuları geçmişte çevreci bir aktivistin bloğunda paylaştığı Yıldız Savaşları serisi ile ilgili şaşırtıcı bir senaryoyu hortlattı. Bu senaryo Yıldız Savaşları serisinin çevreci bir versiyonu.

2006 yılında yayınlanan bu blog yazısında George Lucas’ın değil ancak çevrecilerin yazdığı bir Yıldız Savaşları senaryosundan bahsediliyor. Senaryo da Yıldız Savaşları olarak değil Şiddet İçermeyen Pasif Yıldız Direnişi olarak adlandırılıyor.

Yıldız Savaşları serisinin Yeni Bir Umut bölümünde İmparatorluk tarafından inşa edilmiş veya ettirilmiş bir savaş üssü vardı. Ölüm Yıldızı’ndan bahsediyorum. Ölüm Yıldızı İmparatorluk’a ait bir savaş üssü olmasının yanı sıra, gezegenleri patlatıp yok edecek kadar güçlü, küçük bir Ay ile kıyaslanabilecek kadar devasa, gri renkli ve küresel bir yapı idi.

Ölüm Yıldız’ı gerçekten de adının hakkını veren bir savaş üssüydü. İçerisinde İmparatorluk filosunun sağladığı gücün yarısından çok daha fazlasını sağlayacak güçte turbo lazerler bulunuyordu. Mağaralı bir iç yapıya sahipti, içerisinde İmparatorluk birliklerinin yanı sıra gözaltı ve sorgulama hücreleri vardı. Konik bir oda içerisinde ise ana lazer silahı barındırıyordu. Ölüm Yıldızı, silahlarını Prenses Leia Organa’nın Alderaan adlı huzurlu dünyasına doğrultmuştu. Maalesef bu gezegen de halkı da kül ve enkaz haline geldi.

Blog yazarı burada yine çevre konumuzla bağlantı kuruyor. Çok sevdiğimiz Dünya gezegenimiz yok edilirken bunu izlemeye zorlanan bir esir olmanın acıtan bir yanı vardır. Prenses Leia Organa bunu yaşamıştır. Çevre aktivistlerinin bugün hissetikleri Leia’nın esaretinde hissettikleri ile paralel olabilir.

Yine de kahramanımız Luke Skywalker, Chewbecca ve Han Solo’nun da desteği ile Ölüm Yıldızı’nı yok etmeyi başarıyorlar.

Bunu nasıl yaptıklarına bir değinmek gerekiyor. İsyancılar, yani serideki iyiler tarafı, Ölüm Yıldızı’nda teknik bir tasarım hatası tespit ediyorlar. Çaldıkları veriler sayesinde bunu tespit etmek pek zor olmuyor. Küçük bir ışın kalkanına sahip termal egzos deliği reaktörün kalbine yönlendirilmiştir. Egzos deliğine proton torpidolar gönderildiği takdirde meydana gelen zincirleme tepkimeler sonucu reaktör tam çekirdeğinden yok edilebilecektir. Sonrası malum Luke Skywalker bu işi halletti.

Bu kadar ayrıntıya girmemin bir sebebi var çünkü buradan bir sonuca varacağız. Küçük bir proton torpido, akıllıca bir kullanım ile Ölüm Yıldızı’ndaki tasarım hatasını kullanarak, koskoca İmparatorluk’un devasa savaş üssünü yok etti. Anlaşılan Darth Vader Ölüm Yıldızı’nın ihalesini bizim mütehaitlere vermiş (!) birileri malzemeden çalarken ciddi bir hata yapmış. Buradan, yumuşak bir karın bulup, birlik ve beraberlik gücü ile tahribatlara son vermek mümkün olabilir mesajını çıkarabiliriz. Çevre katliamcılarının, iklim dengeleri ile oynayan, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirleten sistemin kendi kendini yok edecek zincirleme bir reaksiyona girmesi ne kadar güzel olurdu.

Ancak blog yazarı Jensen Derrick ‘’filmin orijinal sonu bu değil’’ diyor, asıl çevrecilik ile bağlantı orijinal olmayan bu senaryoda var.

Şöyle ki Yıldız Savaşları’nın bu alternatif senaryosunda isyancı gruplar Ölüm Yıldızı’nı patlatmazlar. Bunun yerine İmparatorluk’un galaksiler arası seyahatini yavaşlatacak yöntemler uygularlar. Örneğin, İmparatorluk tarafından yok edilmesi planlanan gezegenlerin sakinlerine gurme kahve vb. tarzda ürünler satmaları için girişimcilik programları düzenlenir. Satış yapılacak hedef kitlesi ise Ölüm Yıldızı sakinleridir. İmparatorluk sakinleri ve hatta birlikleri için terk edilmiş gezegenlere ekolojik turlar düzenlenir. Bunun amacı da, İmparatorluk için bu gezegenlerin ekonomik anlamda önemli olduğunu hissettirip, onları gezegen yok etme sevdasından vazgeçirmektir.

Ama senaryonun en şok edici kısmı ise, isyancılar grubunun İmparatorluk’a dava açması. Darth Vader’ın yaptırdığı çevresel etki değerlendirmesi raporu gezegen yok etmenin, galaksi çevresine kayda değer bir etkisi olmadığını söylüyor. Kimler verdi acaba ÇED muaf onayını Darth Vader’a? Haliyle isyancılar bunun çok yanlış olduğunu kanıtlamak için galaktik mahkemelere başvuruyorlar. Bununla da yetinmiyorlar. Darth Vader’ın yönetiminde koltuk sahibi olduğu şirket ürünleri galakside protesto ediliyor. Galaksinin dört bir yanından Darth Vader’a mektuplar yağıyor.