Doğa’nın elinden tutan bildik bir yüz daha
Dünyanın her tarafından doğayı koruma ve sürdürülebilir yaşamı destekleme kampanyalarına katılan yüzlerce sanatçı benim gözümde ‘sanatçı duyarlılığı’ dediğimiz şeyin varlığının en güçlü kanıtı.
Sevdiğim, takdir ettiğim isimlerle paralel çıkarları savunmak da ayrı hoşuma gidiyor. Sene başında Greenpeace Türkiye’nin nükleer karşıtı kampanyasına destek veren Şevval Sam’ın kampanya videosu çok hoşuma gitmişti. Geçtiğimiz gün de Jeux d’enfants ve La Vie en Rose filmlerinden hatırlayacağınız Marion Cotillard’ın yine azılı bir doğasever olan Nicole Kidman’la yaptığı bir telefon görüşmesinin metnine denk geldim ve Cotillard’ın baş koyduğu proje çok hoşuma gitti. Çocukluk ve gençliğini Fransa’nın küçük bir kasabasında geçiren sanatçı bir süredir Kongo’daymış. Kongo’da iç savaşın bitmesinin ardından büyük otorite boşlukları ve kuralsızlık baş gösterdi. Bu kaostan faydalanmayı amaçlayan bazı yatırımcılar da dev iş makineleriyle Kongo’daki yağmur ormanlarına dalıp ağaç katliamına başladılar. Halk yatırımcıların beklediğinden daha dirençli çıkınca neyse ki gözler bu bölgeye çevrildi. Cotillard’da durumdan haberdar olunca Greenpeace’le iş birliği yapıp bölgeye gitmiş ve Kongo’nun dünyanın en eski ormanlarından biri olan yağmur ormanları hakkında bir belgesel çekmek için kolları sıvamış bile. Habere çok sevindim. Umarım bu kampanyaya verilen destek büyür ve yağmur ormanlarının bu eşsiz ağaçlarını mobilya kataloglarında değil de yerlerinde görmeye devam ederiz.