Herkesin okuması gereken bir kitap: Kritik Eşik

Sevgili arkadaşım Taner Aksel’in yazdığı bir kitabı size hatırlatmak istiyorum bugün. Kritik Eşik, iklim değişikliğinde ve insanlık medeniyetinde dönülmez noktaya doğru…

İlk elime aldığımda kitabın arkasına baktım, şunlar yazıyordu: “Aşırı sıcaklar, kuraklık, orman yangınları, seller, aşırı soğuklar, istilacı zararlı böcekler, göç eden canlılar… Doğada gerçekleşmeye başlayan normal dışı olaylar ve felaketler. Neler oluyor? Neden oluyor? Nasıl önlenebilir? Deprem, ekonomik kriz, Paskalya Adası, Sumatra Gergedanı ve Konya Ovasının suyu… Bunların aralarındaki benzerlik nedir?” “İnsanlığı ve Türkiye’yi yakın gelecekte neler bekliyor? İnsanların çoğu neden yaklaşan tehlikeden habersiz ve bilenler neden hiç birşey yapmıyor?”

Taner Aksel aslında bir İnşaat Mühendisi, ‘yapıların deprem davranışının tespiti’ üzerine de yüksek lisans yapmış.2010’da Bill Mollison’dan Permakültür Tasarım Sertifikasını almış ve Uludağ’ın eteklerindeki bağında doğal tarımla uğraşmakta. Ayrıca temiz enerji üzerine çalışmalar yapmakta.

Dünyamızı el birliği ile bir uçuruma doğru sürüklemekte olduğumuzu her sayfasında verilerle ve diyagramlarla göstererek doğadaki değişimleri, dünyanın kritik eşiklerini, taşıma kapasitesini nasıl aştığımızı ve gelecek felaket senaryolarını tek tek gözüme sokulduğunu hissettiğim kitapta birey ve toplum olarak neler yapabileceğimiz de anlatılıyor. Ayrıca Aksel kendi deneyimleri ile de güzel bir sentez sunarak uyarı niteliği taşıyan kitabında bilginin en büyük güç olduğuna inandığından, özellikle gençlere daha iyi bir dünya bırakmak adına hepimizin bir şeyler yapması gerekliliğine dikkat çekiyor.

Kitap benim için kıyaslamaları ile de oldukça etkileyici idi. Örneğin sera gazları açısından 1750 ve öncesi ile Temmuz 2009 sonrası kıyaslamaları ya da şehirli aile ile köylü ailenin bıraktıkları karbon ayak izleri kıyaslamaları gerçekten şaşırtıcı nitelikte. Okuyucuyu meraklandırıp, verileri sunmasını çok beğendim. Herkesin eline alıp rahatlıkla anlayacağı ve öğreneceği bir kitap olduğunu söylemeliyim.

BUNU DA OKU:  Hani obez olan yalnızca Amerikalılardı?
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Hayat, İklim Değişikliği, Mercek, Sanat ve Tasarım
Hakiki gıdayı talep ediniz

Erol Scott hakiki gıda hakkımız için yapmamız gerekenleri yazmış.

Kapat