İstanbul trafiğinde ‘Gezici Bahçe’
İETT İstanbul trafiğine yeni bir otobüs ekledi: BOTOBÜS. Açılımı ‘botanik otobüs’ olan bu gezici bahçe aslında yurtdışında pek yaygın olan bir form. Şehrimize de hoş geldi!
Yurtdışında bireysel kullanılan araçlarda da karşılaştığımız bu gezici bahçeler beni pek heyecanlandırmış ve ‘neden bu şehirde de olmasın?’ sorusunu sordurmuştu. Sonunda oldu. İstanbul’un çeşitli hatlarında yolcularla buluşacak olan BOTOBÜS ilk olarak 87 Edirnekapı-Taksim hattında hizmet verecek.
Prototipte yer alan yeşillik seçkisi hem yaz hem de kış aylarında varlığını sürdürebilecek türde bitkilermiş. Şu haliyle biraz baştan savma bir görüntüsü olsa da zaman içerisinde bu skalayı renklendireceklerini umuyor hatta bu yönde taleplerimizi de iletmeyi anlamlı buluyorum. Otobüsün çatısında yer alan bu yeşil platformun güneş ışınlarının doğrudan etkisini önlediği için bir enerji tasarrufu sağlaması ve otobüsün ısısını da dengelemesi bekleniyor. Klima suyunu da bitkileri canlı tutmak için kullanabilecekleri bir düzenek geliştirmişler.
BOTOBÜS’e eleştiriler
En yaygın eleştiri İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin kentsel tarım alanları da dahil olmak üzere İstanbul’daki yeşil alanları imara açma ve tahrip etme konusunda üstün bir performans izlerken İETT’nin bu hamlesinin ne anlam taşıdığı üzerine şekilleniyor. Bu noktada İETT’nin açıklamasında ‘karbon emisyonu’na vurgu yapmasını önemli buluyorum. İstanbul’da her 18 saniyede bir Galata Kulesi hacminde sera gazı salımı yapılırken atılacak her adımın üzerinde durmak, bu meselenin görünürlüğü ve tartışılma ihtimalini artırmak demek, bu yönüyle de oldukça anlamlı. Hiç olmayan bir hizmet yerine var olan bir hizmetin artması ve form değiştirmesi için talepte bulunmak/mücadele etmek de bizlerin elini güçlendiren bir adım aynı zamanda.
Bir diğeri neredeyse bir klasik haline gelen “Alem uzaya çıktı, biz nelerle uğraşıyoruz!” tepkisi. Bu biraz da alternatiflerden bihaber olmaktan kaynaklanan bir eleştiri. Zira uzaya çıkan alemin trafiğinde hem toplu taşıma araçlarında hem de şahsi araçlarda senelerdir bu gezici bahçeler yer alıyor. Atılacak adımları bir hiyerarşik anlayışla hesaplamak, bu gezegendeki yaşama yapacağımız en büyük fenalığın başında gelir sanıyorum. Bu tip yenilikler/iyilikler daha geniş bir perspektifteki politikaların şekillenmesinde de önemli bir rol oynayacak olumlu gelişmeler.
Atılan her adım oldukça önemli
19 Ağustos Dünya Limit Aşım Günü idi. Yani o gün, insanlığın doğal kaynaklara olan talebinin doğanın bir yıl içinde sunduğu miktarın üzerine çıktığı gün. Dolayısıyla bahçenizde, balkonunuzda ya da ofiste masanızda beslenmek, odanızın havasını temizlemek, yaşam enerjinizi artırmak veya hayatınıza renk katmak için yetiştirdiğiniz herhangi bir bitkiden parklarda sarıldığımız ağaçlara, kaldırım taşlarının arasından nefes alan topraktan yeşeren bir filizden BOTOBÜS’ün tepesindeki bahçeye kadar her adımın bir anlamı var.
Gelin birlikte çoğaltalım, yaşamı diri tutalım.







































































































