İstanbul’un su tüketiminde tarihî rekor
2014 yazında İstanbul’da yaşanan kuraklığı, Veysel Eroğlu’nun ‘sular kesilirse bıyıklarımı keserim’ beyanının ardından şehir genelinde yaşanan su kesintilerini, Kadıköy’ün 7 gün boyunca susuz kaldığını hatırlamayan yoktur herhalde. İki yıl önce yaşanan bu sıkıntı bize her yağmurda barajlar doluyor diye sevinme alışkanlığı olarak geri dönmüş olsa da görünüşe göre suyun kıymetini anlamamızı sağlamamış.
İSKİ’nin açıkladığı verilere göre 2 Haziran 2016’da İstanbul, su tüketiminde tarihî bir rekora imza attı. 2007 yılında İstanbul’da günde ortalama 2 milyon 209 metreküp su harcanırken 2 Haziran’da harcanan su miktarı 3 milyon 45 metreküp. Yaz sıcakları henüz kendini belli etmemişken su tüketiminin bu denli artması; bu yaz sıcakların geçmiş yıllara göre bir hayli daha etkili olacağı da düşünülünce oldukça korkutucu bir tablo sunuyor.
Su tüketiminin bu denli artmasının bir numaralı nedeni şehirdeki nüfus artışı. İstanbul nüfusu 2007’de 12 milyon 573 bin iken bugün şehirde 14 milyon 657 bin kişi yaşıyor. Ama nüfus artışı su tüketiminin artmasının ardındaki tek neden değil. Bu rakamlara göre İstanbul’un son 10 yıldaki nüfus artış hızı yüzde 16, su tüketimindeki artış ise yüzde 37. Bu da azalan su kaynaklarına karşı bilinçlenip, kurak geçen günlerden ders alıp suyu daha dikkatli kullanmamız gerekirken tam tersi yönde hareket ettiğimizi ve her yıl daha fazla suyu boşuna harcadığımızı gösteriyor.
Evet, İstanbul’un barajları şimdilik fena durumda değil ama yazın ilk günlerindeyiz. Önümüzdeki günlerde yağışlar tamamen duracak, sıcaklığa bağlı buharlaşma ve su ihtiyacı artacak. Suyu bu şekilde israf etmeye ve bilinçsiz kullanmaya devam edersek kuraklık İstanbul için birkaç yılda bir yaz aylarında yaşanan bir olay olmaktan çıkıp şehri yaşanmaz hale getiren bir soruna dönüşecek.