Kimsenin yaşamadığı, okyanusun ortasındaki ada; dünyanın en kirli noktası
Henderson Adası dünyanın en ıssız ve en ulaşılması zor adalardan biri. Pasifik Okyanusu üzerinde Pitcairn Ada Grubunun bir parçası olan adada kimse yaşamıyor, en yakın endüstri ve yerleşim yeri ise 5 bin kilometre uzakta. Ama deniz canlıları üzerinde çalışma yapmak isteyen biliminsanları karşılaştıkları kirliliği görünce şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Bu kadar ıssız ve uzak bir adanın tertemiz olacağını bekleyen uzmanların yaptıkları araştırmalar Henderson Adası’nın tam tersine ” yüzde 99,8’i plastik olmak üzere, insanlığın en fazla kirlettiği nokta” olduğunu ortaya koydu. Biliminsanları adada 17,6 ton ağırlığında yaklaşık 38 milyon adet plastik atığın bulunduğunu belirtiyor.
Henderson Adası’nın kıyılarına her gün 13 binin üzerinde plastik vuruyor. Bu aslında plastik üretimini düşününce çok büyük bir rakam değil. 13 bin adet plastik ürün küresel plastik üretiminin sadece 1,98 saniyelik üretimine denk geliyor.

Adada bulunan çöplerin %68’i ise toprağın altına gömülü. Tazmanya Üniversitesi’nden denizbilimi uzmanı Jennifer Lavers liderliğinde çalışan uzmanlar bu araştırmada sadece 10 santimetre derinliklteki çöpleri dikkate almışlar. Bu da demek oluyor ki, daha derinlerdeki plastikler, mikroplastik atıklar ve ulaşılmaz kayalıklarda bulunan plastik atıklar ile Henderson Adası’ndaki plastik kirliliği düşündüğümüzden daha fazla.
Henderson Adası’nın yerleşim birimlerine uzaklığı göz önünde bulunduğunda, doğada çözünmeyen çöpler için aslında uzak kavramının olmadığını söyleyebiliriz. Adada Almanya’dan şişeler, Kanada’dan ambalajlar, Yeni Zelanda’dan ise balık kasaları bulunmuş. Biz çöpleri ne kadar uzağa atsak da hiç bir kara parçası plastik kirliliğinden uzakta kalamıyor.

Uzmanlar bu plastik atıkların çoğunun bireysel kullanımdan ortaya çıkan çöpler olduğunu belirtiyor. Bu da demek oluyor ki, bu sorunun kaynağında bizim tüketim alışkınlıklarımız var. Bu aslında problemin çözümünü kolaylaştırıyor, çünkü sadece alışkanlıklarımızı değiştirerek bu kirliliğin önüne geçebiliriz.
Özellikle plastik tüketiminin önüne geçmek için sıfır atık yaşam biçimini benimseyebiliriz. Gözle görülür bir şekilde çöp üretimini azaltan sıfır atık felsefesi, sahip olduklarımıza, kaynaklarımıza ve ekosistemimize yeniden değer biçmemizi, aşırı tüketim kültüründen bir adım uzaklaşarak, çöp ayak izimizi küçültmemizi sağlıyor.
Her ne kadar başlangıçta zor gelse de sıfır atığa ulaşmak için 4 ana eşya ile başlangıç çantanızı buraya tıklayarak toplayabilir, bu felsefeye ilk adımınızı atabilirsiniz.
Kaynak: Treehugger