Pandemiye rağmen 3 adımda sürdürülebilir tüketim

Pandemi ile birçok alışkanlığımız gibi tüketici alışkanlıklarımız da değişti. Teknolojik aletler sayesinde tüketim alışkanlıklarımızı çevrimiçi platformlar odağına aldı. Öyle ki, Türkiye’nin e-ticaret hacmi geçtiğimiz sene ilk 6 ayına göre yüzde 64 arttı. Sayılar ve oranlar bir yana pandeminin ilk dönemlerinde birçok insanın çevrimiçi platformlara kayması kargo şirketlerinin yavaşladığına ve pek çok şirketin bir anda artan talebi karşılamakta zorlandığına şahit olmuştuk. 

Ekmek yapma makinesi aldık, spor aletleri aldık, dışarı çıkamadığımız halde giyim eşyaları almaya devam ettik. Market alışverişlerimizi de çevrimiçi olarak yapmaya başlamamızla paketli gıdaları daha sık kullanır olduk. Dolayısıyla plastik kullanımında da artış oldu. Ocak 2019’da ücretli olarak kullanılmaya başlanması ile ilk 6 ayda yüzde 78 oranında düşen plastik poşet kullanımı pandemi ile tekrar artmaya başlayarak yüzde 40 ile 50 oranında yükseldi. Çok sevdiğimiz bez torbalar daha az kullanılır oldu. 

Önceliklerimiz değiştiğinde alışkanlıklarımızın değişmesi oldukça olağan. Fakat bu şekilde tüketmeye devam etmek ne kadar sürdürülebilir? Sağlığımızı koruyarak alternatif tercihleri hayatımıza dahil etmek mümkün mü? 

3 adımda daha sürdürülebilir tüketim

İnternetten alışveriş yapmayı tamamen hayatımızdan çıkarmak sunduğu  kolaylık açısından pek mümkün olmasa da çevrimiçi alışveriş yaptığımızda bilinçli bir şekilde yapmak oldukça önemli. Öncelikli olarak, alacağımız şeylere ihtiyacımız olup olmadığını sorgulamak ilk adım olabilir. Fırsat indirimlerinde, fırsatı kaçırmamak dürtüsüyle hareket etmek yerine ihtiyacımızı uyguna temin etmek için kullanabiliriz. İkinci olarak nereden alışveriş yaptığımız ve mümkünse yerel marketlerden alışveriş yapmak da bir o kadar önemli. Özellikle gıda ihtiyacımızı yerel olanı tercih ederek karşılamak zor bir dönemde küçük işletmecilerin de daha kolay hayatta kalmasını sağlayabilir. Kendimizi korumaya devam ederek tek kullanımlık plastikler yerine pazara gidebilir, yerel marketlerden alışveriş yapabiliriz. 

Başka bir yöntem de, yenisini almak yerine alternatifinin ne olacağını düşünmek ve ikinci el ürünleri tercih etmek olabilir. İkinci el, özellikle moda sektörünün dönüşümü ile daha çok hayatımıza girmişken elektronik aletlerden ev dekorasyona kadar birçok ürünün ikinci elini kolayca bulmak artık mümkün. Aynı zamanda, ikinci el tercih etmenin birçok çok avantajı da var. Kullanmadığımız ürünleri paylaşarak ürünlerin kullanım ömürlerini uzatabiliriz ve eşyaların üretimi için harcanan enerjiden tasarruf edilmesini sağlayabiliriz. Bir yandan da, ikinci eller özellikle şu anda yaşadığımız ekonomik belirsizlik dönemi gibi süreçlerde hesaplı olmalarından çok daha önem kazanmakta. İhtiyacımızı ikinci el elektronikten tercih ederek tasarruf etmemizi sağlayabilir. 

Hızla gelişen mobil teknoloji ile ikinci el alışverişlerini yaygınlaştırmak ve kolaylaştırmak ise artık eskisinden çok daha kolay. Son dönemlerde birçok platform üzerinden ikinci el alışveriş yapılabilmekte. İkinci elde takas imkanı sunan döngüsel ekonomiyi, ürünlerin yeniden kullanımını odağına alan uygulama Barty’de eski usul takasa yeni bir soluk geliyor. Kullanıcılar kullanmadıkları ürünleri sisteme yüklüyor ve sanal takas puanı Barty Puan aracılığı ile atılda duran eşyalarının bir başkasında değer bulmasını sağlıyorlar. Gönderikleri eşyalardan kazandıkları Barty Puan ile de kitaptan oyuna, giyimden mobilyaya ihtiyaçlarını alabiliyorlar. Para harcamadan takaslıyor, elindekileri değerlendirirken yeni ürünlerin çevreye negatif etkisinden kaçınmış oluyorlar. 

Tüketim alışkanlıklarımız üzerine düşünmek ve yerine alternatif olarak neyi koyabileceğimizi araştırarak, keşfederek hayatımıza dahil etmek biraz çaba gerektirse de çok da zor değil. Daha kolay ve daha çok almak yerine, ne tükettiğimizin farkında olarak teknolojiyi ve çevrimiçi alışverişi bilinçli bir şekilde kullanmak mümkün. İhtiyaçlarımızı karşılamak için bilinçli adımlar atmaya var mısınız?