Reklamlarla beslenen adam
Herhangi bir prime time programın önüne oturduğunuz anda “gıda” reklamlarının biri gelip biri gidiyor peşi sıra. Atıştırmalıkların ağırlıkta olduğu, gazlı içeceklerin, şekerli yiyeceklerin boy gösterdiği bir arenaya dönüşüyor ekran. Michael Pollan’ın deyimiyle “yenilebilecek gıda görünüşlü maddeler” bunlar.
Bir ay boyunca sadece reklamlardaki ‘gıda’larla beslenmenin sonucu ne olurdu acaba? Bir ay sonunda kendinizi nasıl hissederdiniz? The Observer yazarlarından Tom Lamont, bir ay boyunca sadece televizyon reklamlarında gördüklerini satın alıp yiyeceği bir diyet uygulamaya karar vermiş; yani hepimizin bildiği gibi şekerli, tuzlu, yağlı işlenmiş gıdalar. Televizyonda brüksel lahanası reklamı yayınlamıyorlar. Sadece arkalarında büyük bütçeler bulunan ürünler…
Lamont’un deneyiminden sonra söylediği bazı cümleler şu şekilde: “Pizzaya geçiş bir taktikti. 60 saatten sonra kafamın yavaşladığını, akşamüstleri çalışmanın ve sabahları yataktan kalkmanın zorlaştığını hissettim ve suçu yağlı hamburgerde bularak pizzaya geçiş yaptım. Ne de olsa üzerlerinde domates püresi ve gerçek sebzeler yok muydu?” Bunun üzerine pizzanın yapabileceği en kötü seçim olduğunu anladı. “Birçok ürünü denedikten sonra artık Aptamil’in tadının nasıl olacağını merak etmeye başlamıştım. Bir ayın sonunda yataktan kalkamayan bir tembele dönüşmüştüm ve kendimi hasta hissediyordum.”
Bir ayın sonunda hiç kilo almamıştı ama bunun sebebi işlenmiş gıdadan öylesine bıkmıştı ki artık öğünleri atlıyor, yemek yemememeyi tercih ediyordu. Dikkat ettiyseniz, marketlerin dış çeperlerinde kalan bölümlerde sebze-meyve, et, baharat ve tahıllar bulunur. İç bölümlerde ise işlenmiş gıdalar vardır. O yüzden iyi beslenmek isteyenlere dış çeperlerden alışveriş yapmaları tavsiye edilir.
Kıssadan hisse; marketin dış çeperlerinden alışveriş yapın, mümkünse kendi sebze-meyvenizi kendiniz yetiştirin, eğer televizyon reklamlarında gördüğünüz bir gıdayı yiyorsanız, çok da sağlıklı olmadığına emin olabilirsiniz.