Şeftalili domatesli yaz salatası

Domatesin bizim için görece yeni bir ürün olması, Mevlana’nın domatesli biberli menemene ekmek banma ihtimalinin olmaması artık biliniyor, şükür. Bu meyve, Amerika’dan bizim buralara çok geç geliyor aslında ama çok seviliyor, şimdi domatessiz ve salçasız yemeğimiz yok gibi. Üstat Refik Halit Karay’ın çok sevdiğim bir yazısı var, 1940’larda sokakta domates satan bir adamı anlatır. “Kabak gibi kalyesini yapacaksınız” diye satar ürününü. 1900’lerin başında yeşil domatesler kızarınca “bozuldu bunlar” deyip atıldığını okumuştum bir yerde. Domatesin bu kadar yeni bir malzeme olmasıyla bugün “klasik Türk mutfağı” diye pazarlanan yemeklerde domatesin ve salçanın bol bol kullanımı arasında bir çelişki var gibi duruyor. Şimdilik bu çelişkiyi bir kenara bırakıp size çok lezzetli ve basit bir yaz salatası anlatacağım.

Soğanı halka halka doğradım, tuz, şeker ve sirkeyle basitçe turşuladım – kırmızı soğan daha fazla yakışıyor ama yoksa beyaz soğan da olur elbette. Kabuklarını soyduğum domates ve şeftaliyi salata tabağına doğradım: meyvelerin suyundan da yararlanmak için bu doğrama işlemini salata tabağının üstünde yapıyorum. Soğanı da ekledim, salatayı saksımdan naneyle süsledim. Sosunda zeytinyağı, limon, nar ekşisi, bal ve sirke var. Ayrıca tuz, karabiber, sumak. Bu salatanın suyunu salması için sosu döküp tüm malzemeyi elimle harmanladım, 10 dk beklettim.

Fotoğraf: Markus Spiske

Meyveleri salatada kullanmak, tatlı ekşi lezzetleri aynı tabakta yemeyi sağlıyor. Şeftali yerine kayısı veya nektarin kullanabilirsiniz. Ceviz, fıstık, susam gibi yağlı tohumlarla zenginleştirebilirsiniz. Meyve içeren salataların sosuna tatlı ve ekşi unsurlar eklemeyi öneriyorum, bal ve sirke gibi. Nane, saksıda kolayca yetiştirebileceğimiz bir yeşillik. Taze taze kullanması da çok keyifli oluyor.

Benzer tariflerime ulaşmak için İnstagram hesabımı (Chez_Onur) takip edebilirsiniz. Sorularınız varsa, cevaplamaktan ve size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım. Yeni, lezzetli ve sürdürülebilir tariflerde buluşmak üzere.

Kapak fotoğrafı: Luann Hunt

BUNU DA OKU:  Tanıştıralım: İtalyan vegan erkek moda markası Brave GentleMan
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Onur Sar

İstanbul’da doğdum, hala İstanbul’da yaşıyorum. Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okuduktan sonra kurumsal hayata atıldım.
Yemek yapmak kendimi bildim bileli en çok sevdiğim şey. Ekşi mayalı ekmeğimi birkaç yıldır kendim yapıyorum, bilmeyenlere ekşi maya dünyasını anlatıyorum. Rafine şekere düşman değilim ama uzun vadede dostum olmadığını bildiğim için onu kullanmadan farklı tatlı tarifleri denemeyi seviyorum. Sürdürülebilirliğin en önemli alanının mutfak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, mümkün olduğunca yerel ve mevsimine uygun ürünler kullanıyorum. Nitelikli yerel üreticileri desteklemeye çalışıyorum. Mevsimsel ürünleri kullanarak yemekler yapmayı ve dostlarımla soframda paylaşmayı seviyorum. Yediğimiz ve içtiğimiz her şeyin asırlara dayanan bir tarihi ve geniş bir kültürü olduğunu biliyorum, araştırıyorum, araştırmalarımı paylaşıyorum.
Dört yıldan beri @chez_onur instagram hesabımda mutfakla ilgili hislerimi, düşüncelerimi ve yaptıklarımı paylaşıyorum. Chez Onur, Fransızcada Onur’un Evi anlamına geliyor.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Tarifler, Yeme İçme
Kahve telvesini değerlendirmenin 5 yolu

Özellikle filtre kahve yaptıktan sonra kalan telveleri çöpe atmak yerine yeniden değerlendirmek için aşağıdaki 5 yola başvurabilirsiniz.

Kapat