Şehrin göbeğinde yemyeşil bir haftasonu parkuru

Malum, hava sıcaklıkları mevsim normallerinin oldukça üzerinde gidiyor. Kışı pek sevmeyenler için bu durum sevindirici olurken, aslında durumun ciddiyeti ortada. Şubat ayının ortasında baharı yaşarken, doğa da bu duruma nasıl adapte olacağını şaşırıyor, kışı unutup o da bahar gibi davranmaya başlıyor. Biz de dedik ki madem durum bu, çıkalım sokaklara, erken baharın biraz tadını çıkaralım. Malum, böyle giderse, gerçek baharda belki de bu sefer sıcaktan evlerimizden çıkamayacağız.

Aşağıda sizler için, hem keyifli bir yürüyüş yapıp hem de yerel lezzetlerin tadını çıkarabileceğiniz güzel bir parkur belirledik. Buyurunuz… Keyifli yürüyüşler!

Parkurumuz Yıldız Parkı‘ndan başlıyor. Yıldız Parkı şehrin tüm yoğunluğunun ve karmaşasının ortasında tam anlamıyla bir kaçış noktası. Beşiktaş ile Ortaköy arasındaki yamaçta yer alan parkta, nerede olduğunuzu unutup doğanın ve temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz. Güne sağlık ve enerji dolu başlamak için sabahın erken saatlerinde, parkta sıkı bir yürüyüş öneriyoruz.

Yürüyüşün ardından tabi ki karınlar acıktı. Güzel bir kahvaltı hak edildi. Bunun için yanınızda götüreceğiniz kahvaltılık malzemeler ve termostaki çayınızla ağaçların altında piknik yapmak güzel bir seçenek olurken, bizim sizin için bir önerimiz daha var. Parktan aşağı geri inip Beşiktaş çarşıya doğru yürüyorsunuz. Çarşıda balık pazarını geçtiğinizde solunuzda ufak tefek, mavi beyaz, sanki bir sahil kasabasından çıkıp da çarşının ortasına kondurulmuş gibi bir dükkan göreceksiniz. İşte orası, manda sütünden yaptığı kaymağıyla meşhur Bulgar Pando’nun Yeri. Beşiktaş’ın en eski yerel lezzetlerinden biri olan Pando’nun geçmişi 1895’e dayanıyor. Babasından kalma dükkanda hala aynı tatları sunan Pando, gösterişsiz ve basit ancak bir o kadar da benzersiz bir kahvaltı sunuyor. Yürüyüş sonrası bu kahvaltı çok iyi gidecek!

Kahvaltıyı bitirince çarşıda ufak bir turun ardından yönümüzü bu sefer Beşiktaş’ın ekolojik gıda noktası Kırkambar’a çeviriyoruz. İhtiyaç duyacağınız neredeyse tüm ekolojik ürünleri burada bulmak mümkün. Buraya kadar gelmişken uğramadan gitmeyin deriz.

BUNU DA OKU:  Beyin sağlığınızı korumak için her gün yapabileceğiniz 3 şey

Kahvaltı ve alışverişten sonra sizi Türk kahvesi içmeye götürüyoruz. Ama öncesinde eğer hala bir şeyler yemeye hevesiniz varsa, buyurun Beşiktaş’ın bir diğer yerel lezzet noktası olan 7-8 Hasanpaşa Fırını’na. Burası, günümüzde yeni açılan ve her biri birbirine benzeyen mekanların aksine, hala eski zamanlardaki fırın yapısını koruyan ve sizi geçmişe götürecek bir yer. Kuyruğu görünce ürünlerinin müdavimlerinin ne kadar çok olduğunu anlayacaksınız. İçeride seçenek oldukça fazla ama biz özellikle acıbadem kurabiyesi ve vişneli mekiğini kesinlikle denemenizi tavsiye ediyoruz.

Kurabiyeleri aldık, artık kahve için yola koyulma vakti. Türk kahvesi hassas konu. Her geçen gün bir yenisini gördüğümüz kahve zincirlerinde içilen Türk kahveleri aynı tadı vermiyor. İşte bu yüzden size biraz yokuş çıkarıp, gerçek bir kahveye götürüyoruz. Çarşıdaki kartal heykelinden yukarı doğru çıkıp Abbasağa Parkı boyunca yürüyün. Biraz ileride karşınıza küçük bir meydan ve bir güneş saati çıkacak. Abbasağa Kahvesi, mahallelilerin müdavimi olduğu bu meydana ufak tabureler ve masalar koyuyor. Dileyenler kendi getirdiği yiyecekler ve çayla kahvaltılarını yaparken dileyenler de kahvesini içip gazetesini okuyarak güzel havanın tadını çıkarıyor.

Burada oldukça uygun fiyata, Türk kahvesine yakışır bir ortamda kahvenizi içtikten sonra, yeniden yürüyüşe dönme vakti geliyor. Bu sefer geldiğimiz yerden geri dönüp yönümüzü Maçka Demokrasi Parkı’na doğru çeviriyoruz. Ancak Beşiktaş’tan ayrılmadan önce size son bir durak önerimiz daha olacak: Kabalcı ve Alkım Kitabevleri. Bu iki kitabevi de yine Beşiktaş’ın klasikleşen yerlerinden. İkisi de oldukça büyük, aradığınız birçok yayını bulmanız mümkün.

Beşiktaş’taki son durağımızdan da ayrıldıktan sonra Dolmabahçe yolundan Maçka Parkı‘na doğru yeniden yürüyüşe geçiyoruz. Yaklaşık 10-15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün ardından parka varabilirsiniz. Parkta köpeklerini dolaştıran, koşu yapan, çocuklarıyla yürüyüşe çıkan veya piknik yapan insanlara rastlamanız mümkün. Özellikle yakınlığından dolayı Nişantaşı çevresinden yürüyüşe gelenler çok oluyor. Parkurları parkın eğimli arazisinden dolayı biraz inişli çıkışlı ancak spor için ideal. Dileyenler için içerisinde birkaç tane ağaçlar altında, manzaralı kafe de mevcut.

BUNU DA OKU:  Satın almama günü alternatifleri

Güzergahımız Gezi Parkı’nda sonlanacak. Bu sebeple biraz yürüyüşe ara verip, sizi pek de alışık olmadığınız bir toplu taşımaya yönlendiriyoruz: Teleferik! Maçka Parkı ile Taşkışla arasında erişim sağlayan teleferik, inanıyoruz ki birçoğunuz için farklı ve eğlenceli bir deneyim olacak. Teleferikle diğer tarafa geçtikten sonra, oradan Gezi Parkı’na gelerek yürüyüşümüzü burada sonlandırıyor ve hala bir parkımız varken size doya doya tadını çıkarmanızı tavsiye ediyoruz.

Editörün notu: Çok sevdiğimiz ve her güneşli İstanbul gününde okurlarımıza hatırlattığımız bu rotadaki duraklar da yazık ki İstanbul’un yaşadığı dönüşümden payını alıyor. Duraklarımızdan biri olan 119 yıllık kaymakçı Pando yazık ki Ekim 2014’te kapandı. Rotamıza dair böyle üzücü güncellemeler yapmak zorunda kalmayacağımız günler diliyoruz.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Hayat, İyi haberler, Kent, Spor, Yeşil alanlar
Genç mühendisler sizi çağırıyor!

Genç mühendisler sizi çağırıyor: 5. Mühendislik ve Şehircilik Günleri hepimizin ve sizlerin de katkılarıyla, Arel, Aydın, Bahçeşehir, Beykent, Boğaziçi, Doğuş,

Kapat