Somali’deki insanlık dramı ve iklim değişikliği

Şu günlerde inanılmaz bir insanlık dramı yaşanıyor. Somali’de her gün yüzlerce insan açlıktan ölüyor. İnsanın içini acıtan fotoğrafları ve görüntüleri medyada izledikçe kendimize neden ve ne oluyor dememek imkansız. Dahası bir şeyler de yapmak şart.

Somali’deki açlık ve kuraklığa iklim değişikliğinin neden olup olmadığını sorusunu soruyor herkes birbirine. Cevabını -her ne kadar bariz gibi görünse de- net olarak vermenin zor olduğu bir soru bu. Birleşmiş Milletler Afrika’nın doğu kıyılarında yer alan Kenya, Etyopya ve Somali’de yaklaşık 10 milyon kişinin, ciddi bir kuraklık krizi ile karşı karşıya ve yardıma muhtaç durumda olduğunu açıkladı. Somali’de on yıllardır süregelen iç savaş nedeniyle altyapının harap olması, kuraklığın daha da büyük bir krize dönüşmesine yol açıyor. Birleşmiş Milletler’in insani yardım koordinatörü Valeri Amos, İngiliz The Telegraph gazetesine yaptığı açıklamada iklim değişikliğinin kuraklığın asıl nedeni olduğunu söyledi. Eskiden 10 yılda bir kuraklık görüldüğünü, ardından bunun beş yılda bire düştüğünü söyleyen Amos, bugün kuraklığın iki yılda bir görüldüğünü belirtti. Eğer yılın ilk veya son aylarında ciddi yağışlar olmazsa bunun izleyen yılın ağır kuraklık içinde geçeceğini söyleyen Amos, iklim değişikliğinin sonuçlarını daha fazla ciddiye almamız gerektiğini belirtti. Öte yandan Somali’deki kuraklıktan kaçanlar Kenya topraklarında, dünyanın en büyük mülteci kampı olan Dabaab Kampı’nda barınıyor. Yaklaşık 380 bin kişinin yaşadığı Dadaab kampına her gün yaklaşık 1.400 kişi daha gidiyor. Kampı ziyaret edip mültecilere görüşen Antonio Guterres, Somali’nin Kenya ve Etiyopya sınırını kasıp kavuran kuraklığın, şu anda “dünyadaki en büyük insani felaket” olduğunu söyledi. Guterres’in burada öykülerini dinlediği Somalililer arasında, kampa ulaşmak için 35 gün yürüyen, ancak üç çocuğu yolculuğa dayanamayıp ölen bir kadın da vardı. Göçebe çobanlıkla yaşamlarını sürdüren pek çokları, otlak kalmadığını, hayvanlarının telef olduğunu anlatıyor. Bölgeden, dayanıklılığı ile bilinen develerin bile ölmeye başladığı haberleri geliyor.

BUNU DA OKU:  Kirliliğin sanatsal yansıması

BM’nin mülteciler sorumlusu Antonio Guterres, Eş Şebab denetimindeki alanlara da yardım malzemesi ulaştırabilmek için müzakerelerde bulunduklarını söyledi. Guterres, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini yayabilmesi için güvenlik sorunlarının aşılması gerektiğini söylüyor. Yardım dağıtımı için bir uzlaşmaya varılması ABD’nin ‘terör örgütü’ kabul ettiği Eş Şebab ile BM nezdinde bir anlaşmaya varılmasını gerektiriyor. BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, bölgede iki milyon çocuğun yetersiz beslendiğini, hayatta kalabilmeleri için yardım gerektiğini söylüyor. Kuruluş, bölgedeki faaliyetleri için gereken 477 milyon dolarlık bütçede yüzde 40′ı bulan bir açık olduğunu kaydediyor. Bu bölge 1980′lerde de açlık krizi ile dünyanın gündemine oturmuştu. Kuraklığa bir an önce müdahale edilmezse, bu krizin de kıtlığa dönüşmesinden endişe ediliyor. Somali ile Kenya ve Etiyopya sınırlarının kesiştiği alanın yanı sıra, Uganda ve Cibuti de kuraklıktan etkileniyor. O ya da bu sebepten feci bir insanlık dramı yaşanıyor ve hepimiz elimizden geldiği kadar bir şeyler yapabiliriz.

Lütfen siz de Somali’ye yardım eli uzatın. Unicef veya Dünya Gıda Programı’na bağış yapabilirsiniz. Ayrıca iklim değişikliği bunlara sebep olacaksa, bir şeyler yapmamak lüksüne sahip değiliz.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği
Yalovalı balıkçılara destek veriyor musunuz?

Vopak karşıtı kampanyaya katılmak için şurayı ziyaret edebilirsiniz.

Kapat