Somalili çocukların yemeğini kim çalıyor?

Nihal Kemaloğlu’nun dün Akşam gazetesi için kaleme aldığı çarpıcı yazı:

Küresel ekonomik sistem, 5 yıldır kapitalizmin artık ‘kendisi’ olan krizini, piyasaların yere çakılışıyla şaşkınlık içinde seyrediyor. Serbest piyasa metafiziğinin çöktüğüne inanmayanlar hala umutlu temennilerini iletseler de küreselleşme, kendi yarattığı Frankestein mali kriz tarafından can çekiştiriliyor. Ama asıl önemlisi devletlerin dünya kaynakları üzerindeki rekabetlerinin acımasızlaşmasıyla karşımıza çıkan uygarlık krizi görüntülerini kaçırmamak.

Afrikalı açlıktan ölen Somalili çocuk fotoğraflarını görünce ‘küreselleşmenin’ ne olduğuna dair zihin egzersizi yapmak gerekiyor. Her gün kaç çocuk öldüğü istatistiklerine, Batılı insani yardım görevlilerinin açıklamalarının eşlik ettiği bu fotoğraflarla ‘küresel merhamet’ gıdıklansa bile, bu çocuklardan çalınanların Batı’nın lüks restoranlarında servis edildiğinden bahis edilmeyecektir.

Somali, hem Afrika boynuzundaki jeo-politik önemi hem de ABD’li petrol şirketlerinin petrol arama hakkına sahip topraklarıyla, 20 yıllık iç savaşlı kaotik geçmişiyle, küresel güçlerin satranç tahtası bir ülke. Ve kapitalist krizin öbür adı ‘uygarlık krizinde’ aç çocuklar ülkesi Somali’nin Batı’yı nasıl doyurduğu saklanıyor.

Somali kıyılarının açıklarında Avrupa ülkelerinin başta Fransa, İspanya, İngiltere, Norveç ve Rus balıkçı gemileri, yıllardır yasadışı yöntemlerle Somalilerin tüm deniz ürünlerini yağmalayarak çalıyorlar… 400 milyon dolarlık kaçak deniz ürünü Avrupa mutfaklarında tüketilirken Somalili 12 milyon kişi, Batılı ellerin çıkardığı iç savaşın ve açlığın pençesinde kıvranıyor.

Ton balık, karides ve ıstakoz gibi deniz zenginlikleri hızla azalan Somali’nin gıdasını çalıp, iç savaşın taraflarına silah satıp, Somali’yi El-Kaide üssü diye tanıtarak, ülkeyi ikiye bölme planlarıyla iş bitmiyor. Batı sanayinin nükleer atıkları, kimyasal zehirleri, kurşun, kadmiyum ve cıvalı çöpleri, hastane atıkları da 20 yıldır Somali kıyılarına dökülüyor.

Radyoaktifli, uranyumlu, yarılanma ömrü 20 bin yıl olan atıkları büyük varillerle denize boşaltıyorlar çünkü kendi ülkelerinde 1000 dolar olan kirletme maliyetini ödemek istemiyorlar. Somalili çocukları nasıl doyuracağız diye yardım çağrısı yapan uluslararası kuruluşlar, ‘kaynaklarını’ tüketip toprak ve kıyılarını çöplüğe çevirdikleri, küresel silah tacirlerinin cirit attığı Somali’nin kimleri doyurduğunu söyleyemez!

BUNU DA OKU:  Sıcaklarda Gazpacho için

Afrika’nın ikinci sömürge dönemi

Tarihinde ikinci sömürgeleşme dönemini yaşayan Afrika’nın topraklarının, zengin ülkeler ve piyasa yatırımcıları tarafından satın alınarak ‘özelleştirildiği’ ve ‘küresel’ tekellerin elinde toplandığından da konu açılmayacaktır. Fakir Afrika ülkelerinin 22 milyon hektar toprağı zengin ülkelerin gıdası için satılmış durumda.

Mesela Kenya’da tarım üreticilerinin kendi gıdalarını yetiştirme haklarının yani topraklarının elinden alınıp Avrupa’ya ‘çiçek yetiştirmeleri’, bizzat IMF ve Dünya Bankası talimatıdır. Biyoyakıt üretimi için topraklarında tarım üretimi yaptırılan 11 milyon açın yaşadığı Etiyopya, bu topraklarda kendi yiyeceğini yetiştiremiyor! Çünkü beslenmek için kendi tarım üretiminiz, serbest piyasanın pazar ilişkilerine dahil olmadan ‘karlılığını’ tarım ve gıda tröstleri almadan hiç kimsenin tüketemeyeceği ürünler oldu…

Gıdada üretimden tüketime tüm süreçlerin ele geçirildiği dünyamızda, gıda egemenliği sayısı 6-7 olan küresel şirkete ait. Ayrıca emtia piyasasındaki spekülasyonların ‘parasal hacmiyle’ kaç milyon kişi doyacağını birileri lütfen hesaplasın!

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Beslenme, Çocuk ve Bebek, Gıda, Gıda Gündemi, Sağlık
Sağlık mı, şirinlik mi?

Bebek giysilerinde sağlıktan çok dış görünüşe ve uygun fiyata öncelik veriliyor ve maalesef bebeklerin sağlığı ikinci plana atılıyor…

Kapat