Yenilenebilir enerji dünyasının en yenisi

Yenilenebilir enerji dünyasına her geçen gün yeni bir proje ekleniyor. Daha geçenlerde ODTÜ’lü tasarım ekibi Desingnobis, V-Tent adı verilen dünyanın ilk güneş enerjili araç brandasını geliştirerek dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Başında Hakan Gürsu’nun bulunduğu ekibin icadı “Dünya Çevre Oscarları” olarak bilinen ABD’deki “Green Dot Awards”ta ödüle layık görüldü.

Dün ülkemizde rağbet görmesini dilediğim bir haber de Hindistan’dan geldi. Güneş panelleri ve sulama kanallarının birleşmesinden oluşan 1 MW kapasiteli proje Hindistan’ın Gujarat eyaletinde Narmada kanalının nerede ise 1 kilometrelik bölümünde sadece elektrik üretimi ile sınırlı kalmayıp alan ve sudan tasarruf edilmesini de sağlayacak. Verimli toprakların bulunduğu bölgede ekim alanlarından ödün vermeden sadece su kanallarının üzerine kurulacak olan güneş panelleri aynı zamanda buharlaşmayı engelleyerek senede 1000 metreküp su tasarrufu sağlayacak.

Güneş panellerini su yollarının üzerine yerleştirerek su tasarrufu sağlamak aslında yeni bir işlem değil ancak yaygın kullanım sayesinde verimliliği ve tasarrufu büyük ölçülerde korumak mümkün. Geçen sene Kaliforniya üzüm bağları üzerinde bu tip projeler yapılmıştı.

Afşin Elbistan’da yapılması planlanan dördün üzerinde termik santral projesi gündemdeki yerini alırken, yenilenebilir enerji haberleri bir nebze umut veriyor.

Ülkemizde yer alan yenilenebilir enerji projelerinin daha sık gerçekleşmesini elbette gönül isterdi. Bir gün gazeteyi açıp örneğin yeni açılacak olan Zorlu Kültür Merkezi’nin yenilenebilir enerji kaynakları ile besleneceğini okumak isterdim. Neden olmasın? 2010 senesinde Cate Blanchett ve eşi Sidney Tiyatrosunun sahne ışıklandırmalarını 500 Kw gücünde 1900 güneş panelinden oluşan bir çatıdan sağlamaya karar verdiler. Sidney Tiyatrosunda sanat yönetmenliği yapan ikilinin bu başarısını da hatırlatmak istedim. Üstelik Zorlu Grup bünyesinde yenilenebilir enerji departmanı bulunduğuna göre bunun çok da imkansız olduğunu düşünmüyorum. Ya da TBMM’deki koltukların ceylan derisi kaplanması haberi yerine bir gün acaba Beyaz Saray gibi enerjisinin güneş panellerinden sağlanacağı haberini okuyacak mıyız çok merak ediyorum. Oysa Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin %60’ını oluşturan petrol ve doğalgazda rezervlerimizin yok denecek düzeyde olduğunu da göz önüne alırsak ülkemiz adına yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek en doğrusu olacaktır. 2013 itibarı ile gözlerimiz bu tip projeleri arıyor olacak.

BUNU DA OKU:  Elektronik atıklarınız için yeni bir seçenek
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Yenilenebilir Enerji
Felaket geçen iki yılın ardından Fukuşima

Bundan tam iki yıl önce, 11 Mart 2011 gecesi Japonya 9 şiddetinde bir depremle sarsıldığında tarihin en büyük nükleer felaketlerinden...

Kapat