Yeşil alanlarda sıkça vakit geçirmek reçeteli ilaç kullanımını azaltıyor
Yeşil alanlara sık sık giden kent sakinleri depresyon, anksiyete, uykusuzluk, yüksek tansiyon ve astım için daha az ilaç kullanıyor.
Finlandiya’nın en büyük kentsel alanını oluşturan Helsinki, Espoo ve Vantaa’dan rastgele seçilen en az 25 yaşındaki 16.000 sakinin yanıtlarını analiz eden araştırmacılar, evlerinin bir km yarıçapındaki yeşil ve mavi alanları nasıl deneyimlediklerine dayalı sonuçlar için 2015-16 Helsinki Başkent Bölgesi Çevre Sağlığı Anketini kullandılar.
Yeşil alanlar ormanlar, bahçeler, parklar, kale parkları, mezarlıklar, doğal otlaklar ve kırlar gibi otsu bitki birlikleri ve sulak alanlar olarak belirlenirken; mavi alanlar denizler, göller ve nehirler olarak tanımlandı.
Katılımcılardan reçeteli ilaç kullanımlarını (anksiyete, uykusuzluk ve depresyon ilaçları gibi topluca psikotropik ilaçlar olarak bilinen ilaçlar; yüksek tansiyon ve astım ilaçları) varsa geçen haftadan bir yıldan uzun süre öncesine kadar veya hiç kullanmadıkları dönemler için bildirmeleri istendi. Ayrıca mayıs ve eylül ayları arasında ne sıklıkla açık havada, yeşil alanlarda vakit geçirdikleri ya da egzersiz yapıp yapmadıkları soruldu.
Son olarak, evlerinin herhangi bir penceresinden yeşil veya mavi alanları görüp göremedikleri ve eğer görebiliyorlarsa, bu manzaraları ne sıklıkla gördükleri soruldu.
Zihin sağlığı ilacı kullanımı yüzde 33 daha düşük
Araştırma, konutlardaki yeşil ve mavi alan miktarının ya da bu alanların evden görülmesinin ruh sağlığı, uykusuzluk, yüksek tansiyon ya da astım için reçeteli ilaç kullanımı ile ilişkili olmadığını ortaya koydu.
Bununla birlikte, yeşil alanlara yapılan ziyaretlerin sıklığı ilaç kullanımı ile ilişkili çıktı.
Haftada birden az ziyaretle karşılaştırıldığında, haftada 3-4 kez yeşil alanları ziyaret, ruh sağlığı ilaçlarını kullanma olasılığının yüzde 33, tansiyon ilaçlarını kullanma olasılığının yüzde 36 ve astım ilaçlarını kullanma olasılığının yüzde 26 daha düşük olmasıyla ilişkilendirildi.
Araştırmacılar şu sonuca vardı: “Doğaya maruz kalmanın sağlığa faydalarını destekleyen bilimsel kanıtların artması, kentsel çevrelerde yüksek kaliteli yeşil alanların arzını artıracak ve aktif kullanımlarını teşvik edecektir. Bu, şehirlerde sağlık ve refahı iyileştirmenin bir yolu olabilir.”
Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
