Yılların düşmanı: Tarihi geçmiş ilaçlar

Uzun süre, evdeki kullanılamayacak durumdaki ilaçları ne yapacağımıza kafa patlatıp araştırdıktan sonra, İstanbul Eczacı Odası’nın atık ilaçlarla ilgili yeni bir uygulamaya hazırlandığını duyunca, soluğu İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Hakan Ertem’in ofisinde aldık.

Röportaj: Deniz Aytekin

Üç yıldır, ilaç atıklarını (farmasötik atık) toplama projesi İlays üzerinde çalışan İstanbul Eczacı Odası, hayata geçirdiği bu yeni proje ile İstanbul çapındaki eczanelerde bulunan kullanılamayacak durumdaki ilaçları toplamayı başarmış. Bir sonraki adım ise evlerdeki ilaç atıkları.

9691İstanbul’daki ilaç atıklarını bertaraf projeniz İlays’ı ve bugüne nasıl geldiğinizi biraz anlatabilir misiniz?

2005 yılında tehlikeli atıkların nasıl toplanacağı ve bertaraf edileceği ile ilgili yönetmelik yayınlanmış. Bu yönetmelik Avrupa yasalarının bize uyarlanması şeklinde hazırlanmış. Genel olarak sanayi atıkları baz alarak hazırlanmış. Ancak Türkiye’de bu sistemin işlerlik kazanması ile ilgili çalışmalar yapılmamış. Dolayısıyla 2005’te yasa çıkmış, kimin ne sorumluluğu olduğu belirtilmiş, cezai şartlar konulmuş fakat işleyişin kimler tarafından yürütüleceği fiili uygulamanın ne olacağı yayınlanmamış.

Sekiz yıldır mevzuatta olan bir şey uygulanmıyordu. Biz bunu gördük ve ne yapabiliriz diye düşündük. İlaç mesleki alanımız olduğundan ve sosyal sorumluluk ile çevre konularında hassasiyetimiz yüksek olduğundan bunu nasıl işler hale getirebilirizi çalıştık ve gördük ki hem Sağlık Bakanlığı hem Maliye Bakanlığı hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mevzuatlarına uygun bir sistem yapılabilirse bu iş hayata geçirilebilir. Bu yeni sistemle kendi atık bertaraf masraflarını karşılayan eczacıların giderleri üçte bir oranında azalmış ve giderler vergiden düşürülebilir hale gelmiş.

Sistem nasıl işliyor, devamı nasıl gelecek?

İstanbul Eczacı Odası olarak özel izinler aldık. Daha sonra kanunda belirtilen kurallara uygun lisanlı toplama araçları temin ettik ve bu araçların izinlerini aldık. Ardından bertaraf firmasıyla anlaşmaları yaparak bu giderleri minimum hale getirerek insanların katılabileceği bir hale getirdik ve geçen yıl üç ilçemizde pilot uygulamaya başladık, bu yıl şubat ayından itibaren de tüm İstanbul geneline yaydık. İlk adım eczanelerdeki miadı dolan, kırılan, kullanılamaz duruma gelmiş her türlü kimyevi maddeyi toplamak.

BUNU DA OKU:  İstanbul'un musluk suları neden kokuyor?

Eczaneler ellerindeki kullanılamaz durumdaki serum ve aşı da dahil tüm ilaçları sisteme kaydediyorlar, 50 kg’a kadar olanları kendileri getiriyor ya da kargoyla gönderiyorlar, 50 kg üzerini bizim lisanslı araçlarımız gidip alıyor. Çevre Bakanlığı, İl sağlık Müdürlüğü, Eczacı Odası ve İzaytaş üyelerinden oluşan sağlık komitemiz bu atıkları tek tek inceledikten sonra bertaraf etme konusunda tek yetkili olan İzaytaş’ın Kocaeli’ndeki tesislerine yolluyoruz. Önümüzdeki sene hayata geçecek yeni uygulama ile, evlerdeki kullanılamayan atıklar vatandaşlar tarafından eczanelere yerleştirilecek özel kutulara bırakılacak ve Eczacı Odası tarafından aynı şekilde toplanıp bertaraf edilecek.

rise-prescription-drug-abuse_211

Evlerdeki atıkları da eczaneler üzerinden toplamak için yeni bir finansal düzenleme gerekecek mi?

1.100 derece sıcaklıkta defalarca işlemden geçirilerek imha ediliyor ilaç atıkları. Bu da ciddi bir maliyet. Tabii ki finansal düzenleme gerektiriyor. Aslında bu konuda Belediyeler Kanunu’nda sorumlu olan belediyelerdir. Bizim amacımız da belediyelerle ortak çalışmak.

Eczacılar bize destek olacak, eczanelere özel toplama kutuları konacak. İnsanlar kullanmadığı ilaçları bu kutulara atacak. Daha sonra Eczacı Odası bu kutuları toplayıp sayım yapacak, bertaraf giderlerinin karşılanma aşamasında da belediyeler devreye girecek. Bununla ilgili şu ana kadar görüştüğümüz 4-5 belediyeden olumlu geri dönüş aldık. İlçe bazında başlayacağız. Dünyada üreten/kirleten öder mantığıyla üreticilere ciddi finansal sorumluluk yüklenir. Ürettiğiniz ürünün fazlasını kontrol etmede sorumlulukları olduğuna kanaat getirilir. Hatta ilaç ambalajlarında özel amblemler konularak, o firmanın atık giderlerine katkıda bulunduğu açıklanır. Bu da hem hastalar hem de doktorlar tarafından o ürünü tercih etme sebebi olacaktır. Toplumun da bu konuda baskı oluşturabilmesi için bu konuda mevzuatların düzenlenmesi şart.

put-meds-in-their-place-banner

Şu anki var olan durumda evdeki ilaç atıklarının tuvalet ya da çöpe atılmasının tehlikeleri nelerdir?

BUNU DA OKU:  Çarşaflarınızı yıkarken (muhtemelen) yaptığınız 5 hata

İlaç; tedavi ve teşhis aşamasında uzmanların belirlediği şekil ve miktarda, belirlediği kişi tarafından alınması gerekli. Bu üç önemli parametre ortadan kalktığında elimizde kalan madde bizim için ilaç değil, kimyasal bir atıktır, zehirdir. Hava, su ve toprak yoluyla doğaya karıştığında çeşitli kirlilikler oluşturur. Hiçbir şekilde doğaya temas etmemesi gereken bir maddedir ilaç. Katı atık yöntemiyle toplandığında her ne kadar belli izolasyon sağlanmış alanlara gömülseler de doğaya karışırlar. Bu konuda kabul görmüş genel kanı ilaçların yetkililerce toplanıp yakılarak imha edilmesidir. Bu noktada da maliyet unsuru devreye girdiğinden sıkıntı büyük.

Etken maddenin özelliklerine bağlı olarak, doğaya karıştığı anda doğada var olan her canlı üzerinde olumsuzluklar doğurur. Yaşamsal bir kirliliğe neden olduğu için çok büyük sıkıntılara sebep olabilir.

Yakıldığı zaman etkileri yok olur mu?

1.100 derecede kimyasallar tüm özelliklerini kaybeder ve hava yoluyla filtrasyonları sağlandığı için doğaya temiz su buharı olarak verilir. Kül oluşur bunun da hiçbir sıkıntısı yoktur.

Kocaeli Belediyesi’nin sanayi atıklarını bertaraf etmek için kurulan ve ialç atıklarını da bertaraf eden İzaytaş bu konuda tek yetkili ve özel lisanslı tesistir. Pilot bölge olarak başlayan İstanbul’da bu uygulama oturduktan sonra hedefimiz bu tesiste tüm Türkiye’nin ilaç atıklarını bertaraf etmek.

Peki hastanelerdeki tehlikeli atıklarda durum nedir?

Hastanelerden çıkan tehlikeli atıklar da özel ve ayrı paketlenerek belediyeler tarafından toplanır fakat şu an bu atıkların ne kadarının İzaytaş tesislerine ulaştığını bilemiyoruz. Kurmaya çalıştığımız sistemin ana ayakları oturduktan sonra hastane atıkları da bu sistem dahilinde toplanarak bertaraf edilebilir.

Şu anda evinde kullanılamayacak durumda ilaç bulunan vatandaşlar ne yapmalı peki?

Bu atıklar doğaya zarar verecek şekilde çöpe ya da tuvalete atılmaktansa biriktirilmelidir. Bizim uygulayacağımız sistem ya da belediyelerin kurgulayacağı başka bir sistem yoluyla bir şekilde özel toplama alanları oluşturulup bu zehirli atıkların ayrı toplanması şart. Bunun için de sorumluların acilen adım atması gerekli.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ev ve Bahçe, Hayat
Eski kıyafetlerimize yeni hayatlar

Dönüşüm Evi'nde her şey ikinci el.

Kapat