42. İstanbul Film Festivali seçkimiz
42. İstanbul Film Festivali, 7-18 Nisan tarihleri arasında Atlas 1948, Kadıköy Sineması, Sinematek, Fransız Kültür Merkezi ve Cinewam City’de gerçekleşecek. Festival programından Yeşilist okuyucularının ilgisini çekeceğini düşündüğümüz, doğa odaklı filmleri seçtik.
SENDİKACI
LA SYNDICALISTE
THE SITTING DUCK
- Yönetmen: Jean-Paul Salomé
- FRANSA, ALMANYA / 2022
Hem siyasal hem de psikolojik gerilim öğeleri taşıyan Sendikacı, Fransa’da çokuluslu bir nükleer santralin sendika temsilcisi olan Maureen Kearney’nin gerçek hikâyesini anlatıyor. Fransa’nın gizli nükleer anlaşmalarını sızdıran Maureen sektörü karıştırmış, başta bakanlar ve endüstrinin ağır topları olmak üzere herkesi karşısına almak uğruna skandalı ortaya çıkarmak ve 50.000 işçinin hakkını savunmak için canını dişine takmıştı. Maureen, kendi evinde saldırıya uğrayınca hayatı alt-üst olur. Soruşturmayı yürütenler elbette baskı görür; birden ortaya şüphe uyandıran yepyeni bilgiler çıkar. Başta kurban olan Maureen, şüpheli haline gelir. Isabelle Huppert’in Maureen rolünü üstlendiği Sendikacı, Venedik Film Festivali’nde Ufuklar bölümünde gösterildi.
BURADA
HERE
HERE
- Yönetmen: Bas Devos
- BELÇİKA / 2023
Belçika’dan memleketi Romanya’ya dönmek üzere olan inşaat işçisi Stefan, buzdolabında kalan son malzemelerle bir çorba yapmaya karar verir. Kentten ayrılmadan önce dostlarına uğrayıp, çorbasından ikram eder. Bu sırada küçük bir lokantada çalışırken bir yandan da bitkiler üzerine doktora yapan Belçikalı-Çinli bir kadınla yolları kesişir. Bas Devos’un 2023 Berlin Film Festivali’nde büyük övgüyle karşılanan ve Karşılaşmalar Bölümü’nde En İyi Film Ödülü kazanan yeni filmi Burada, gündelik yaşamın sakinliğiyle ilerleyen, iki insan arasındaki dile gelmeyen bağ, insanın dünyadaki konumu, aidiyeti ve geçiciliği üzerine naif ve güçlü bir film.
MÜLK
PROPRIEDADE
PROPERTY
- Yönetmen: Daniel Bandeira
- BREZİLYA / 2023
Yaşadıklarıyla sarsılan bir kadınla başlayan Mülk, tarım işçilerinin isyanıyla devam ederken Brezilya’daki sınıfsal ayrımları mercek altına yatırıyor. Filmin başkahramanı Teresa, başına gelen çok sarsıcı bir olayın ardından biraz sakinlemek için ailesinin çiftliğine gidiyor. Çiftlikte çalışan işçiler ayaklanarak araziyi işgal edince Teresa alelacele zırhlı arabasına sığınıyor. Burada kapana kısılan Teresa yine de pazarlığa yanaşmıyor. Dünya prömiyerini 2023 Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde yapan Mülk, iki zıt dünyanın çatıştığı bir “hayatta kalma gerilimi” olarak tanımlanıyor. Brezilyalı yönetmen Daniel Bandeira “İşgücü, ırk ve sınıf ilişkilerimizi birtakım kadim kurallar belirliyor. Toplumumuzda şiddet ve korkunun hükmü böyle süregidiyor,” diyor.
ÇİÇEK TOPLAMAK İÇİN
TO PICK A FLOWER
TO PICK A FLOWER
- Yönetmen: Shireen Seno
- FİLİPİNLER, JAPONYA / 2021
HERBARIA
HERBARIA
- Yönetmen: Leandro Listorti
- ARJANTİN, ALMANYA / 2022
İÇ BÖLGE
INLAND
- Yönetmen: Fridtjof Ryder
- İNGİLTERE / 2022
İç Bölge, annesinin gizemli bir şekilde ortadan kayboluşunun ardından genç bir adamın parçalanan benliğini mercek altına alan çağdaş bir folk öyküsü. Genç adamın, baba saydığı biri ve ona çok değer veren eski dostlarının eşliğinde, İngiltere kırsalı boyunca çıktığı yolculuk, onu hiç beklemediği biçimlerde peşini bırakmayan kaybıyla yüz yüze getiriyor. İç Bölge, dünya prömiyerini Londra Film Festivali’nde yaptı. “Filmin çıkışı memleketimden, çocukluğumdaki ilk aşklarımdan ve tabii ki filmlerden kaynaklanıyor,” diyen yönetmen Ryder, şöyle devam ediyor: “İngiltere’nin taşra kısımlarında efsane ile günümüz arasındaki sınır, geçmişle şimdi arasındaki ince çizgi, doğada yürürken çoğu zaman beni ağlatacak kadar güçlü. Filmin ekolojik meseleleri de efsanelerle doğrudan bağlantılı.”
RÜZGÂR
BENTU
- Yönetmen: Salvatore Mereu
- İTALYA / 2022
Rüzgâr, bir tahıl tarlası, deneyimli yaşlı çiftçi ve onun en iyi arkadaşı, sabırsız, genç oğlan çocuğu… Raffaele küçük tahıl yığınını yeni toplamıştır. Günlerdir kırsalda uyumuş, rüzgârın gelip tahılları samandan ayırmasına yardım etmesini beklemiştir. Ama rüzgâr bir türlü gelmez. Raffaele herkesten uzakta, bir mucize umar. Onu her gün ziyarete gelen küçük Angelino yalnızlığını bir nebze hafifletir. İtalyan yeni gerçekçi geleneğinin izinde, tamamı Sardunya dilinde çekilen Rüzgâr, prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yaptı. Sardunyalı yönetmen Salvatore Mereu şöyle diyor: “Antonio Cossu’nun bu öyküsünü okuduğumda beni etkileyen pek çok tema buldum. Her şeyden önce çocukluk dünyası, askıdaki zaman, doğayla karşı karşıya gelen insanlık ve moderniteye geçiş. Ama Rüzgâr, yaşlı Raffaele ile genç Angelino arasındaki dostluğun, çok insani bir ilişkinin hikâyesini de anlatıyor.”
BARS
TULLIANA
- Yönetmen: Orçun Köksal
- TÜRKİYE / 2023
İki zoolog, soyu tükenmiş olan Anadolu parsına dair bir iz bulabilmek için Anadolu’da bir yolculuğa çıkar. Veysel, halk arasında büyük bir mite dönüşmüş olan bu efsanevi varlığın vahşi bir hayvandan öte Anadolu’nun ve insanlarının kaybettiği ve halen aradıkları bir tarafı olduğuna inanır. Emre ise parsın kırk yıldır çekilememiş fotoğrafını çekebilmenin peşindedir. Yerleştirdikleri foto-kapanlar gece bir görüntü yakalar. Ama çektikleri karanlık fotoğrafın parsa ait olduğunu kanıtlayamazlar. Görüştükleri yetkililerin makam odalarında karşılarına çıkan pars tahnitleri ise iki arkadaşı şaşırtır, tedirgin eder. Veysel’in Hacıbektaş bozkırında Emre ile paylaştığı sırrı her ikisini de değiştirir. Olmayan bir şeyi aramak onları da mı yok edecektir?
DISCO BOY
DISCO BOY
- Yönetmen: Giacomo Abbruzzese
- FRANSA, İTALYA, BELÇİKA, POLONYA
Franz Rogowski’nin canlandırdığı Belaruslu Aleksei, Fransız pasaportu alabilmek amacıyla Fransız Yabancı Lejyonu’na yazılmak üzere hiçbir belgesi olmadan Avrupa’yı boydan boya geçer. Nijer Deltası’nda, çevre isyancısı Jomo, köyünün tehdit eden petrol şirketlerine karşı savaşırken kız kardeşi Udoka da kaçma hayalleri kurar. Artık bir komando olan Aleksei, bu bölgede görevlendirilir. Sınırların, yaşamın ve ölümün ötesinde, kaderleri kesişecek midir? Elektronik müzik ritminden destek alan görselliğiyle dikkat çeken Disco Boy, bilinmeyene, insan ruhunun karanlığına dalarken, “Her iki bakış açısını, her iki tarafı da tümüyle keşfeden bir savaş filmi yapmak istedim,” diyen Abbruzzese’nin ifadesiyle “giderek saykodelik, gizemli, şamanik bir hâl alıyor”.
BOŞLUKTA
BOŞLUKTA
DRIFTING
- Yönetmen: Somnur Vardar
- TÜRKİYE / 2022
Toza ve betona teslim olmuş kenti uzaktan izleyen gözlerimiz bir şantiyede iki genç adama takılır. Mardinli atanamamış öğretmen Ferhat ile üniversite hayali kuran kuzeni Emrah, dedeleri ve babalarından sonra ailenin üçüncü nesil erkekleri olarak inşaatlarda duvarcılık yaparlar. Daha iyi bir seçenek çıkana kadar ikisi de bu işe mecburdur. Zorlu çalışma koşulları ve gelecek kaygısıyla bunalan iki genç bu kısır döngüden çıkmanın yollarını ararken, işçi koğuşlarındaki yaşamlara, ücretlerini alamayan işçilerin şantiye işgallerine ve büyük bir kentsel yıkıma tanıklık ederiz.
ÇOK ERKEN/ÇOK GEÇ
TROP TÔT/TROP TARD
TOO EARLY, TOO LATE
- Yönetmen: Jean-Marie Straub, Danièle Huillet
- FRANSA, MISIR / 1981
Yönetmenler Straub ile Huillet, Çok Erken/Çok Geç filmini Friedrich Engels’in bir mektubundan ve Cemal Abdülnasır rejimi tarafından mahkûm edilen iki militan Marksist yazarın 1974’te anlattıklarından esinlenerek 1980 yılında, Camp David Anlaşması’yla başlayıp 1981’de Enver Sedat’ın öldürülmesiyle sonlanan gergin aylarda Fransa ve Mısır’da çekti. Yönetmen çift, Mısır’ın köylü mücadelesi ve Batı sömürgeciliğinden kurtuluş tarihi üzerine düşünüyor ve Engels’in metinlerinden alıntılarla bunu 1789 Devrimi’nden kısa bir süre önce Fransa’daki sınıf gerilimleriyle ilişkilendiriyor. Filmin yönetmenlerinden Danièle Huillet, 2006’da, Jean-Marie Straub ise Kasım 2022’de vefat etti. Filmografileri boyunca kendilerine has tarzlarına bağlı kalarak sinema tarihine unutulmaz filmler bırakmış olan çifti, bu gösterim vesilesiyle anıyoruz.