8bin100’ün ilk adımı: Gündönümü Çiftliği

Gelecek nesillere saygımız gereği tüm bildiğimiz uygulamaların dışında bir plan yaptık; başarıya ulaşmak için cömertçe bir emek gerekli. Ülkemizin 81 ilinde, herbir ilde 100’er adetten toplam 8bin100 topluluk oluşturacağız. Çocuklarımıza ekolojik, ekonomik ve sosyal alanda onarılmış, sürdürülebilinir barış dolu bir dünya bırakma gayemiz var.

Geçen ayki detaylı anlatımımı okumak isterseniz burada ya da burayı inceleyebilirsiniz.

İlk 8bin100’ü Silivri’nin bir köyündeki Gündönümü’nde kuruyoruz. Hadi gelin, katılın! Gelip bize katılmak isteyebilirsiniz – belki hemen belki sonra – isteyeni tanıyor olabilirsiniz, bana kulak verin, pişman olmayacaksınız.

8bin100 Gündönümü’nde 15 komşu yaşayacak. Şimdilik sütçüsü halihazırda çalışıyor, diğerlerini temsili yazacağım. Zaten ya siz bu yazıyı okuyup ona gösterdiğiniz için gelecekler ya da bizzat kendileri okuyup bize katılacaklar komşularımız ☺

8bin100 ün ilk komşusu, sütçü… Yani biziz.

8bin100 Gündönümü sütçüsünün inekleri var. Öyle güzeller, öyle kişilikliler ki, genci yaşlısı, zıpırı, kibirlisi, utangacı, şımarığı, titizi, sarsağı… İnsan onlara keyifle, tutkuyla hizmet eder. Her sene kan ve deri testi oluyorlar bu inekler. Verem ve brusellosis zoonoz hastalıklarından ariler, hatta 10 senedir her sene üstüste bu statüyü alan tek sürü ülkemizde bu sürü!

8bin100 Gündönümü sütçüsü günde iki defa süt sağıyor. Öyle lezzetli, şekerli bir süt öyle kaliteli ki; insan soğutma kazanının musluğuna ağzını dayayıp içmeye doyamaz! Bu krema gibi sütten yapılmış yoğurt yoksa o sofradan aç kalkar, azıcık kahveyle bol köpüklü fincanı höpürdetmeden gevşeyemezsiniz. Hele loruyla, süzme yoğurduyla yapılan tatlılarıydı aman aman, lezzet ve şefkat koması garantilidir bizim sütümüz.

8bin100 Gündönümü ürünlerini kapı teslimi hizmeti anlayışı ile üyeleriyle buluşturuyor. Bu organizasyon öyle özel öyle güzel ki ☺ Şehir trafiğinde günde 300 adrese çıkıp teslimat yapan zıpkın gibi delikanlılar olsun, kapılarında bizleri güleryüzleriyle bekleyen üyelerimiz olsun-üretici ve tüketicinin karşılıklı beklentilerinin karşılandığının emek emek özenin resmi diyebilirim.

BUNU DA OKU:  !f İstanbul Film Festivali'nin odağına insanın doğa ile ilişkisini alan 10 filmi

Olan biten işleri kendi ağzımdan yazacağım ama sanmayın ki tekim; ben tek değilim, biz tek yürek bir ekibiz ☺.

Sabah 05.00’da başlıyor günüm. Gönüllülere yemek pişiriyorsam 22.00 da bitiyor, aile yemeğimiz varsa 20.00’da bitiriyorum. Elbette aralarda zengin kahvaltılar, çay saatleri ve siestalar var!

Mutlaka dişim fırçalanmış, yüz kremim sürülmüş, en sevdiğim parfümüm sıkılmış olarak uçarak koşuyorum sağımhaneme – kendime, işime, ineklerime ve ekibime saygım; mutlaka bireysel bir sabah ritüelini gerektiriyor.

Eğer hava soğuksa içdon, sıcaksa kısa kol ama her ne olursa olsun – çizmenin içinde konforlu olabileceğim – uzun temiz çoraplar giymiş olarak.

Niye mi?

Kırsalda üretiyor iseniz; iyi uyku almış olmak, güzel yemek ve teçhisatlı giyinmek gerek. Şartlar ve sizden beklentiler kişisel mazerete uygun değil; ayağınız üşümeyecek, karnınızın guruldaması huzursuz etmeyecek, uykusuz – yorgunluk gerginliği olmayacak, olsa da asla ineklere ya da ekip arkadaşlarına hissettirilmeyecek.

Sabah/akşam adına “operasyon” dediğimiz, yaklaşık 3 saat süren bir ekip çalışmamız oluyor. Bir ekip inekleri sağarken,diğer ekip ineklerin sağım sonrası gireceği ahırları (yatakhaneyi), yalakları temizliyor, yemleri hazırlıyor, hastanedeki ineklerin temizliği ile ilgileniyorlar – hava, toprak ve otun durumuna bağlı olarak inekler ya temiz pak hazırlanmış ahırlara geçiyorlar ya da meraya çıkıp otluyorlar. Üçüncü ekip ise buzağıları doyuruyor. İşler kolaylandı mı mıntıka temizliği ve şahane bir kahvaltı bizleri bekliyor oluyor. Favorim kuru meyveli (dutlar sıcakken son dakika içine atılacak sütü yavaşça içine çekip tombik olacak), bol sütümüzlü yulaf lapası; mevsimine göre ya üzeri çilekli ya narlı ya muzlu, elmalı ☺

Sabah operasyonları bir ayin gibi adeta; sırtınızdan akan ter ve tek tek farklı beklentileri olan ineklerinizi memnun etmek bir yana – bahardaysanız kuşların şakımasından kafanız şişer, güneşin doğuşu sarhoş eder kıştaysanız sessizlik sağır eder, eksilerdeki hava ısısı – karanlıkta işbaşı ancak inekleri görünce geçer.

BUNU DA OKU:  Kendi doğal evinizi yapmak ister misiniz?

Yapılan iş aynı zannedilir ama hergün bambaşkadır – hem ineklerin fizyoloji, psikoloji ve biyolojileri farklıdır hem de hava!

Sabah akşam 3’er saatlik operasyon zamanı dışında kalan zamanlarda da yer içer, güler ve elbette çalışmaya devam ederiz.

İneklerimiz sekiz farklı yaş grubunda hizmet alırlar bizden; herkesin yem ihtiyacı farklıdır. Temel görevimiz bir otelin müşterilerine hizmet etmesi gibi; ineklerimizi yedirme, içirme, temiz tutma ve sağlıklarını gözetme görevidir. Onların uzun ömürleri olmaları tek başarı kriterimizdir.

Şimdilerde 8bin100 Gündönümü sütçüsünün inekleri, sütü ve kapı teslimi üyeleri dışında başka bir çalışması daha var. 8bin100 Gündönümü toprağı, havayı, suyu, ağaçları, kuşları, yılanları sözün özü etrafındaki ekosisteme bütünüyle hizmet edecek.Bunun başlangıcı olarak da sütçü komşu kısmen ineklerini, kısmen de genç hayvanlarını otlatmaya başladı.

Ot bitmiş tarla yaratmak öyle kolay bir iş değil bu arada söylemiş olayım. Suyu, ahırlardan elde ettiğiniz gübreyi ve tezeğiyle beslesin/idrarıyla sulasın diye de sürüyü yönetmeniz gerekiyor. İşte operasyonlardan, bireysel ineklerimizle ilgilenmekten kalan zamanlarda 8bin100’ün sütçüsü olarak bunlarla uğraşıyoruz.

Kiralanacak araziler, çekilecek çitler, gübre dökülecek yerler, yağmurda suyu daha iyi çeksin diye şefkat edilesi topraklar, aman öldürülmemesi gereken yılanlar, saymakla bitmeyecek çeşitte bitkiler, hava takipleri…

Soluduğumuz hava öyle güzel
Kafayı koyduğumuz yastığımız öyle yumuşak
Yediklerimiz, içtiklerimiz öyle el emeği göz nuru ki
Öyle güzel yaşıyoruz ki

Not: Önümüzdeki ay temsili komşularımızı yazmaya başlıyorum; tavukçu, kasap, besici, mimar, koyuncu, peynirci, sebzeci, fırıncı, biracı, fermenteci, yeşillikçi vb.

Siz bütüncül bir eko toplulukta hangi üreticiler olsun isterdiniz ? Lütfen yorum bırakın.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Ekoturizm, Gıda, Gıda Gündemi, İyi haberler, Kent, Topluluklar
Bombalara Karşı Sofralar Takas Pazarı kuruyor

Bombalara Karşı Sofralar’ın kurduğu sofrada, israftan üretilecek. Bu hafta Çarşamba günü (17 Haziran) Galatasaray Lisesi önünde ‘başka bir sofra mümkün’...

Kapat