Akkuyu’daki çatlak endişesi devam ediyor

Geçtiğimiz hafta gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelinde ikinci kez çatlak oluştuğu iddiasını yetkililerin yalanlamaması konu hakkındaki endişelerin büyümesine neden oluyor.

TIKLAYIN: Herkes Mersin’e giderken: Dünyada nükleer enerjinin durumu

DW’nun haberine göre, geçen hafta medyaya çıkan iddia şuydu: “Nükleer santralde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştu. Türkiye Atom Enerji Kurumu (TAEK) da olaya müdahale etti. Çatlak olan bölüm ya da bölümler tümüyle kırıldı ve yenilendi. Sorun çözülmedi. İkinci çatlak oluştu. Beton kırıldı ve sorunlu bölümlerde temel yeniden atıldı.” Resmî kurumlar tarafından yalanlanmayan iddia konunun uzmanları tarafından endişe ile karşılandı.

Akkuyu AŞ, kamuoyuna yaptığı açıklamada çatlak iddialarını yalanlamadı. Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:

“Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) güvenli bir şekilde inşa edilip işletmeye alınması Rosatom ve Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin birinci önceliğidir. Bu kapsamda, tüm yapılar, bilinen en yüksek güvenlik standartlarına uygun şekilde inşa edilmekte ve sahadaki inşaat çalışmaları Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) temsilcileri tarafından denetlenmektedir. Öte yandan; bağımsız denetim, yüksek teknolojili büyük inşaat projelerinin inşaatında standart uygulamanın bir parçasıdır.”

Çalışmaların TAEK ve bağımsız yapı denetim kuruluşu Fransız şirketi ASSYSTEM’in gözetiminde yürütüldüğünü aktaran Akkuyu AŞ, Akkuyu NGS’nin birinci ünitesinin temel plakasının betonlama işlemi 8 Mart 2019 tarihinde tamamlandığını hatırlattı.

Şirket, bu temel plakasının yapımında, bahsedilen gereksinimleri karşılayan, güvenirliliğini ve homojenliğini koruyarak kendi ağırlığı altında yayılıp sıkışma özelliğine sahip olan, 17 bin metreküpten fazla özel bir beton türü kullanıldığını belirtti. Açıklamada, “Akkuyu NGS projesinin inşaatı, nükleer güvenlik gerekliliklerine, en yüksek kalite standartlarına ve planlanan takvime uygun olarak devam edecektir” ifadesi kullanıldı.

Bu açıklama, projeyi takip eden sivil toplum kuruluşu üyelerini ve uzmanları tatmin etmedi.

BUNU DA OKU:  Nükleer Enerji Nedir?: Üç başlıkta nükleer enerji

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, “çatlak” olduğu haberi üzerine hemen harekete geçtiklerini, Mersin il temsilcilerini alana gönderdiklerini belirtti. Hüseyin Alan, “İnceleme yapmak istedik. Ancak santralin yapıldığı sahaya sokmadılar. ‘Çatlamalar gerçekten neden oluştu? Zemin kaynaklı mı? Kullanılan beton mu? Betonda kullanılan su ya da çeriği, işçilikten kaynaklı imalat hatası mı?’ bunları bilmiyoruz” şeklinde konuştu. 

“Bu konunun son derece önemli” olduğunu vurgulayan Alan, “Türkiye’nin 22 milyar dolar aktaracağı bir tesisin henüz başlangıcında böyle bir sorunla karşı karşıya kalması büyük bir sorun. Türkiye depreme de açık bir yer. Olası bir depremde tabii ki oradaki yapılara da hasar verecektir” dedi.

Alan, bölgenin deprem kuşağındaki olması ile ilgili de şunları söyledi: “Santralin yapıldığı yer Ecemiş Fay Zonu yakınında ve etki alanında. Akdeniz tektonik açısından da hareketli bir bölge. Batı Anadolu’da Muğla ve açıklarından sıklıkla deprem oluyor. Nükleer santral gibi projeler yapılırken tüm bu parametrelerin göz önüne alınması gerekiyor. Umarım alınıyordur.”

Alan, devletin ya da imalatı gerçekleştiren firmaların, toplumun her kesimine açık bir şekilde süreci yürütmeleri konusunda da uyarıda bulundu.

Enerji analisti gazeteci Özgür Gürbüz de Akkuyu’da meydana gelen beton çatlağının insanları endişelendirmesinin son derece normal olduğunu belirtti. “10 ay önce olan bir olayı tüm Türkiye bir gazete haberiyle öğrendi” diyen Gürbüz, yetkililer inkar etmedikleri bu olay hakkında hâlâ şeffaf davranılmadığına dikkat çekti.

Gürbüz, Finlandiya’da benzer bir durum karşısında yetkililerin izlediği tutumu “Reaktör yapımında hatalar tespit edildi ve Olkiliuoto-3 reaktörünün yapımı sık sık durduruldu. Toplamda 10 yıl gecikti, santralin maliyeti de 5 milyar avro arttı. Çünkü orada bağımsız bir denetleme kurulu var” sözleriyle aktardı. Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ise ‘TAEK baktı’ deniyor. TAEK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde kullanmayı planladığı santrali bir yılı geciktirecek bir hata bulsa açıklayabilir mi merak ediyorum…”

BUNU DA OKU:  Biz affetmedik sıra sizde

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz’a göre, Türkiye’nin böyle bir nükleer santrale, daha doğrusu enerji üretimine ihtiyacı yok. “Ülkemizde elektrik enerjisi açığı değil tersine arz fazlası var” diyen Türkyılmaz, “Nisan 2019 sonunda 89 bin 680 megavat (MW) olan kurulu gücün yıl sonunda 90 bin megavatı aşması söz konusu. Lisans ve ön lisans alan santralların da önümüzdeki yıllarda devreye girmesi ile kurulu gücün 120 bin megavatı aşabileceği ve kullanılmayan bir kapasite fazlası olabileceği öngörülüyor” şeklinde konuştu.

Arz fazlası olduğunu belirten Türkyılmaz, eğer üretimin üzerinde bir talep olursa da yenilenebilir kaynaklara dayalı santraller yapılması gerektiğini dile getirdi.

Kaynak:
DW

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Gündem, Hayat, Kent, Mimari, Teknoloji, Topluluklar, Yenilenebilir Enerji
Yemeği yalnız yemek bizim için faydalı mı zararlı mı?

Tek başına yemek yemek, süreç içinde modern yaşamın bir parçası haline geldi. Hayatın hızlanmasıyla birlikte birçok insan zaman zaman kahvaltısını...

Kapat