Bedeniniz protein eksikliğini nasıl ifade eder?

Sebze odaklı bir beslenme planı izlemeye başladığınız zaman çevrenizden gelen ilk tepkiler genelde şöyle olur: “Ya protein?” Vegan veya vejetaryen olanlarımızın asla kaçamayacağı bu soruya cevaben bir sual de: “
Ya sağlık?” olur benim için.

Et tüketiminin çılgınca arttığı ve üretiminin giderek serileştiği günümüzde, bir tam piliç neredeyse dört simit bedeline satın alınabiliyor. Etin tabağımıza gelişi bu kadar hızlılaşmış ve her öğüne dahil olması neredeyse normalleşmişken, çok garip bir şekilde, tüketimi de Türkiye’de bir kalkınma göstergesi olarak referans alınmakta. Çok da gerçekçi olmayan bu refah düzeyine bağımlı “et”, tabağımıza yalnızca proteinleri ile değil daha çok, henüz çoğunu tanımadığımız ve istesek de tanıyamayacağımız kimyasalları ile gelmekte.

11111235676(1)-2

Bedenimizin ihtiyacı olan protein kaynağının yalnızca ette olmadığını biliyoruz. Durum böyleyken, çevremizi saran seri üretim zincirine boyun eğmeyip, sebze ve bitkisel gıdadan faydalanmaya çalışanların, iş kolaylaştırıcı protein bilgi bankasını tekrar incelemesini tavsiye ederiz. Bu fırsatla etin yerine konulacak alternatiflerin ne kadar fazla olduğunu herkesin bilgisine sunarız.

Çoğumuz et yemeden protein almanın zor olduğunu düşünüyoruz, fakat etten aldığımız proteinin ne kadar faydalı olduğunu sorguluyor muyuz?

Beslenme ve kanser arasındaki bağlantıya hayatını ve araştırmalarını adamış olan Doktor T. Colin Campbell tabağımıza koyduğumuz gıdanın kanser riskini belirlemede büyük bir rolü olduğunu ifade ediyor. Bitki odaklı diyetlerin, kanserle mücadele etmesi su götürmez bir gerçek.

“Hayvansal protein ağırlıklı beslenme düzeni, hücrelere giden karsinojen miktarında artışa sebep olur. Bu da mikst fonksiyonlu oksidaz enziminin artışıyla birlikte gözlemlenebilir olan karsinojen aktiviteyi arttırır.”

2222224567878

Sadece etle beslendiğimizi hesaba katarsak, et ile birlikte tükettiğimiz alternatif protein depolarından; lifli yeşiller, sebzeler, fasülye, baklagiller, sert kabuklu yemişler, meyve ve sebze çekirdeği, tahıl bizlere almamız gerekenden fazlasını sunmakta.

BUNU DA OKU:  5 önemli mikro besin maddesi ve kaynağı

Yani etin yanına eklediğimiz yukarıdaki alternatif gıdalar aslında başlı başına birer öğünümüz olabilecek kalitede.

Bununla ilgili olarak oluşan protein fazlasının pek de yararı olmayacağını söylemekte fayda var. Özellikle hayvansal proteinin, insülini arttırarak diyabete ve yüksek kan şekerine neden olduğu gözlemleniyor. Kişiye göre alınması gereken protein miktarını ise bu tablo ayrıntılarıyla açıklamakta.

Ayrıca alınan kaliteli proteinin de sağlık üzerinde etkisi daha olumludur. Marketten aldığımız hazır gıdalara ve fast foodlara oranla, yukarıda verdiğimiz örnekleri tabağınıza koyarak %80 daha sağlıklı bir öğün elde etmiş olursunuz.

33333387670

Bu koşullarda, gözümüzü hayvansal ürünlerden ve fast food tarzı hazır gıdalardan ayırmanın kimseye bir zararı olmaz. Öyle bir durum sizin için söz konusu olamazsa bedeninize kulak verin!

Aldığınız proteinlerden bedeniniz memnun değilse bunu size nasıl ifade eder?

Eğer, yakın zaman içinde geçirdiğiniz bir sakatlığınız ve açık yaranız varsa, hasarın kendini tedavi etmesi normalden daha uzun sürer.

Ağ dokusunun ana proteini olan kolajen de bir aminoasit eksikliğine işaret ettiğinden kendini saç kırılması ve/veya dökülmesi ile de gösterir. Ayrıca, kozmetik ürünlerinde bulunan kimyasalar da saç ve kişisel bakımınızı siz farkında olmasanız da olumsuz yönde etkilerken, kırılan tırnaklarınız da protein ihtiyacınızı gidermediğinizin bir kanıtıdır.

Protein eksikliğinin bir diğer işareti de sıklaşan kas ağrıları ve kendini hissettiren sebepsiz ağırlıktır. Mesela işyerinde geçirdiğiniz öğlen araları için fast food siparşi vermekten kendinizi alamıyorsanız, saatlerce bilgisayar başında geçirdiğiniz zamanın üstüne kalitesiz protein de ekleyerek bedeninize oturduğunuz yerden ağrılar yaratmaya çok elverişli koşullar hazırlıyor olursunuz.

66666987890

Ya uyuşan kol ve bacaklarınız?

Günlük egzersiz sonrasında ve ya öncesinde güçlenmek adına tüketilen seri üretim et ürünleri spor programınızı hiç de desteklemez. Bu durumda yorgunluğunuzu ne kadar fiziksel olarak da gidermeye çalışsanız da, beslenme eksiklikleri performansınızı etkileyecek bir kriterdir.

BUNU DA OKU:  Beyin ve zihin sağlığınız için en yararlı yiyecekler

Çok sevdiğiniz günlük antrenmanınızdan çıktınız, fakat bir türlü kendinizi toparlayamıyorsunuz. Hatta bu durum yüzünden geçici bir süreliğine spor yapmama kararı almak durumunda kalıyorsunuz. Çünkü sürekli yorgunsunuz. Çözümü kendinizi eve kapatmak değil, yukarıda bahsettiğimiz gibi besin değeri yüksek olan doğru gıdayı tabağınıza koymak.

99998767876

Son olarak, proteinin fiziğe sığmayan yanları da vardır. Peki artık sizinle doğru iletişim kuramayan bir beden varken, moraliniz bu durumla nasıl başa çıkar?

Çıkamaz. Endişe, kaygı, yani depresyon kendisini hissettirir. Odak noktalarımızı kaybederek, severek yaptığımız şeyler bile çileye dönüşebilecek duruma gelir.

Amino asitler nörotransmitterleri, serotonin ve dopamini devreye sokarken, beyin fonksiyonlarını üzerinde varlık gösterir. Bu yüzden tükettiğimiz gıda bedenimizde olduğu kadar ruh sağlığımızda da söz hakkına sahiptir.

Kısacası beslenirken kulak vermemiz gereken pek çok ayrıntı var. Bu ayrıntıları hayatımızın bir rutini haline getirmek hiç de zor değil. Mesela beslenme alışkanlıklarını tekrar sorgulayarak hayat kalitenizi ne kadar etkilediğinizi gözlemleyebilirsiniz. Bedeninize iyi bakın ki, o da hayatınıza ayak uydurabilsin.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Vejetaryen ve Vegan
Yemek pişirmeyi meditasyona dönüştürün

Hem bedensel hem zihinsel olarak yenilenin.

Kapat