Büyük şehirler yavaşlıyor
Daha önceki örneklerinde 50.000 nüfuslu şehirlerin elde ettiği ‘Cittaslow’ ünvanı, yani Türkçeleştirilmiş haliyle ‘sakin şehir’ olma fikri artık dünya metropolleri için de oldukça çekici. Bir ünvandan öte, bir eksikliğin ve giderek dağal olan ne varsa uzaklaştığımız zamanın, getirdiği bir arayış gibi.
Bu konuda akıllara gelmeyecek bir örnek ile başlarsak eğer, Çin’in endüstriyel merkezi olarak geçen, 2 milyon ‘sakin’i içinde barındıran kent şu anda şehri yavaşlatmanın yollarını arıyor. Kentin kültürel yapısını korumanın ve doğasına sahip çıkmanın böyle bir adımla şekillenebileceğini düşünen bir temsilci grubu çoktan Cittaslow’un merkezi olan İtalya’nın Toskana bölgesini ziyaret etti bile.
Birleşmiş Milletler yaptıkları çalışmalarda 2050’ye kadar dünya popülasyonunun %70’inin şehirlere yerleşeceğini belirtti. Bu oran hem kırsal, hem de kent için oldukça korkutucu. Yorucu, aynı zamanda otomotikleşen bir yaşam stilinden, sakin bir hayata geçiş yapmayı düşünüyorsanız eğer, ilk olarak aklınıza sakin bir kıyı ksabasına taşınmak geçiyordur.
Bu hayatı umabileceğiniz son yerin metropoller olduğunu biliyorsunuz, ama bazı milyon vatandaşlı şehirler bu algıyı değiştirmeye ve gerçekten yaşamı kolaylaştırmak için kolları sıvadılar.
Cittaslow’u tekrar hatırlatmak gerekirse, Slow Food hareketinden köklendiğini ve yayıldığını hemen belirtelim. 1986 yılında İtalya’da fast food’un karşısında duran lokali ve emeği korumaya çalışan bir hareket olarak hızlı insanı yavaşlatmaya ve gıdaya hak ettiği değeri vermeyeçalıştığı sıralarda fikir giderek şehirlerde vücut bulmak istedi. Böyle bir zeminde, Slow Food’un doğumundan 13 sene sonra, şehirlerde vücut bulma fikrini yaydı Cittaslow.
Gıda da olduğu gibi sakin şehir de, yerel gıdayı destekleyen, sezonunda masaya gelen yemeği, lokal işletmelerin ve değerlerin korunmasını önemsiyor. Destekçileri aynı zamanda, işin hayatlarımızda ön planda olmadığı ve her mevsim doğa ile bütünleşebilen bir yaşamı savunuyorlar bu harekette. Tabii ki her şehrin kendine özgü olan karakterini korumayı da listenin en başna ekliyorlar. Böyle bir şehirde yaşamayı kim istemez ki?
Belirli kriterler dahilinde seçilen Cittaslow sayısı şu anda 192’ye ulaştı. Bu listede Türkiye taze sakin şehri Şavşat ile 10 ‘cittaslow’a sahip.
Sayılar giderek artıyorken, teknoloji nimetlerini ‘yıkıcı’ kavramından arındırarak faydalanmak isteyen metropoller sakin bir yaşamı haket ediyorlar elbette. Ama şehirlinin de bu hayatı uygulayabilmek adına, gözüne sokulan prototip hayata değil de, geride kalan yerele dönmeli. Bu şartlar ve hız içinde Cittaslow gözlemcileri, şehir insanlarının eksik kalan doğanın ve yaşamlarındaki hızın getirdiği yabancılaşmanın farkında olduklarını da belirtiyorlar aynı zamanda. Bu yüzden bir arayış içinde bu kadar insanın şehri yavaşlatması hiç de zor olmayacak gibi duruyor.
Barselona
Nüfus: 1.6 milyon
Barselona belediye başkanı ve mimarları senelerdir, Cittaslow ile birlikte çalışarak, Cittaslow Metropolel projesine ön ayak oldular. Bu projede, şehir yavaş yaşam anlayışını gerçekleştirmeye odaklanmış. Şimdiki hedefi ise “sıfır karbondioksit”. Bunun yanında daha üretken mahalleleri ve sakinleriyle barışçıl bir şehir yaratmak isteyen Barselona, bu hayalini 13. Venedik Mimarlık Bienali’nde çoktan paylaşmıştı.
Katalonya Mimarlık Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalarda, öğrenciler de bu projeye katkı sağlayarak her mahalleyi bir Cittaslow olarak tasarladı yeşil alanları ve bostanları iki katına çıkarıdı. Öğrenciler şehri çoktan değiştirmeye başladı bakalım Barselona bu ünvana ne zaman ulaşabilecek?
Tokyo
Nüfus: 13. 4 milyon
Dünyanın en kalabalık şehri, hayatı yavaşlatmak için 15 senedir bu işe kendini adayan Soth Club ile birlikte çalışıyor. Bu kuruluşun amacı yıkıcı bir etki bırakan yaşam şeklimizi değiştirmek, sonu gelmeyen tüketime dur demek.
Sloth Club önceliklerine gelince, yavaş yemek, lokali desteklemek, ileri dönüştürmek, yürümek ya da toplu taşıma kullanmak bir şehirlinin yaşam stili olmalı.
Providence ve Kolumbiya
Nüfus: 178.000 ve 115.000
Yürüyen okul otobüsü Cittaslow’un prensiplerinden bir tanesidir. Bu yürüyen otobüsleri Providence, Rhode Island, Columbia, Missouri’de gönüllüleri ve çocukları tarafından hareket ederken görebilirsiniz. Bu otobüsler şehri yeterince yavaşlatmış gözüküyor.
Denver ve New York
Nüfus: 649.000 ve 8.5 milyon
Denver ve New York şu sıralar mikro apartman projelerine odaklanmış durumdalar. Bu çalışma, diğer seçeneklere oranla daha makul olan fiyatlarda, hayatlarını yavaşlatmak isteyenlere, şehir merkezinde bir daire satın alma fırsatı sunuyor. Böylelikle bu proje de sakinlerin işlerine ve sosyalleşmeye yürüyerek gitme fırsatı veriyor. 30 m2 boyutlarındaki bu daireler hayatınızı minimalleştirmek üzere tasarlanmış.
Kaynak: Positive News