Çocuk ve Doğa; Görüntü var, renk yok
Hem baharın getireceği güzel havalar hem de 23 Nisan Çocuk Bayramı yaklaşırken anne ve babalara çocuklarının sadece parklarda nefes alamayacağını, mutlu olamayacağını düşünen Nil Kayarlar Sarrafoğlu; Çocuk ve Doğa hareketinin kurucularından Nihal Poyraz Temürcü ile çocukların doğayı yaşaması gerekliliği üzerine görüştü.
“Çocuk ve doğa hareketi şu temel fikirden güç alıyor: Doğadaki çocuk, soyu tehlike altında olan bir türdür ve çocukların sağlığı ile Yeryüzü’nün sağlığı birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.”
– Richard Louv (“Doğadaki Son Çocuk”, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları)
Çocuk ve Doğa‘nın serüveni bir kitapla ve çocuklarımızın hayatımıza girmesiyle beraber başlamış. Ceyhan Temürcü, Tübitak Popüler Kitaplar’dan çıkan “Doğadaki Son Çocuk” adlı kitabı çevirirken çiftin çocukları Aral ve Ilgaz dokuz aylık göbek sürecini yaşıyorlarmış. Çocuklukların da kendi doğa deneyimlerini çocuklarına aktarma hevesiyle yola çıkan çift, şimdi tüm çocukların her yerde; okulda, tatilde, evlerinin bahçesinde, doğa ile her fırsatta buluşmasını hedefliyor. “Ağaç kovuklarındaki yosunların arası kuzenimle benim gizli mektup kutumdu, evcilik oyuncaklarımızı çamurdan yapardık; ünik, pürüzsüz(!) fincan takımlarımızla oynardık… Hâlâ gölgeler, ağaç ve su arasındaki ışık oyunları benim için seyirlik bir gösteri, hâlâ akşam ışık altında, düşen kar tanelerinin gölgelerini izlerim keyifle, fındık bahçesinin kendine has kokusu hâlâ hatırımda. Bu deneyimler rüya gibi kişiye özel saklanır, depolanır, anlatmayla olmaz ki…” diye anlatıyor Nihal Temürcü, “Şimdinin çocukları, açık havada koşturamıyorlar, arkadaşlarıyla serbest oyunlar oynayamıyorlar, doğayı deneyimleyemiyorlar, doğanın kendisini değil, sadece görüntüsünü tanıyorlar. Oysa çocuklar görerek, işiterek, dokunarak, koklayarak, hissederek; doğrudan deneyimlerle doğayı tanımalılar. İşte bu ihtiyaca karşılık verebilmek için yola koyuldu Çocuk ve Doğa Hareketi.”
Gezilerinde çocuklarla birlikte ekolojik çiftliklere, köylere, ormanlara, kırlara, derelere, tarlalara gidiyor, onların ekolojik yaşam pratikleriyle tanışmasına; çiftlik hayvanlarını sevmesine, tarladan çilek toplamasına, ağaçtan elma koparmasına, ekmek yapıp ve ateşte pişirmesine; bitki ve hayvanları, onların yaşam alanlarını tanımasına; ayaklarını çamura ve suya sokup, ağaçlara tırmanmasına önayak oluyorlar.
Günübirlik geziler ve doğa eğitimlerinde, Ankara’ya bir-iki saat mesafedeki ormanlık alanlara, derelere, ekolojik-doğal çiftlik ve köylere gidiyorlar. Konaklamalı hafta sonu gezilerinde, Ankara’ya üç-dört saat mesafedeki doğal alanlardaki tesislere, köylere, ekolojik çiftliklere gidiliyor. Uzun süreli gezilerde ise, doğal çeşitliliğin yüksek olduğu, farklı etkinliklere olanak veren bölgeler ziyaret ediliyor. İsteğe özel geziler ise grubunuzun ihtiyaçlarına göre katılımcılarla birlikte planlanıp uygulanıyor. Aynı şekilde; istek olduğunda, özel durumlu çocukların ve ailelerinin birlikte katılabildikleri, onlara özel tasarlanmış, günübirlik ve konaklamalı geziler de düzenlenebiliyor.
Maryland Üniversitesi Prof. Jane Clark’ın bir tanımlamasından ortaya çıkan bir deyim olan ‘kutulanmış çocuklar’ deyimine odaklanmış Çocuk ve Doğa Hareketi: “…zamanlarını araba koltuklarında, mama sandalyelerinde ve televizyon oturaklarında geçiriyorlar. Dışarıda pusetlere konuyor ve itilerek hareket ettiriliyorlar. Bu çocuk kutulama işlemleri güvenlik amacıyla yapılıyor ama çocukların uzun vadedeki sağlıklarını riske atıyor.”** Kutulanmış çocuklar deyiminin, şehir kültüründe büyüyen fidanlarımız; çocuklarımıza ne kadar uyduğundan bahsediyor Temürcü: “Beton bloklar arasından hava almak için küçük şehir parklarına çıkardığımız çocuklara, asıl ihtiyaçları olan doğada serbest zaman geçirme fırsatları yaratmamız gerekiyor.”
Ayrıca, “Çocukların doğaya neden ihtiyaçları var ve biz bunun için neler yapıyoruz?” konularında ücretsiz sunumlar yapıyorlar. Çocuk-doğa ilişkisine ait bilimsel verilere dayalı, eğitmenlere, mimar ve şehir bölge planlamacılarına, çevre örgütlerine, sağlık çalışanlarına ve en önemlisi anne-babalara özel olarak hazırlanan sunumlar bunlar. İlgilenenler siteleri üzerinden kendileriyle iletişime geçip bilgi alabiliyorlar.
Ayrıca sizin oluşturacağınız grup gezilerini ve okulca katılabileceğiniz gezi etkinliklerini beraber programlayabiliyorsunuz. Ankara dışından olacak katılımlar için de ayrıca iletişime geçebilirsiniz.
Çocuk ve Doğa, gezi etkinliklerini Ankara çıkışlı yapıyor. Fakat Ankara dışından gelecek katılımcılar için, yeterli çoğunluk sağlanırsa, kalkış noktası başka illerden de gerçekleştirilebiliyor. Bu sayı minimum 12 kişi. Bir seçenek de, gezi mekânına yakın yerleşim merkezlerinden sizi almaları. İstanbul gibi diğer şehirlerden katılımcılar için konaklamalı, uzun süreli olarak düzenlenen geziler ve yaz tatili programları bulunuyor. Tabii isteğe bağlı geziler de olabilir; grubunuzun ihtiyaçlarına göre sizinle birlikte planlayıp uygulayabilirsiniz. Aynı şekilde, istek olduğunda, özel durumlu çocukların ve ailelerinin birlikte katılabilecekleri, onlara özel tasarlanacak gezileri de planlanabiliyor.
Çocuklarımızın doğayla yeniden bütünleşmesi için en büyük sorumluluk biz anne-babalara düşüyor, ayrıca teyzelere, halalara, amcalara, dayılara, büyük anne ve büyük babalara…
Lütfen haftanın en az bir gününü çocuklarınızla birlikte ve mümkün olduğunca açık havada, doğada geçirin. Onların sağlığı ve geleceği için en iyi yatırım bu olacaktır.
Doğanın çocuk üzerindeki etkileri nelerdir?
- Çocukların fiziksel sağlığını geliştirir,
- Strese karşı güçlü bir panzehir sağlar,
- Çocuklara arkadaş edinme fırsatları sunar,
- Çocukların yaratıcılığını besler,
- Çocukların özgüvenini artırarak, onları şehir hayatı için daha donanımlı kılar,
- Çocukların duyularını ve sezgilerini güçlendirerek, onları tehlikelere karşı daha güvenli kılar,
- Çocukları okulda daha başarılı ve uyumlu kılar,
- Dikkat eksikliği-hiperaktivite dahil birçok rahatsızlıkta sağaltıcı etki gösterir,
- Organize sporların sağladığı yararlardan çok daha fazlasını sunar.
- Üstelik çocukların doğaya ihtiyacı olduğu kadar, doğanın da onu koruyacak çocuklara ihtiyacı var.
- Nihal Poyraz Temürcü: Çocuk ve Doğa etkinlikleri koordinatörü
- Ercan Aslan: Artı Yaşam etkinlikler topluluğu kurucusu, gezi planlama
- Yücel Elibüyük: Doğa gezileri koordinatörü, doğa eğitimleri
- İlker Ergün: Teknik sorumlu, gezi rehberi
- Doğa Akdoğan: Doğa eğitimi asistanı
- Serkan Kırmızı (Atelye KAM): Ritim ve perküsyon çalışmaları
- Nuran Akkılıç Kansu (Önce Çocuklar): Aile ve okul eğitimi danışmanı
- Claire Özel (ODTÜ Engelsiz Yaşam Koordinatörü): Biyolog, böcek rehberi
- Özgürkalp: Diplom pedagog, doğal çocuk gelişimi danışmanı
Bütün Artı Yaşam ailesi ve rehberleri
Yereldeki çiftçi ve köylü dostlarımız: Kardeş Bitkiler ekolojik köy girişimi(Tahtacıörencik), Güneşköy ailesi (Hisarköy) , Talat Akıllılar (Karacahasan) , Hüseyin-Keziban Genç (Doğanbey), Serdar Tanal ve ailesi (Elmalı), Mehmet-Hatice Keleş (Yeşilöz), Necati Duran, Arif Yıldırım (Tahtacıörencik), Levent Bıyıklı (Çömlekçiler Daday At Çiftliği)