Doğa, ihtiyacı olan acil özeni gösterirsek hâlâ kendini iyileştirebilir

Aşırı sıcaklar Avrupa’da rekorlar kırmaya devam ederken Artik bölgede daha önce hiç görülmemiş dev yangınlar oluştu, buzullar eskisinden de hızlı eriyor ve ormanlarımız yanıyor. Evet bunların hepsi oldukça korkunç ama umutsuz olmadan önce dünyamızın gücünü fark edelim.

İklim anomalilerinin yoğunluk ve sıklığının aşırı derecede artması, dünyadaki yaşamı birçok yönden etkiler. Hepimizin bağlı olduğu okyanus ve karasal ekosistemler de, gezegenimizin artan ihtiyaçlarımızı sürdürme kapasitesi gibi bu durumdan etkilenir.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından yayınlanan özel bir rapor, iklim değişikliğinin, arazi yönetiminin ve küresel gıda güvenliğinin birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu ve karmaşık geri bildirim döngüleri yarattığını ortaya koyuyor.

Çölleşme ve arazi bozulmasına katkıda bulunan iklim krizi, arazi ekosistemlerini, biyolojik çeşitliliği ve küresel gıda güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çoğu zaman kaynak ve su eksikliği çeken, bozulmuş veya kuru alanlarda yaşayan insanlar bu felaketten en çok etkilenecek olanlar. 

Ancak iklim aşırı uçları dünya genelinde arazi bozulma süreçlerini şiddetlendirirken, “Sürdürülebilir arazi yönetimi, iklim değişikliği dahil ekosistemler ve toplumlar üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasına katkıda bulunabilir” diyor rapor yazarları. Kısa, orta ve uzun vadede biraz soluklanma sağlamak için çeşitli çözümler kullanılabilir.

Doğanın iyileştirici gücünü kullanmak

Panelin 2014 Beşinci Değerlendirme Raporu’na göre, tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımı sera gazı emisyonlarının yüzde 24’ünü oluşturuyor. Tarımsal ormancılık, yeniden ağaçlandırma ve ağaçlandırma programları, özellikle tropikal bölgelerde, arazi bozulmasını azaltma yönünde uzun bir yol kat edilmesini sağlayabilir ve karbon lavaboları gibi davranabilir, böylece ekosistemlerin değişen bir iklim ile başa çıkmasına yardımcı olabilir. Mevcut doğa kaynaklarını stoklarından alarak arazi kullanımına bütünsel bir yaklaşım sunan bu doğa bazlı çözümler, gezegenin içsel restorasyon kapasitesinden faydalanmamızı sağlıyor.

BUNU DA OKU:  Robotlar 1 milyar ağaç dikebilir mi?

Korunmasız karbon lavabolarının korunması

Benzer şekilde, daha sıcak bir iklim, diğerlerinin yanı sıra, permafrostların erimesi ve ormansızlaşma yoluyla daha yüksek sera gazı emisyonları ile ilişkili, bu nedenle turbalıkların ve diğer hassas karbon lavabolarının korunması ve sahip çıkılması, bu doğal kaynaklardan sera gazı salımının yavaşlatılması için çok önemlidir. 

Raporda, küresel ısınmanın mevcut seviyelerinin artmış su kıtlığı, toprak erozyonu, bitki örtüsü kaybı, orman yangını hasarı, permafrost erimesi, kıyı bozulumu ve mahsul veriminin azaldığı belirtiliyor.

Toplu hareketin gücünden faydalanma

Hükümetler not aldıkça ve topluluklar talepte bulundukça; uluslararası kuruluşlar ve tarım işletmeleri, sürdürülebilir gıda üretimine ve arazi kullanımına hızla geçiş yapmak için toplum genelinde değişiklikleri uygulamak için hareket ederler.

Raporda, “İklim değişikliğinin yarattığı risk düzeyi hem ısınma seviyesine, hem de nüfusun, tüketimin, üretimin, teknolojik gelişimin ve arazi yönetimi modellerinin nasıl geliştiğine bağlı” deniyor.

Üretilen gıdaların yüzde 25 ila 30’unun kaybedilmesi veya israf edilmesi sorunuyla birlikte, daha iyi hasat sonrası uygulamalar, depolama, ulaşım ve tüketici eğitimi için yiyecek atıklarını ele almak gerekiyor.

Bireylerin üstlerine düşeni yapabilmeleri için başka yollar da var: Günlük seçimler yoluyla, su kullanımımızı azaltarak, bitki bazlı daha sürdürülebilir bir diyete geçerek ve tek kullanımlık plastik gibi toksik ürün tüketimimizi minimize ederek katkıda bulunabiliriz.

Bazı düzenleme ve fedakarlıklara ihtiyaç duyulabilirken, “Arazi için rekabet etmeden birçok müdahale seçeneği uygulanabilir ve birden fazla ortak yarar sağlama potansiyeli var” şeklinde açıklamalar da raporda yer alıyor. 

BM çevre ekosistem uzmanı Musonda Mumba, “Daha temiz enerji kaynaklarına erişimin geliştirilmesi ve mümkün kılınması böyle bir çözüm. Enerji için odun ve odun kömürü yakma ihtiyacını azalmak; temiz enerji teknolojileri, özellikle kadınlar ve çocuklar için sosyoekonomik ve sağlık yararları sağlamak, karbon emisyonlarını azaltmaya ve ormansızlaşma uygulamalarını yavaşlatmaya yardımcı oluyor.” diyor. 

BUNU DA OKU:  Deniz ve Doruk sizi "Yok Olmadan Harekete Geçmeye" Çağırıyor

Bu insan kaynaklı krizi çözmek için ggökten çözüm inmeyecek, ancak toplumun her kademesinde hızlı hareket ederek, ortaya çıkan felaketin en azından bir kısmını geri çekebileceğimize dair bir umut var. Sadece bir sonraki raporun, harekete geçme zamanının şimdi olduğunu hatırlatmasını beklememeliyiz. 

Kaynak:
UN Environment

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Sinem Uğurdağ

Istanbul’da başlayan hayat yolculuğum farklı kıtalarda yaşadığım uzun soluklu deneyimlerle birlikte tüm heyecanıyla devam ediyor. Yoga, kamp, fotoğraf, müzik festivalleri ve yemek yapmak vazgeçemediğim ve nerede olursam olayım hayatıma renk katan ilgi alanlarım. Bunların yanı sıra, doğayla ilişkimi her geçen gün daha da güçlendiriyorum; farklı coğrafyaları gözlemledikçe dünyamızın tabiatına hayranlığım artıyor. Herkesin önce kendi bedenine sonra etrafındaki canlılara karşı sorumlu olduğuna ve bunun bilincinde olan her bireyin farkındalık yaratması gerektiğine inanıyorum.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği, İyi haberler, Yenilenebilir Enerji
Aşırı kalori alımının iklim krizine etkileri

Bilim insanları, gereksiz yere tüketilen gıdanın ekolojik etkisini araştırdı ve oldukça şaşırtıcı sonuçlara ulaşıldı.

Kapat