İklim değişikliği okyanusların renginin de değişmesine sebep olacak

Biliminsanlarına göre, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak yüzyılın sonuna kadar okyanuslar daha mavi ve daha yeşil hale gelecek. Nasıl mı?

TIKLAYIN: Okyanus ve denizler tahmin edilenden yüzde 60 daha hızlı ısınıyor

Araştırmacılar, renk değişimlerinin iklim değişikliğinin, güneş ışığını fotosentez yoluyla kimyasal enerjiye ve aynı zamanda okyanusların diğer renkli bileşenlerinin seviyelerine dönüştüren, suya karışmış organizma popülasyonları üzerindeki etkisine bağlı olduğunu söylüyor.

University of Southampton’un yer bilimleri araştırmacılarından Anna Hickman, “Suyun dibinde bulunan bitkiler gibi ve fitoplanktonlar da yeşil, bu nedenle de fotosentez yaparak güneş ışığını kimyasal enerjiye çeviren farklı fitoplankton türleri okyanus yüzeyinin rengini ve okyanusta bulunan farklı renklerdeki canlıların oranını etkiliyor.” diyerek durumu açıklıyor.

Hickman, bu tür organizmaların seviyelerindeki değişiklikleri tespit etmenin önemli olduğunu söylüyor. “Fitoplanktonlarla ilgileniyoruz çünkü küçük deniz bitkileri, küresel fotosentezin yarısına katkıda bulunuyorlar ve deniz ürünleri ağının temelini oluşturuyorlar” diyerek yaptıkları araştırmaların sebebi açığa vuruyor.

Nature Communications dergisinde yazan Hickman ve İngiltere ve ABD’li meslektaşları; sıcaklık, okyanus akıntıları ve okyanus asiditesi gibi faktörlerin sudaki fitoplanktonların büyümesini ve türlerini nasıl etkilediğinin yanı sıra diğer renkli organik madde ve titrit seviyelerini öngören bir bilgisayar modeli kullanarak sonuçlara nasıl ulaştıklarını açıklığa kavuşturuyor. Bununla birlikte, önceki çalışmalara nazaran kaydedilen önemli bir gelişme de, bu değişikliklerin ışığın okyanus yüzeyindeki emilimini ve yansımasını nasıl etkileyeceğinin de araştırmaya dahil edilmesi.

Sonuçlar, küresel deniz yüzeyinin sıcaklığının 2100 yılına kadar mevcut durumda beklendiği gibi 3 derece kadar yükselmesi durumunda Kuzey Atlantik dahil okyanusların yarısından fazlasının renginin değişeceğini ortaya koyuyor.

Hickman, “Kabaca konuşursak, fitoplanktonlar şu an nispeten düşük bir biyokütleye sahip olduğu için, suyun daha mavi hale geldiğini ve okyanusun göreceli olarak daha yeşil hale geleceğini göreceğiz.’’

BUNU DA OKU:  Her duyduğumuz kuş sesi serçe değil!

Araştırmacılara göre bu durum, kutuplara yakın deniz buzu geri çekilmesi, sıcaklıkların yükselmesi ve suların daha az karışması gibi faktörlerden kaynaklanan fitoplankton nüfusundaki değişimi çarpma etkilerini açıklıyor.

Hickman, “Okyanusun rengine ve gelecekte uydudan izleyerek nasıl değişeceğine bakmak, aslında fitoplanktondaki değişikliklerin erken uyarı sinyalini verdiğini bize gösterecek.” diyerek ekledi.

Bunun yanında Hickman, mavi ve yeşil ışığın yansımasındaki kaymanın, fitoplanktondaki değişiklikleri, şu anda fitoplankton seviyelerini izlemek için kullanılan bir önlem olan mevcut klorofil miktarını tahmin etmekten daha erken gösterdiğine işaret ettiğini belirtti.

Hickman, mavi ve yeşil ışıktaki belirli değişiklikleri incelemek için uydu verilerini kullanmak, fitoplankton popülasyonundaki değişiklikleri ortaya çıkarabileceğini düşünüyor. Bu daha sonra sadece fitoplankton miktarını gösteren klorofil seviyelerinden ölçmenin ötesinde bilgilere ulaşmamızı sağlayabilir.

Ancak, sanatçıların paletlerini yükseltmek için endişelenmelerine gerek yok gibi görünüyor. Hickman, “Muhtemelen renk değişiminin çıplak gözle algılanmayacağını tahmin ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak:
https://www.theguardian.com/environment/2019/feb/04/rising-temperatures-to-make-oceans-bluer-and-greener

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Sinem Uğurdağ

Istanbul’da başlayan hayat yolculuğum farklı kıtalarda yaşadığım uzun soluklu deneyimlerle birlikte tüm heyecanıyla devam ediyor. Yoga, kamp, fotoğraf, müzik festivalleri ve yemek yapmak vazgeçemediğim ve nerede olursam olayım hayatıma renk katan ilgi alanlarım. Bunların yanı sıra, doğayla ilişkimi her geçen gün daha da güçlendiriyorum; farklı coğrafyaları gözlemledikçe dünyamızın tabiatına hayranlığım artıyor. Herkesin önce kendi bedenine sonra etrafındaki canlılara karşı sorumlu olduğuna ve bunun bilincinde olan her bireyin farkındalık yaratması gerektiğine inanıyorum.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği
Sosyal değişim için yeni bir yaklaşım: Sosyal permakültür

Permakültür ile sosyal değişimi ve adaleti sağlamak mümkün mü? Dünyada son yıllarda etkisi giderek büyüyen yeni bir yaklaşım var. İnsanlar...

Kapat