Kemerburgaz Erin Brockovich’ini arıyor

Dün gece gözüme uyku girmedi. Kafamın içinde binlerce tilki ama bir tanesi özellikle beni çok rahatsız etti. Geçen gün bizim bu tarafta, Kemerburgaz civarında oturan, anne olan arkadaşlarımla sohbet ediyordum. Söz yine döndü dolaştı, etraftaki endüstri şirketlerinin havamızı, toprağımızı ve suyumuzu kirletmesine geldi.

Hepimiz aynı dertten mustaribiz. Çocukların hemen hepsinde üst solunum yolları alerjisi var. Doktorlar buranın havasından şüpheleniyor. Arada bir etraftaki atık merkezlerinde, çöplerin yanlış imha edilmesinden dolayı inanılmaz bir koku oluyor. Dahası etraftaki sanayi!! atıklarını dereye akıtıyor. Buralarda şebeke suyu değil de artezyen kullananların derdi büyük. Bir grup Kemerburgazlı bunu biliyor. Ve ne yapıyor? Yeterince bir şey yapmıyor. Daha doğrusu yapılan ses getirmiyor. Burada oturanlar oysa biraz seslerini yükseltseler neler neler olur. Ancak bir çok kimsede bir şey yapsak da bir yere varmaz kanısı var. Altını deşersek karşımıza çıkacaklardan dehşete düşeceğiz korkusu var. Bu endişeler de yersiz değil çünkü iki senedir ne yapılmak istense, hep birileri tarafından konunun üstü kapanıyor. İsmi lazım değil yakınımızdaki bir şirket, alenen havamızı mahvediyor.

Cendere Deresi boyunca kimya şirketleri, atıklarını buraya boşaltıyorlar. Ona da bir dur diyen yok. Geçtiğimiz aylarda burada araştırma yapan bazı Kemerburgazlıların topladığı veriler elime geçmişti. Durum tatsız. Burada yaşayanlar olarak aslında sıkıntımız büyük. Oysa Kemerburgaz civarında yaşayan pek çok kişi, buraya çoluğu çocuğu kırlarda koşsun oynasın, temiz hava alsın diye taşınmıştı.

Ben 20 sene evvel her yer kır bayır iken geldiğimde, hakikaten de böyle bir yerdi. O zamanlar Mimar Sinan’ın inşa ettiği o harika su kemerleri altında piknik yaptığımızda, hava mis gibi, su pırıl pırıldı. Dahası son derece sulak olan bu bölgedeki doğal göletciklerin neredeyse berraklıktan dipleri görünüyordu. Ancak bugün o ya da bu şekilde inanılmaz bir çevre kirliliğiyle karşı karşıyayız. Bize göre bir tek bunun altından biz, anneler, kalkabiliriz.

Şimdi tüm Kemerburgazlı annelere sesleniyoruz. Bize Julia Roberts’ın başrolünü oynadığı “Erin Brockovich” filminde gibi, suyunu kirleten yerel gaz şirketine karşı oturduğu yerdekileri örgütleyen ve mücadeleyi kazanan bir anne lazım.

BUNU DA OKU:  Yeniden doldurulan plastik su şişelerinde, klozet kapağından daha fazla zararlı bakteri bulunuyor

kagithane_deresi_islah_ediliyor13797600150_h1076699

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ergem Şenyuva

İstanbul'da doğdum büyüdüm. Hep bu şehri, kültürel ve doğal mirasını koruma derdindeydim. Bir yandan yeşili ve doğayı nasıl gelecek nesillere bırakırız kaygım vardı. 2006 senesinin sonunda hayatımı değiştiren olay oldu ve kızım doğdu. Yaptığım her şeyi sorguladığım ve tekrardan en başa döndüğüm bir dönemden sonra, kurumsal hayata veda ettim. 2009 yılında Al Gore'un iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen Climate Project derneğinin Türkiye temsilcisi oldum. İklim değişikliğini ve yaşadığımız dünyanın nelerle karşı karşıya olduğunu fark ettikçe, elimi taşın altına sokma zamanı geldi diye düşündüm. 2010 yılının sonunda Yeşilist'i kurdum. Bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimize, hepimizin atabileceği küçük adımlarla büyük şeyler başarabileceğimize inanıyorum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Çocuk ve Bebek, Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Kent, Sağlık, Yeşil alanlar
27 Eylül Salı 19:00’da Green Drinks’de buluşalım

Her ayın son salısı gerçekleşen Green Drinks toplantıların 2011 Eylül'ündeki ilkine sizi de bekliyoruz.

Kapat