Ve maalesef geçti…

O kadar tepkiye rağmen ”Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı” TBMM’de yapılan komisyon toplantısıyla, Çevre Komisyonu’nda görüşülerek kabul edildi.

“Anadolu’nun ölüm fermanı” olarak da anılan tasarıya göre, doğal alanlarla ilgili koruma kararını Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde kurulacak, “Ulusal Tabiatı Koruma Kurulu” verecek. Bu kurul, daha önce ilan edilen doğal Sit alanlarını da gözden geçirecek ve Sit alanından çıkartabilecek. Uzun süredir hakkında tartışmalar süren tasarının içeriği AB uyum süreci çerçevesinde hazırlanmış fakat bu taslaktan neredeyse tamamen farklı bir şekilde Meclis’e sunulmuştu. Açıklamaların ardından AB , Türkiye 2010 ilerleme raporunda, Türkiye’nin doğa koruma uyum yasaları ile ilgili hiçbir ilerleme kat edemediğini, kanun tasarısının Türkiye’deki koruma alanları ağını zayıflatacağını ve pek çok canlının neslini tehlikeye sokacağını söylemişti. Anadolu Ajansı’nın haberine göre:

“Tasarı ile habitatlar ve türlerle ilgili envanter oluşturulması, habitat tipleri için özel önemi olan hayvan ve bitki türlerinin tanımlanması ve sınıflandırılması, flora ve fauna ile yaşam ortamlarının fiziki planlarda dikkate alınması, korunan alanlar ağının oluşturulması ve yönetim planlarının tanımlanmasına yönelik çalışmalar düzenleniyor. Tasarıda, koruma eylem planlarına aykırı hareket edenlere ilişkin adli ve idari yaptırımlar da yer alıyor. Tasarıya göre, korunan alanların planlama çalışmalarında ilgili tarafların ve koruma alanında yaşayanların katılımı sağlanacak, görüşleri alınacak. Koruma altına alınan alanlarda, materyal toplamayı veya herhangi bir şekilde müdahaleyi gerektiren araştırma ve izleme faaliyetleri bakanlığın iznine tabi olacak. Koruma altına alınan alanlarda izin, intifa ve irtifak hakkı talepleri yapıldığında öncelikle bu taleplerin alan ve türler üzerindeki etkileri araştırılacak. Koruma altına alınan alanlarda, tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin tahribine sebep olan kişiler hakkında fiilin ağırlığına göre bin ila beş bin Türk Lirasına kadar para cezası uygulanacak. Korunan alan vasfı kaldırılan hazine’nin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilere turizm alanı önceliği verilecek.”

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, kanun tasarısına tepki gösterenleri kastederek, ”Bunlar son derece haksız. Şu ana kadar gelmiş geçmiş hükümetler içerisinde en çevreci hükümet bizim hükümetimiz” dedi ve taslağın AB’nin ilgili mevzuatlarına uyumunun tam olduğunu belirtti. Kanun tasarısı hakkında hafıza tazelemek isteyenler burayı okuyabilirler.

BUNU DA OKU:  Biyofili nedir, hayatımızdaki etkileri nelerdir?
Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji
Bir Patika Yolcusu

Erol Benjamin Scott'la röportaj.

Kapat