Yılbaşı geliyor, soğuklar nerede?
Bu kış oğlumla yılbaşı ağacını süsleyebilmek için geçen senekini kaldırdığımdan beri büyük hayallerim vardı. Vardı, diyorum çünkü şu ana kadar hala havalar yazı andırdığından içimden gelip havaya girip ağacımızı süsleyemedik. Bizim hayalimizdeki ağaç süsleme eğlencesi havalar soğuk, ev sıcakken, fırından zencefilli tarçınlı bisküvi kokusu içimizi daha da ısıtırken olur, tabii Kuzey Yarımküre’de iseniz.
Ne yazık ki artık gözümüzün içine kadar giren ciddi bir global ısınma problemi ile karşı karşıyayız. Bu konuda bir şeyler yapmak için büyük ihtimalle geç kalıyoruz artık. Hemen hemen her gün yeni bir iklim felaketi haberi duyuyoruz. Ülkemizde de yazlar daha sıcak geçmeye başlarken kışlar kısaldı. Bu gelişmelerden biz insanlar sorumluyuz.
Nedenini kısaca anlatmak istiyorum: Dünyaya yansıyan güneş ışınların bir kısmı atmosferden dünyaya ulaşırken, geri kalan kısım uzaya yansır. Atmosfer, yer küremizi çevreleyerek koruyan bir hava kılıfıdır. Onun sayesinde dünyamız soğumaz. Yani ne çok sıcak ne de çok soğuktur. Bu doğal sera etkisi olmasaydı dünyamızın üzerindeki ortalama hava sıcaklığı 18 derece olurdu.
Motorlu taşıtlar ve fabrikalar havaya zararlı maddeler yani sera gazları salıyorlar. Tabi bunlara fosil yakıtların yakılmasıyla açığa çıkan karbondioksit de (CO2) dahildir. Fakat çöplerin yakılması sırasında bir artı ürün olarak açığa çıkan metan ve yapay gübrelerde bulunan azot gazı da zararlı sera gazlarıdır.
Bilim adamları zararlı gazların atmosfere yerleşerek doğal sera etkisini güçlendirdiğini söylüyorlar. Atmosferdeki aşırı miktardaki sera gazı , sıcaklığın yeniden uzaya yansımasını engellediği için dünyadaki iklim gitgide ısınmakta.
Hava durumu tahminleri yakında soğukların başlayacağını müjdeliyor. Umarım gelecek senelerde aynı problemleri daha da büyüyerek yaşamayız. Biz ağacımızı biraz geç de olsa süsleyeceğiz. Ve benim umudum oğlum büyüdüğünde de onunla paylaştığımız rüyanın devam etmesi ve havalar soğuk, ev sıcakken yılbaşı ağacını süsleyebilmesi.