Yılda 9 milyon kişi: Çevre kirliliği savaşlardan, felaketlerden ve açlıktan daha ölümcül

Hava, toprak ve su kirliliği gibi doğal alanların kirlenmesi her yıl savaşlardan ve felaketlerden daha fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açıyor. Erken hayatını kaybedenlerin sayısı AIDS, tüberküloz ve sıtmadan hayatını kaybedenlerin sayısının toplamından daha fazla.

1823’den beridir bağımsız ve uluslararası bir tıbbi akademik yayın olan The Lancet üzerinden yayınlanan, 2015 yılında her altı erken ölümden birinin, yani yaklaşık 9 milyon kişinin, kirlenmeye maruz kalmaktan hayatını kaybetmiş olabileceğini öne sürüyor.

Kirlilikten dolayı kaynaklanan ölümler, hastalıklar ve sosyal kayıpların her yıl 4,6 trilyon dolar civarında olduğu belirtiliyor. Bu küresel ekonominin yaklaşık %6,2’lik bir bölümünü oluşturuyor.

Raporun ana yazarlarından biri olan ve Icahn Tıp Fakültesi’nde dekan olarak görevli salgın hastalıklar uzmanı Philip Landrigan, çevre kirliliği hakkında bir çok çalışma olduğunu ama hiç bir zaman AIDS ya da iklim değişikliğinin gördüğü ilgiyi görmediğini savunuyor.

Landrigan, kirliliğin aslında dev bir problem olduğunu insanların farklı ve dağılmış parçalarını gördüğü için dikkate almadığını öne sürüyor. Yayınlanan rapor ilk defa kirliliğinin farklı nedenlerinden dolayı yaşanan can kayıplarını tek bir kaynak altında topluyor.

Araştırma 2015 yılında yaklaşık 9 milyon kişinin hayatını çevre kirliliği yüzünden kaybettiğini belirtiyor. Can kayıplarının en büyük nedenlerinden biri ise hava kirliliği. Ulaşım, kapalı alanda yakılan ateş ve enerji santralleri gibi kaynakları bulunan kirli hava her yıl 6,5 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açıyor.

Hava kirliliğinden sonra ise su kirliliği ise parazitli hastalıklar ve bağırsak hastalıklarına yol açarak 1,8 milyon kişinin can kaybına sebebiyet veriyor. Çevre kirliliğinden hayatını kaybeden kişi sayısı 2,5 milyon kişi ile en fazla Hindistan’da, daha sonra ise 1,8 milyon kişi ile Çin’de.

Bangaldesi, Pakistan, Kuzey Kore, Güney Sudan ve Haiti gibi ülkelerde her 5 erken ölümden biri ise çevre kirliliğinden. Rapor için hazırlanan haritada her 100 bin ölümden ne kadarının çevre kirliliğinden yaşandığını görmek mümkün. Türkiye için bu oran her 100 bin can kaybından 50’si ile 75’inin çevre kirliliğinden yaşandığını gösteriyor.

BUNU DA OKU:  Denizleri kirleten mikroplastikler Türkiye'de de yasaklansın

Türkiye için yapılan araştırmalar, 2016 yılında sadece İstanbul’da 150.000 kişinin, hava kirliliğine bağlı gelişen bir hastalık nedeniyle sağlık kurumuna başvurduğunu ve Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerine göre bu kişiler için 9 milyon TL kaynak harcadığını gösteriyor.

Türkiye’de bir yılda hava kirliliği sebebiyle yaşamını kaybeden insan sayısı ise 29 bin kişi. Bu oran trafik kazalarından yaşamını kaybeden insan sayısının 6 katına denk geliyor.

Yayınlanan rapor da aynı şekilde küresel çevre kirliliği yüzünden hayatını kaybedenlerin, küresel trafik kazalarından hayatını kaybedenlerin neredeyse 6 katı olduğunu belirtiyor. Rapor aynı zamanda bu rakamın, sigara nedeni ile hayatını kaybedenlerin 1,5 katı, AIDS, tüberküloz ve sıtmadan hayatını kaybedenlerin sayısının ise 3 katından fazla olduğunu gösteriyor.

Çevre kirliliğinden en çok etkilenenler ise küresel nüfusun en yoksul kesimleri. Neredeyse tüm çevre kirliliği ile ilgili can kayıpları, %92 oranında düşük ya da orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. o yüzden buralara yapılacak altyapı yatırımlarının ve çevre koruma ile ilgili yasal değişikliklerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Uzmanlar ABD’de 1970 yılında çıkarılan yasalarla çevre kirliliğine karşı yatırım yapılan her 1 doların sağlık harcamalarının azalması ve genel refahın artması ile 30 dolar getirisi olduğunu belirtiyor. Sadece kurşunun benzinden ayrıştırılması ile 1980 yılından itibaren 6 trilyon doların kazanıldığı düşünülüyor.

Bununla beraber bazı biliminsanları yayınlanan raporun bu ekonomik mesajının belirsiz bir mesaj verebileceğine inanıyor. Uzmanlar ekonomik kayıpların, sadece çevre kirliliğini azaltmak ile kapanacağını düşünmüyor.

Yine de küresel çevre kirliliği konusu hakkında uluslararası bir açıklama yapılmasa da dikkat çekmeye devam ediyor. Nisan ayında Dünya Bankası her türlü çevre kirliliğinin ortadan kaldırılmasının küresel bir önceliğe sahip olduğunu açıkladı. Aralık ayında ise Birleşmiş Milletler ilk defa çevre kirliliği üzerine bir konferans düzenleyecek.

BUNU DA OKU:  Dünya Sağlık Örgütü: Avrupa'nın havası en kirli 10 şehrinin 8'i Türkiye'de

Dünya Bankası için bu konuyu araştıran Ernesto Sanchez-Triana, çevre kirliliği ve yoksulluk arasındaki bağının oldukça açık olduğunu belirterek, kirliliği kontrol etmenin aynı zamanda iklim değişikliği ve yetersiz beslenme gibi problemlerin önüne geçeceğini öne sürdü.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Görkem Gömeç

Boğaziçi Üniversitesi ve SUNY Binghamton'da Küresel ve Uluslararası İlişkilerden sonra İsveç'te Uppsala Üniversitesi'nde Sürdürülebilirlik üzerine master yaptı. Teknoloji, kitlesel değişim ve akıllı politikalar ile çözümler bulabileceğimize inanıyor.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji
Böcek sayısının dramatik şekilde azalmasından sonra ekolojik kıyamet alarmı verildi

Biliminsanlarını şaşırtan rapor, uçan böceklerin sayısının son 25 yılda %75 oranında azalmış olduğunu ortaya çıkardı.

Kapat