İklim dostu bir beslenmeye sahip olmanın 5 yolu
Yediğimiz yiyecekler sadece sağlığımızı etkilemiyor, aynı zamanda sera gazı salımının üçte birine yol açan küresel bir gıda sektörüne de şekil veriyor.
Özellikle et ürünleri; bitkisel ürünler ile karşılaştırınca oldukça yüksek bir karbon ayak izine sahip. Hayvancılık sektörü, tüm arabaların, trenlerin ve gemilerin saldığı karbondan daha fazla sera gazı üretiyor.
Bizim de size yedikleriniz üzerinden karbon ayak izinizi düşürecek 5 önerimiz var.
1. Klimataryen olun
Klimataryen, yediklerini seçerken iklim değişikliğini göz önüne alan, genellikle üretimi küresel ısınmaya yol açan ürünleri diyetinden çıkaran kişilerdir.
Vegan veya vejetaryen olmayı gözünde büyütenler için bir geçiş noktası olabileceğine inandığımız bu diyet, 10 kg’ın altına karbondioksit gazı salımına sebep olan ürünleri tercih etmeye çalışan bir rejimden oluşuyor, ve tahmin edebildiğiniz üzere kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri bu rejimde mevcut değil.
Klimataryenlik hakkında daha fazla bilgi almak ve nasıl klimataryen olabileceğinizi öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz.
2. İşlenmiş gıdadan uzak durun
Şehir hayatında yoğun bir iş gününün akşamı mecburen süpermarkette ya da eve verilen bir siparişle bitebiliyor. Bu ise neredeyse her öğünde paketli ve hazır gıdalardan beslenmek demek.
Gıdanın işlenmesi ve paketlenmesi küresel sera gazı salımının %10’una denk gelirken,aynı gıdanın taşınması, saklanması ile sonunda israf edilmesi ise küresel sera gazı salımının %20’sini oluşturuyor.
Bu kadar bir karbon ayak izini düşürmenin kolay yolları mevcut. İşlenmiş gıdadan uzak durmanın 7 yolu içeriğimiz ile yenı yılda diyetinizi değiştirebilirsiniz.
3. Organik ürünleri seçin
Özellikle yerel organik ürünleri alarak, hem zehirli kimyasal ürünlerden kaçınmış, hem de daha az karbon salımı yapan hatta emisyonları absorbe eden çiftlikleri desteklemiş olursunuz.
Rodale Enstitüsü’nün 30 yıllık uygulamalı ve karşılaştırmalı araştırmalarına göre,organik tarım konvansiyonel tarıma göre %45 daha az enerji kullanıyor. Greenpeace’in 2009 yılında yayınladığı rapor ise, organik tarım uygulamasının sera gazı yayılımını %70 oranında azaltabileceğini ortaya çıkarıyor.
Türkiye’de ve Dünya’da organik tarımla öğrenmek istediğiniz her şeyi bu yazımızda bulabilirsiniz.
4. Çöpe atılan gıdayı azaltın
Küresel olarak üretilen her gıdanın 3’te 1’i çöpe gidiyor, sadece Avrupa’da bu 90 milyon ton yiyecek demek. Üreticileri etkileyen tüketiciler olarak bizim de artıksorumluluk almamızın vakti geldi de geçiyor.
Tüketilmeyen ve çöpe atılan gıda iklim değişikliğinin en önemli sebebi olan metan gazının salınmasında çok önemli bir rol oynuyor. O yüzden, yeni yılda çöpe atılan gıdaları size önerdiğimiz bu 9 kolay adım ile azaltabilirsiniz.
5. Bir gıda topluluğun üyesi olun
Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar anlayacaktır, şehirlerin çoğu kendi kendini besleyemiyor, o yüzden dışarıdan gelmesi beklenen gıda kamyonlarına muhtaç kalınıyor. Bu bağımlılığı azaltmanın yolu ise gıdanın geleceğine önemseyen tüketicinin aktifleşerek üretim sürecine dahil olduğu bir süreç ile mümkün, yani Topluluk Destekli Tarım.
Gıda ihtiyacını yerel olarak çözmeyi tercih eden bireylerin, kendisine yakın bir çiftliği çiftliği ya da çitflikleri destekleri bir üretim ve dağıtım modeli olan Topluluk Destekli Tarım, yerel üretimi destekliyor, kentlerin kendini besleyen yapısına el birliği ile katkıda bulunuyor.
Topluluk destekli tarım hakkında ha fazla bilgi almak ve şehrinizdeki organizasyonları bulmak için bu içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Geri bildirim: 4. İstanbul Karbon Zirvesi tamamlandı, düşük karbon kahramanları belli oldu