Çevreye duyarlı 9 müzik festivali
Yılın hava veya zamanı ne olursa olsun, dünyanın herhangi bir yerinde bir müzik festivali gerçekleşiyor. Kimisi kısa hafta sonu festivalleri olurken, bir kısmı da durumu başka bir noktaya taşıyıp bütün haftayı müzikseverlerin eğlencesine ayırıyor. Eko-bilinci yüksek pek çok organizasyonda olduğu gibi müzik festivalleri organizatörlerinin bir kısmı da çevresel etkisinin farkında ve bu nedenle tüm dünyadaki daha temiz, daha yeşil etkinliklere doğru bir yönelim yaşanıyor. İyi vakit geçirmenin yanı sıra, bu müzik festivallerinin size sundukları deneyim çevre bilincinin eğlenirken de korunabileceğini gösteriyor. Sizin için dünyanın dört bir yanından 9 doğa dostu müzik festivalini derledik.
#1 Glastonbury – İngiltere
Dünyanın en büyük yeşil festivali Glastonbury, her yıl 175.000 katılımcı ağırlıyor. Bu nedenle hafta sonu boyunca sürdürülebilir bir çevreyi teşvik etmeye istekli olmaları hiç şaşırtıcı değil. Glastonbury’de, festivalin çevre ile ilgili yeni ve gündemde olmayan konulara vurgu yapması sebebiyle işleyiş hiç de sıradan değil. Müthiş müzisyenleri ve sanatçıları bir araya getirmenin yanı sıra, Glastonbury Festivali katılımcılara bu konularaın bilincine varma ve fark yaratma şansı vererek bakış açılarını değiştirme şansı veriyor. Festivalin yeşil politikalar listesi oldukça etkileyici. 2017’de festivalin yapıldığı alan olan Worthy Farm, ‘Worthy Causes’ girişiminin bir parçası olarak Oxfam, Greenpeace ve WaterAid ile ortaklık kurdu. Festival ayrıca, her yedi yılda bir toprağın yıpranmasına engel olmak için mola veriyor; 2018, onların ‘nadas’ yılı dedikleri yıldı. Glastonbury 2019’da yeniden gerçekleşecek.
#2 EDP Cool Jazz – Portekiz
EDP Cool Jazz, küresel caz, funk,soul, rock ve pop müzik türlerini bir araya getiren; Lizbon’un hemen dışında gerçekleşen bir müzik festivali. Festivalin sponsoru EDP (Avrupa’nın önde gelen elektrik operatörleri) olması, karbon etkisini etkisiz hale getirerek EDP Cool Jazz’ın itibarınında ve misyonunda kritik bir rol oynuyor. Sıfır atık hareketini de bünyesinde barındırarak hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor. Festivalin sonunda, ihtiyaç sahibi ailelere servis edilmemiş, arda kalmış yemekler dağıtılıyor. Yeniden kullanılabilir bardaklar ise ihtiyaç sahiplerine dağıtılarak atık miktarı minimuma indiriliyor.
#3 POHODA Festival – Slovakya
Festival, dünyayı temiz tutmanın önemine ışık tutarken bir özgürlük ve kültürel çeşitlilik alanı oluşturuyor. Festival ziyaretçilerin kullanımı için mobil bir güneş enerjisi santrali kurmak için yerel bir enerji sağlayıcısıyla ortaklık kurması, POHODA’nın 2017 için Yeşil Mükemmellik Ödülü’nü kazanmasının nedenlerinden biri oldu. Ayrıca, festivale ulaşımı kolay ve yeşil hale getirmek için ulusal tren şirketi Slovak Demiryolları’yla işbirliği sağlandı. Tesis personeli için trenler, otobüsler, araç kiralama sistemi ve bisiklet bulunuyor. Böylece PODOHA’nın ulaşım ve enerji alanlarında diğer festivallere kıyasla devrim yarattığını söyleyebiliriz.
#4 Lollapalooza – Amerika
Lollapalooza, festival meraklılarına harika bir müzik seçkisi ve çok çeşitli yerel yemekler sunmasının yanında yarattığı çevresel etkinin de bilincinde olan bir yaklaşıma sahip. Müzik festivali, katılımcılarına verdikleri neşeyle gurur duyduğu gibi, Grant Park’ın da festival süresince bozulmamasına özen gösteriyor. Lollapalooza’nın Rock and Recycle programı, misafirlerin istedikleri gibi geri dönüşüm yapmalarını sağlamak için harika bir sistem. Her katılımcı, resmî festival programı dahilinde parkın çeşitli yerlerinde damgalanabilen bir Yeşil Kart alıyor. Yeşil Kart’a; geri dönüşüm noktalarına bıraktığı atıklar, alana bisikletle ulaşma, toplu taşıma kullanma ve kendi su matarasını taşıma gibi kriterlere göre damgalar basılıyor ve ödüller veriliyor. Karta ne kadar çok damga basılırsa, Lollapalooza kıyafetlerini ya da Honda Insight Hibrit arabasını kazanma şansı o kadar artıyor. İnsanları geri dönüşüme götüren şey buysa, neden olmasın?
#5 Northside Festival – Danimarka
Northside Festival’in lansmanı 2010’da gerçekleşti ve amacı en başından beri yeşil ve sürdürülebilir bir kültür yaratmaktı. Festival için kurulan düzeneklerin büyük kısmında ahşap kullanılıyor. Katılımcılar yürümeye, bisiklete binmeye veya toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik ediliyor. Hatta kişisel araçlar için park yeri mevcut bile değil. Tüm yiyecek ve içeceklerin organik ve yerel olmasına özen gösteriyorlar. Northside şu aşamada yüzde100 organik bir festival, gelecekteki hedefleri ise yüzde100 atıksız bir festival olmak.
#6 Fuji Rock Festival – Japonya
Fuji Rock Festivali sadece Japonya’daki değil Asya’daki en büyük açık hava ve pop müzik festivali olarak kabul ediliyor. Foo Fighters, Red Hot Chili Peppers ve Muse gibi büyük isimlerin de sahne aldığı festival, güzel doğa manzaralarını tamamlayan yeşil bir yaşam tarzını da teşvik ediyor. Festival alanı içinde araç kullanılamıyor, bu nedenle katılımcılar her yere yürüyerek gitmek zorunda. Katılımcıların atıklarını ayırmaları için birçok geri dönüşüm noktası var. Yiyecek için kullanılan tüm mutfak eşyaları ve malzemelerin çevre dostu olmasına da özen gösteriliyor.
#7 Splendour in the Grass – Avustralya
Avustralya’nın en sevilen müzik festivallerinden biri olan Splendour in the Grass aynı zamanda trend belirleyici sayılıyor. Çevre dostu bir müzik festivali kültürü yaratan ilk festivallerden biri olma özelliğini taşıyor. Katılımcıların festivale gitmeden önce karbon ayak izlerini azaltabilmeleri için bilet alırken, alana bir ağaç dikilmesi için ekstra ödeme yapma seçeneği düşünülmüş. Festival ekibi; Be An Unf*cker, Positive Change for Marine Life, Parklands and Boomerang Bags gibi çevre farkındalığını artırmaya çalışan organzasyonlarla da işbirliği yapıyor.
#8 We Love Green – Fransa
Paris’te düzenlenen bu festival, çevre sorunlarına ileri görüşlü yaklaşımı sayesinde son birkaç yılda popülerlik kazandı. Festival çevre konularında farkındalık yaratmayı ve halkın davranışını sanatsal ve deneysel bir şekilde etkilemeyi amaçlıyor. 2017 Greener Festival Ödülleri’nde ‘üstün’ sıfatına layık görüldü. Kağıt kullanımını sınırlama ve yiyecek atıklarını kompostlaştırma gibi uygulamalar, We Love Green’in çevresel etkilerini azaltma yöntemlerinden bazıları.
#9 Burning Man – Amerika
İlki 2004 yılında düzenlenen Burning Man, fiziksel iz bırakmamak gibi eko önlemleri içeren 10 ilkeyle uyumlu olarak çalışıyor. 2007’de, şimdi Black Rock Solar adlı kâr amacı gütmeyen bir kuruluşa evrilen bir grup katılımcı, festivalde 30 kW’lık bir güneş enerjisi sağlayan tertibat kurdu. Tertibat 90 kW’a yükseltilerek kentin okul sistemine bağışlandı. Black Rock Solar, düşük maliyetli, yüksek kaliteli temiz enerji hizmetleri sunuyor. Elde edilen tüm fonlar eğitim programlarını ve toplum temiz enerji projelerini desteklemek için kullanılıyor.
Kaynaklar:
Business Destinations
Verde Mode
Yorumlar kapatıldı.