Orman banyosu nedir, nasıl yapılır?

Doğayla iç içe olmanın bünyeye ne kadar iyi geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Yüzyıllardır ormandaki seslerin, ağaç kokusunun, dalların arasından süzülen güneş ışığının ve temiz havanın insanı ne kadar iyi hissettirdiği üzerine yazılıp çiziliyor. Doğadayken stres ve kaygı seviyemiz düşüyor, rahatlıyor ve daha net düşünmeye başlıyoruz. Moralimiz düzeliyor, kaybettiğimiz enerji, canlılık ve tazelik geri geliyor.

TIKLAYIN: ReWilding: Yabana geri dönüş

Peki kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğimiz bu his tam olarak nedir? Japonca’da shinrin-yoku diye bir terim bulunuyor. Shinrin orman, yoku ise banyo demek. Türkçe’ye orman banyosu olarak çevirebileceğimiz bu kavram, amaçsızca doğanın içinde bulunma, duyularımızla ormana bağlanma eylemini karşılıyor: Koşu, yürüyüş ya da egzersiz gibi sporlardan farklı olarak sadece doğanın içinde olmayı ve doğayı keşfetmeyi… Orman banyosu beş duyumuz ve orman arasında bir köprü görevi görerek doğa ile kopan bağımızı tekrar kurmamızı sağlıyor.

İnsanlık, tarih boyunca hiçbir zaman doğadan şu an olduğu kadar kopuk olmadı. 2050 yılında dünya nüfusunun %66’sının şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. ABD Çevre Koruma Kurumu’nun yaptığı bir araştırmaya göre Amerikalılar ortalama olarak hayatlarının %93’ünü kapalı alanlarda geçiriyor, çocuklar açık havada hapishane mahkumlarından daha az vakit harcıyor.

Şehirde yaşıyor olsanız bile doğa ile bağınızı yeniden kuracak aktiviteler yapabilirsiniz. İki saatlik bir orman banyosu teknolojiden uzaklaşıp dingin bir zihne kavuşma şansı sağlar. Yapılan onlarca araştırma orman banyosu yapmanın sağlık üzerinde ölçülebilir olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. 

Peki orman banyosu nasıl yapılır?
İlk olarak nereye gideceğinize karar verin. Bilgisayar, telefon, fotoğraf makinesi gibi elektronik aletlerin hiçbirini yanınıza almayın. Amaçsız ve yavaş bir yürüyüş için hiçbir alete ihtiyacınız yok. Rehberiniz telefonunuz değil bedeniniz olsun. Bırakın ne yöne gideceğinize duyularınız karar versin. Bir yöne gidesiniz gelmezse de sorun değil. Bulunduğunuz yerde kalın, oturun ya da toprağa uzanın. Beş duyunuzun her biriyle doğayı hissedin. Kuşların sesini dinleyin, yapraklara dokunun, farklı bitki türlerine bakın, çiçekleri koklayın, tertemiz orman havasını içinize çekin.

BUNU DA OKU:  Salda’daki beyazlıkların üzerine ayakla bile basılmamalı

Doğa ile kopan bağınızı tekrar kurmayı öğrendikten sonra orman banyosunu her yerde yapabilirsiniz. Size çocukluğunuzu hatırlatan yazlık evin bahçesinde ya da şehirdeki bir parkta. Orman banyosunun belirli kural ve süreleri yoktur. Herkes doğa ile bağını güçlendirmek için farklı çözümler bulabilir. Ağaçların arasında amaçsızca oturabilir ya da yoga, meditasyon, resim, piknik gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Yeterki her seferinde doğanın bir parçası olduğunuzu, ormanla aranızda sımsıkı bir bağ olduğunu hatırlayın.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Deniz Aytekin

Boğaziçi Üniversitesi'nde felsefe okudu. Çevre, edebiyat ve felsefe alanlarında yazarlık, çevirmenlik ve editörlük yapıyor.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Hayat, Kendin yap, Kent, Kişisel Bakım, Şifa, Spor, Teknoloji, Yeşil alanlar
Avrupa Birliği arı ölümlerine sebep olan pestisitlerin kullanımını yasakladı

Bilim, sağduyu ve soyu tehlike altında olan arılar için büyük zafer: Avrupa Birliği arı ölümlerine neden olan pestisitlerin kullanımını yasakladı.

Kapat