Portakallı, mandalinalı maş fasulyesi salatası

Şubat ayının bitmesiyle resmi olarak kış ayları sona erdi. “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” diye bir atasözümüz var ama iklim krizinin hüküm sürdüğü bugünlerde bunun pek geçerli olacağını sanmıyorum. Hazır hala tezgahlarda çeşit çeşit turunçgil varken, bunları kullanarak yaptığım basit bir salata tarifi vermek istiyorum.

Maş fasulyesini önce karbonatlı suda birkaç saat beklettim ki fitik asidi çıksın. Bu suya yoğurt da eklenebiliyor ama öğrendiğim kadarıyla bu uygulama, baklagillerin pişme süresini uzatıyor. Fasulyeyi dişe dokunur şekilde haşladım. Başında bekleyip ara sıra kontrol etmenizi öneririm: çabuk piştiği için yumuşama riski bulunuyor. (Fazla pişirenlere öneri: baktınız ki maş fasulyeleri fazla pişti. Salata yerine humus yaparak değerlendirin. Haşlanmış fasulyeleri tahin, zeytinyağı, sarımsak, limon suyu, tuz, kimyon, pul biberle karıştırın.) Füme aromasını sevdiğim, firik bulgurunu az suda haşladım.

Fotoğraf: Kathryn Aleksa

Firik bulguruna ayrı bir paragraf yazmak istedim. Günümüzden 12 bin yıl öncesinde yaşayan atalarımız, yabani buğdayın kırılarak tanelerinin saçılmasına karşı bir çare arıyorlar. Henüz yeşilken buğdayı ateşte kavurmanın buğdayın sert kabuğunu çıkartmayı ve hazmını kolaylaştırdığını görüyorlar. Arkeolojik kazılar bu yöntemin buğdayın anavatanı olan Anadolu’da eskiden beri kullanıldığını gösteriyor. Antep, Maraş, Urfa gibi şehirlerimizde tarladaki buğdayın yakılarak kavrulması sonucunda firik buğdayı üretiliyor. Bu buğdaydan bulgur yapılınca firik bulguru oluyor. Türkiye dışında da Orta Doğu ve Doğu Akdeniz ülkelerinde de yaygın olarak üretiliyor ve tüketiliyor. İsmi, buğdayın kavrulması anlamında kullanılan Arapça “farikah” kelimesinden geliyor. Bundan sonra tabağınızda firik bulguru olduğu zaman arkasında nasıl uzun bir tarih ve coğrafya olduğunu hatırlayın. Şimdi salataya geri dönelim.

Füme aromasını sevdiğim, firik bulgurunu az suda haşladım. Bu suyu daha sonra çorba, yemek veya hamur işi yaparken kullanabilirsiniz. Firik bulguru, füme lezzetiyle bu salataya çok yakışıyor. İlaçsız yetiştiğini bildiğim bir portakalın kabuğunu sosta kullanmak üzere rendeledim. Beyaz kısımlarını almamaya çalıştım. Rendeleme işleminden sonra portakalı dilimledim. Aynı şekilde bir mandalinayı da dilimledim. Her iki meyvede de kabuğun altındaki beyaz kısımları kullandım çünkü bu kısımlar içerdiği “hesperidin” maddesi sayesinde çok faydalı. Salatanın sosu için portakal suyunu, portakalın kabuğunu, mandalina suyunu, zeytinyağını, tuzu, karabiberi, sumağı ve sirkeyi karıştırdım. Salatanın üstüne döktüm.

Fotoğraf: Sahand Babali

Ben maş fasulyesi kullandım. Siz başka baklagiller kullanabilirsiniz. Böyle meyveli salataların sosuna bal ekleyebilirsiniz, çok yakışır. Ben bal eklemediğim için vegan bir salata oldu. Böyle meyveli salatalara turşuyu da çok yakıştırıyorum ben. Aynı şekilde meyveli salatalara sirke de çok yakışıyor. Greyfurt varsa kullanabilirsiniz ama greyfurt, diğer portakal veya mandalina kadar tatlı olmadığından daha farklı lezzette bir salatanız olur. Bulgur yerine artan pirinç pilavı veya haşlanmış pirinç kullanabilirsiniz.

BUNU DA OKU:  Turşulu, buğdaylı, elmalı bir brokoli salatası

Benzer tariflerime ulaşmak için İnstagram hesabımı (Chez_Onur) takip edebilirsiniz. Sorularınız varsa, cevaplamaktan ve size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım. Yeni, lezzetli ve sürdürülebilir tariflerde buluşmak üzere.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Onur Sar

İstanbul’da doğdum, hala İstanbul’da yaşıyorum. Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okuduktan sonra kurumsal hayata atıldım.
Yemek yapmak kendimi bildim bileli en çok sevdiğim şey. Ekşi mayalı ekmeğimi birkaç yıldır kendim yapıyorum, bilmeyenlere ekşi maya dünyasını anlatıyorum. Rafine şekere düşman değilim ama uzun vadede dostum olmadığını bildiğim için onu kullanmadan farklı tatlı tarifleri denemeyi seviyorum. Sürdürülebilirliğin en önemli alanının mutfak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, mümkün olduğunca yerel ve mevsimine uygun ürünler kullanıyorum. Nitelikli yerel üreticileri desteklemeye çalışıyorum. Mevsimsel ürünleri kullanarak yemekler yapmayı ve dostlarımla soframda paylaşmayı seviyorum. Yediğimiz ve içtiğimiz her şeyin asırlara dayanan bir tarihi ve geniş bir kültürü olduğunu biliyorum, araştırıyorum, araştırmalarımı paylaşıyorum.
Dört yıldan beri @chez_onur instagram hesabımda mutfakla ilgili hislerimi, düşüncelerimi ve yaptıklarımı paylaşıyorum. Chez Onur, Fransızcada Onur’un Evi anlamına geliyor.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Tarifler, Vejetaryen ve Vegan, Yeme İçme
Balık sofranıza iki öneri

Pazar günü canımız ızgarada balık yemek istedi ama buzdolabında balığa eşlik edebilecek roka, yeşil salata gibi şeyler yoktu. Çok basit

Kapat