Rock Yıldızı Bilim İnsanı Rockstrӧm

Geçen hafta yazdığımız Don’t Look Up (Yukarı Bakma) filmindeki bazı karakterlerin gerçek dünyamızdan esinlenmiş olduğu ortadaydı. Örneğin Mark Rylance’in oynadığı Peter Isherwell adındaki milyarder iş insanı biraz Elon Musk, biraz Mark Zuckerberg, biraz Steve Jobs ortak noktaları içeriyordu, veya Meryl Streep’in oynadığı Başkan Orlean elbette ki Donald Trump’tan esinlenmişti. Leonardo DiCaprio’nun oynadığı karakter Dr Mindy’nin ise gerçek hayatta kimseden esinlenmediğini, genel olarak hikayeye uygun bir bilim insani profili çizdiğini düşünmüştüm.

İnternette dolaşan bir fikre göre DiCaprio Dr Mindy rolünü oynarken Michael E. Mann’i düşünmüş. Kendisi Penn State Üniversitesinde Dünya Sistemi Bilimsel Merkezinin başında bir hoca ve kariyerini küresel ısınmaya adamış. Çalışmaları kaynak olarak kullanılarak 2007 yılında Al Gore’un Nobel Barış Ödülü kazanmasına yardımcı olmuş. Michael Hoca ayrıca DiCaprio’nun 2016 yılında yaptığı Before the Flood (Selden Önce) belgeselinde de iklim kriziyle ilgili fikri alınan bilim insanlarından biri.

Dr Mindy filmde bilimsel araştırmalarıyla değil yakışıklılığıyla popüler oluyor ve hikayede bir nevi rock star bilim insanına dönüşüyor.

Ancak benim aklıma rock star bilim insanı deyince bir başkası geliyor: Johan Rockstrӧm. Johan Hoca’yı duymamış olabilirsiniz, kendisi Stockholm Üniversitesinde Dayanıklılık Merkezinin ve Potsdam İklim Etki Araştırma Enstitüsünün başında ve bugün dünyada temiz sudan sürdürülebilirliğe kadar birçok konuda önde gelen uzmanlardan biri.

Rockstrӧm 2009 yılında yönettiği bir ekip araştırmacı ve bilim insanıyla birlikte gezegenimizin sürdürülebilirliği için önemli dokuz adet eşik tanımladı. Bunların arasında örneğin stratosferin bütünlüğü, okyanusların asitlenmesi, içme suyu kullanımı gibi kategoriler var ve her birinde detaylı bilimsel çalışmalarla gezegenin bulunduğu nokta ve gidişat anlatılıyor. Araştırmalarının sonucuna göre bu eşiklerin aşılmaması insanlığın gezegenimizde güvenli yaşamı için şart. Son bilgilere göre eşiklerin dört tanesi ne yazık ki aşılmış durumda ancak diğer eşiklerde henüz sınırın altındayız.

BUNU DA OKU:  İklim Değişikliği Raporu: Bildiklerinizi bir kere daha gözden geçirin

Kolayca bulabileceğiniz ve bilgi dolu TED konuşmaları da yapmış Rockstrӧm’ün çalışmaları Netflix’te David Attenborough’nun sunduğu ve Breaking Boundaries (Gezegenimizin Kritik Eşikleri) adında yeni bir belgesel olarak da yayımlandı. Riskleri özetleyip gerçekleri yüzümüze vuruyor, çocuklarımızın onlara bırakmakta olduğumuz gezegenle ilgili endişelerinde haklı olduklarını itiraf ediyor ve bilimsel ve toplumsal çözüm önerileri sunuyor. Büyük ilgiyle izledim ve hepinize tavsiye ediyorum.

Yeri gelmişken bu belgeseli yapan stüdyo için bir parantez açmak istiyorum. Silverback Films stüdyosunun son bir sene içerisinde yaptığı belgeseller arasında David Attenborough: A Life On Our Planet (Gezegenimizden Bir Yaşam), A Perfect Planet (Kusursuz Gezegen), The Earthshot Prize (Prens William’in organize ettiği ve daha önce yazısını da yazdığımız iklim konulu ödülleri) ve The Mating Game (Çiftleşme Oyunu) var. Bana bu yazıdan bağımsız son bir senede izlediğim en iyi belgeselleri sorsanız herhalde benim listem bu listeyle epey örtüşürdü. Belgesel yapımına yeni ve taze bir yaklaşım, hikaye anlatımı becerisi ile bilimsel bilginin doğru oranda harmanlanması, rock star hikaye anlatıcılar, yeri gelince ciddiyet, yeri gelince espriler, genel olarak keyifle izlenen ve bilgi aşılayan, detaylı animasyon dolu, titizlikle hazırlanmış, mesaj veren, hakkında konuşturan belgeseller. Silverback ismini unutmayıp bundan sonra ekibin yaptığı her belgeseli izlemeye çalışacağım.

Hikaye anlatım ile bilimsel bilgi derken yine Don’t Look Up’tan bir sahne aklıma geldi. NASA’dan aklı başında bilim insanı Oglethorpe bir yerde Dr Mindy’e tam ekrana çıkmadan önce ‘sadece hikaye anlat, matematik yok’ diye tavsiyede bulunuyor. Dr Mindy’nin çaresiz bakarken cevabı ise ‘ama zaten hepsi matematik!’

Bilimsel başarı ile hikaye anlatma başarısı: ikisi de çok önemli. Dr Mindy filmde hikaye anlatma başarısını edinemiyor ve halka mesaj anlatılamıyor. Günümüzde Rockstrӧm gibi hikaye anlatabilen bilim insanları bile işi şansa bırakmamak için David Attenborough gibi hikaye anlatıcılarının en iyisini bu iş için tutabiliyor. Ben bunun doğru strateji olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa amaç bilimi halka hikaye anlatır gibi anlatmak.

BUNU DA OKU:  Güneş enerjili rüyalar

Bir de rock star bilim insanları deyince tabi Brian Cox’u da anlatmamız gerekiyor.

Manchester Üniversitesinde fizik profesörü Cox şu anda en çok bilet satılan bilimsel turne alanında Guinness dünya rekorunun sahibi. Gösterileri stadyum ve konser salonlarını dolduruyor. Ben bir kaç sene önce kendisini Londra’da canlı izleme fırsatı buldum ve sizlerin de yaşadığınız şehre gelmesi durumunda kaçırmamanızı tavsiye ederim (website’sine göre Horizons adlı yeni gösterisi için bu sene Avustralya, Amerika, Kanada, Singapur, Hong Kong turnelerine çıkacak). Gösterileri video ve müzik eşliğinde seyircinin asla canını sıkmadığı gibi genç izleyicilere de rahat hitap ediyor. Siyah deri ceketi ve Oasis gibi 90’lı yılların Britpop gruplarını anımsatan saç kesimiyle bir fizikçiden daha da çok hikaye anlatıcı olarak görünen Cox gerçekten de hikayenin anlatımına çok enerji harcıyor ve özen gösteriyor.

Brian Hoca’nın rock star olarak lanse edilmesinde bir başka sebep de eskiden iki ayrı grupta klavye çalarak gerçekten bir müzisyen geçmişi olması. Müziğini dinlemedim, yorum yapamam.  

Tabi ki bu listeye başkalarını da ekleyebiliriz. Neil deGrasse Tyson yıllardır enerji dolu StarTalk adlı gösterisini yayımlıyor. Türk Hava Yolları ile seyahat ediyorsanız belgesel kısmında yıllarca gösterileri bulunabiliyordu (ancak son baktığımda göremedim). Richard Dawkins bir ara belgeseller yaptı ama sonra bunu çok ilerletmedi. Daha eskilere gidersek Bill Nye the Science Guy aklıma geliyor. Bu arada Stephen Hawking hayatta olsaydı bir yolunu bulup popüler bir bilim gösterisi bence mutlaka yapardı.

Bilim insanlarının bilimi kendileri anlatarak veya profesyonel hikaye anlatıcılarla çalışarak popüler yapma ve halka anlatabilme çabalarına çok saygı duyuyorum. Tabi ki bunca içerik arasında bilimsellikten uzaklaşan popüler show yapma amaçlı şarlatanlar da hep oldu ve olacak. Ama günümüz Netflix ve sosyal medya dünyasında bilim insanları için eşsiz bir fırsat var – bir tıklamayla evinde oturduğu yerde seyirciye ulaşabilme fırsatı – arada ilham veren ve iyi olanları yakalayıp birbirimize tavsiye etmek ve çocuklarımıza seyrettirmek de hepimizin görevi sayılır.

BUNU DA OKU:  BM İklim Zirvesi devam ediyor: Türkiye'nin iklim performansı notu çok düşük

Çünkü sonuçta gerçekten hepsi matematik olabilir ama matematiği hikaye olarak anlatabilmek ve sevdirebilmek de çok büyük başarı. Rockstrӧm ve diğerleri bir tık uzaklıkta sizi bekliyorlar.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Yalın Karadoğan

Doğasever, amatӧr doğal hayat gӧzlemcisi, ara-sıra yazar, Londra’da sivil toplum kuruluşu Turkey Mozaik Foundation kurucularından, private equity yatırımcısı.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Banner Right Side, Doğal Kaynaklar, Ekoloji, İklim Değişikliği, Kurumsal Sürdürülebilirlik
Bu yıl bizi bekleyen en büyük 10 riskten beşi çevresel

Dünya Ekonomik Forumu'nun her yıl hazırladığı Küresel Risk Raporu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Rapora göre, önümüzdeki on yılda karşımıza çıkacak en...

Kapat