Sıcaklarda artan ölümcül tehlike: Ozon kirliliği

Tıpta uzmanlık dernekleri, hekim örgütleri ve çevre derneklerini bir araya getiren Temiz Hava Hakkı Platformu (THH), ozon (O3) kirliliğine dikkat çekerek yetkilileri göreve çağırdı. THH, ozon kirliliğinin iklim değişikliğine bağlı artan sıcak hava dalgalarının daha fazla görüldüğü bugünlerde ortaya çıktığının ve ölümcül olabileceğinin altını çizdi.

TIKLAYIN: Hava kirliliği Türkiye’de 32.000 erken ölüme yol açıyor

17 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Platformun uzmanları, kamuoyunda çok fazla bilinmese de birçok sağlık sorununa neden olan ozon kirliliği hakkında bilgi verdi. Ozon kirliliğinin sanayi tesisleri, motorlu araçlar ve termik santrallerden çıkan kirleticilerin sıcak havalarda, güneş ışığı altında reaksiyona girmesi ile oluştuğunu belirten uzmanlar, bu kirliliğe neden olan kirleticilerin ortadan kaldırılması ve önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Uzmanlar, bu kirleticilerin sadece sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde kalmayarak; çoğu zaman nispeten havası temiz olduğu düşünülen tatil yerlerine de hava yoluyla taşınabileceğini ve UV ile reaksiyona girerek ozon oluşumuna neden olabileceğini vurguladı.

Dünyada her yıl 30 yaş üzerinde 1-1,5 milyon kişinin ozon kirliliği ile ilişkili solunum hastalıklarına bağlı olarak öldüğü tahmin ediliyor. Türkiye’de ise ozon gazının kirletici etkisine dair kabul edilen herhangi bir bilgi ve uyarı eşiği bulunmadığını belirten Temiz Hava Hakkı Platformu, alınması gereken önlemlerin altını çizdi. Havadaki ozon ölçümünün ozon kirliliğine neden olan tüm kirleticiler için ve bütün ölçüm istasyonlarında düzenli bir şekilde yapılması, sanayi ve trafik kaynaklı kirleticileri azaltacak önlemlerin alınması ve aşırı sıcaklardan kaynaklanan ozon kirliliğinin fazla olduğu durumlarda medya kanalıyla uyarılar yapılması gerektiği vurgulandı.

Ozon kirliliğinin kaynakları motorlu araçlar ve sanayi tesisleri
Atmosferin üst tabakalarında (stratosferde) bulunan ozon güneşten gelen tehlikeli ultraviyole ışınları süzdüğü için insan sağlığı ve canlı yaşam için faydalı bir gazdır. Ancak aynı ozon gazı soluk alıp verdiğimiz yer seviyesinde oluştuğu zaman tehlikeli bir kirletici halini alır. Ozon kirliliği özellikle termik santraller (kömür ve doğal gaz), sanayi tesisleri ve motorlu araçlardan kaynaklanıyor. Trafikte dizel araçlar azot oksitlerin, benzinli araçlar ise ozon kirliliğine neden olan kirleticilerden uçucu organik bileşiklerin ve karbonmonoksitin daha fazla havaya salınmasına neden oluyor. Ayrıca fabrikalar ve petrol rafinerileri de önemli ozon kirliliği kaynakları arasında.

BUNU DA OKU:  Kendi ekolojik evini yapmak isteyenler Gündönümü'nde buluşuyor

Ozon kirliliği sağlığımızı tehdit ediyor
Solunum yollarında tahrişe neden olarak akciğerde ve soluk borusunda iltihap oluşturan ozon, solunum fonksiyonlarını bozuyor ve astım ataklarını tetikliyor. Bu etkiler KOAH, astım gibi kronik akciğer hastalıklarına yakalanmış kişilerde, yaşlılarda ve çocuklarda daha çok görülürken, ozona uzun süre tekrarlayan şekilde maruz kalan çocuklarda akciğer gelişimi bozulup astım ve kronik akciğer hastalıklarının gelişme riski artıyor. Ozon ayrıca damar fonksiyonlarını bozarak ve kan basıncını yükselterek kalp-damar hastalıklarında artışa neden olabiliyor.

Uzmanlar ozon kirliliğine karşı uyarıyor
Temiz Hava Hakkı Platformu adına Çevre için Hekimler Derneği üyelerinden İstanbul Politikalar Merkezi Kıdemli Uzmanı Dr. Ümit Şahin ozon kirliliği ile ilgili bireyler ve kamu kurumlarının alması gereken önlemleri şöyle sıraladı: ‘Risk grubunda bulunan özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastaları ve çocuklar, güneşli ve sıcak havalarda trafiğin yoğun olduğu bölgelerde bulunmamalıdır. Aşırı sıcaklarda trafiğin  içinde spor yapılmamalı, bisiklete binilmemelidir. Fosil yakıtlardan enerji üretimi azaltılmalı, motorlu taşıtların kullanılmadığı ulaşım biçimlerine ağırlık verilmeli ve sanayi tesislerinin emisyonları sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Havadaki ozonun ölçümü düzenli olarak bütün ölçüm istasyonlarında yapılmalı, trafiğin yoğun olduğu cadde ve kavşaklarda gerektiğinde gezici cihazlarla ozon ölçümü yapılmalı ve sonuçlar anlık olarak açıklanmalıdır. Halk, ozon kirliliği ve aşırı sıcaklardan kaynaklanan sağlık sorunları hakkında bilgilendirilmeli ve kirliliğin fazla olduğu durumlarda medya kanalıyla uyarılar yapılmalıdır.’

Ozon nedir?
Hava kirliliğine neden olan gazlardan biri olan ozon (O3) ve buna bağlı sağlık sorunları yaz aylarında artış gösteriyor. Ozon, solunum yolları hastalıklarına, astım ataklarına, damar tıkanıklığına ve diğer sağlık sorunlarına neden olan önemli bir kirleticidir.
Ozon; farklı kaynaklardan ortaya çıkan kirleticilerin güneş ışığı altında reaksiyona girmesiyle oluşan bir ikincil kirleticidir. Söz konusu kirleticilerin kaynağın dışında taşındıkları bol güneşli yerlerde de ozon seviyeleri yükselmektedir. Bu nedenle ozon düzeyinin bu bölgelerde de izlenmesi gerekir.

BUNU DA OKU:  Gençlere yönelik girişimcilik eğitimi ve hibe desteği

Ozon ölçümleri neyi gösterir?
Ozon; azot oksitler, uçucu organik bileşikler ve karbonmonoksit gibi farklı kaynaklardan ortaya çıkan kirleticilerin güneş ışığı altında fotokimyasal reaksiyona girmesiyle oluşan bir ikincil kirleticidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ölçülen kirleticiler, ozon ve öncül maddeleri arasındaki azot oksitler ve karbon monoksittir. Fakat Türkiye’de ozonun öncül maddeleri arasında bulunan uçucu organik bileşikler ölçülmemektedir.

Ozon kirliliği için Türkiye’de uygulanan sınır değer 8 saatlik ortalamada 120 µg/m³, Dünya Sağlık Örgütü sınır değeri ise 8 saatlik ortalama 100 µg/m³’dür. Avrupa Birliği ölçütlerine göre bir saatlik ortalamanın 180 µg/m³ düzeyini aşması bilgi eşiği, 240 µg/m³ düzeyini aşması ise uyarı eşiğidir. Türkiye’de ise kabul edilen herhangi bir bilgi ve uyarı eşiği bulunmamaktadır. Öte yandan bu sınır değerlerin yanıltıcı olabileceği, 100 µg/m³’ün çok altındaki kirlilik düzeylerinin de tehlikeli olabildiği unutulmamalıdır.

İklim Değişikliği Sonucu Artan Sıcaklıkların Getirdiği Tehdit
Küresel sıcaklıkların fosil yakıt kullanımına bağlı olarak hızla artması, yani iklim değişikliği, fırtına, sel, kuraklık gibi aşırı iklim olaylarının daha fazla görülmesine neden olmaktadır. Sıcak hava dalgaları da iklim değişikliğine bağlı olarak şiddeti ve sıklığı artan aşırı hava ve iklim olaylarından biridir. Yaz aylarında normalin üzerindeki sıcaklıkların uzun süre devam etmesi yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve çocuklar gibi risk gruplarındaki insanların hastalıklara yakalanma riskini arttırmakta ve özellikle bu gruplarda beklenmedik ölümlere neden olabilmektedir.

Güneş altında ve yüksek sıcaklıkta gerçekleşen bir fotokimyasal reaksiyon sonucu oluşan ozon kirliliğinin sıcak hava dalgalarıyla yakından ilişkili olduğuna dair çok sayıda çalışma mevcuttur. Ozon kirliliği ve aşırı sıcaklar aynı risk grupları üzerinde (özellikle KOAH, astım, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalığı gibi hastalıkları olan kişilerde, yaşlılarda ve çocuklarda) birbirlerinin etkisini güçlendirmekte ve daha tehlikeli hale gelmektedir. Bu nedenle ozon kirliliğine özellikle sıcak iklimlerde, aşırı sıcakların ve sıcak hava dalgalarının olduğu yerlerde daha fazla dikkat edilmeli ve önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınmalıdır.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Doğal Kaynaklar, Ekoloji, Gündem, İklim Değişikliği, Kent, Topluluklar, Yenilenebilir Enerji, Yeşil alanlar
Fransa’da geri dönüştürülmüş şişelerin fiyatlarını daha ucuz olacak

Fransa geri dönüştürülmüş şişelere sahip ürünleri yeni plastik şişelerde gelen ürünlere göre daha ucuz yapmak için adımlar atacağını duyurdu. Plastik

Kapat