Çevre için ilham veren kadınlar I: Vandana Shiva

Çevre hareketinde kadın gücüne inanıyoruz. Her ay takipçilerimizle ilham olabilecek bir kadının yaşam öyküsünü ve çevre mücadelesini paylaşıyoruz. İlk konuğumuz tohum hakları savunucusu Vandana Shiva.

Bazı insanlar vardır ki, enerjisini dünyanın dengesine adar. Bu bir şaman da olabilir bir bilim insanı da… Meslek, etnik köken, cinsiyet, ekonomik durum ve nice değişken bu gerçeği değiştirmez. Aslına bakarsanız, “doğayla senkronlanmayan bir hayatınız varsa acilen yaşamınızı bir gözden geçirin” derim. Çünkü bizimle gıdayı, evlerimizi, havayı ve suyu paylaşan dünya ile uyumlu bir yaşam iklim krizi adına atabileceğimiz en büyük kişisel adım. Tabii ki kendi bütünsel sağlığımız adına da.

Tarihte birçok kıymetli isim, türlerin dengeli bir yaşamı olması için çalıştı ve bazıları halen çalışmaya devam ediyor. Vandana Shiva da bu isimlerden. Yerel tohumlar, gıda politikaları ve yeryüzü demokrasisi kavramlarına yakından bakmak isteyen her kimse, kendisine bir yolu düşer.

“Tohum sadece yaşamın kaynağı değildir. Varlığımızın temelidir.”

Hintli çevre aktivisti ve küreselleşme karşıtı yazar Vandana Shiva, endüstriyel tarım karşıtı çalışmaları ve ekofeminist yaklaşımları ile bilinir. Manastır eğitiminin ardından üniversitede fizik öğrenimi gören Vandana Shiva, 1975 yılında Western Ontario Üniversitesi’nden “Kuantum Teorisinde Saklı Değişkenler ve lokalite” tezi ile felsefe doktorası aldı.

Babasının mesleğinin (orman koruyucu) de etkisiyle çocukluğundan beri doğa ile iç içe bir yaşamı oldu. Doktora için ülkesinden ayrılmadan önce çocukluk anılarını tazelemek amacıyla çıktığı yürüyüşlerde, oradaki ağaçların artık yerinde olmadığını, akarsuların kuruduğunu gördü. Hindistan’da kereste mafyası meşe ağaçlarını kesip, yerine başka ağaçlar dikiyordu. Beslenmesini ve yakacağı ormandan sağlayan kadınlar eli silahlı erkek yapılanmasına karşı yapabilecekleri en güçlü eylemi yaptılar ve ağaçlara sarıldılar. Evet o zamandan beri çevre eylemlerinde ağaçlara sarılıyoruz! Chipko hareketi, 1973 yılında Hindistan’da başlayan ve kadınlar tarafından organize edilen bir orman koruma hareketidir. Vandana Shiva hareketin sözcüsüdür.

BUNU DA OKU:  Slow Cheese Bodrum Peynir Festivali başlıyor!

Vandana Shiva; Chipko hareketi, kadınlar ve çevre alanındaki çalışmaları nedeniyle 1985 Birleşmiş Milletler Kadın Konferansı için Nairobi, Kenya’ya davet edildi. Konferansta ağırlıklı olarak sınırsız büyümeyi amaçlayan kalkınma modellerinin yarattığı tahribatlar ele alındı. Çevresel yıkımın kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri ilk kez bu konferansta net şekilde ifade edildi. 1988 yılında yayınlanan ve Vandana Shiva’nın ilk kitabı olan Staying Alive -ki en sevdiğim kitaplarından da bir tanesidir.-, kadın-çevre arasındaki ilişkiyi ve sözcüsü olduğu Chipko hareketini dünyaya duyurdu. Evet, yazmak özellikle söz konusu olan kadın ve doğa ise politik bir eylemdir.

1991 yılında, yerel tohumlar ve çeşitliliğinin korunmasını hedefleyen, kelime anlamı “dokuz tohum” olan Navdanya vakıf tescillendi. Navdanya’nın kökleri ise Chipko hareketine dayanıyor denilebilir. Vandana Shiva, katıldığı bir konferans sonrası Yeşil Devrim’i oluşturan endüstriyel tarım ve monokültür algısının insanlık ve doğa için ne kadar korkunç bir durum olduğunu düşündü. Bunun üzerine köy köy dolaşıp insanlara ellerinde hangi tohumlar olduğunu sorup tohum toplama işine başladı. Toplanan tohumlar tohum bankalarını oluşturdu. Navdanya’nın tohum bankalarını müze gibi düşünmemek lazım, çünkü bu bankalarda her şey canlı. Tohumlar her yıl ekiliyor ve değişen iklim koşullarına bağlı olarak verimlilikleri ele alınıyor. Son 30 yılda 150 tohum bankası kuran Navdanya’daki tohum çeşitliliğini bir örnekle açıklayacak olursam 4 bin çeşit pirinç tohumunu sakladı, korudu ve ekmeye devam ediyor.

Gelelim yeryüzü demokrasisi kavramına. Yeryüzü demokrasisinin kökenleri “Dünya Tek Ailedir” anlamına gelen Vedik gelenekteki “Vasudhaiva Kutumbakam” ifadesine dayanır. Tek bir aile isek dünyanın sunduğu tüm kaynakları da dengeli bir şekilde kullanmak zorundayız. Bu nedenle ekonomi, insan ve çevre dengeli bir ilişki kurmalıdır. Yeryüzü demokrasisi lineer bir kalkınma yerine döngüsel bir modeli teşvik eder.

BUNU DA OKU:  Kentsel tarım için: Ek Biç Ye İç

Yirmiden fazla kitap yazan, endüstriyel tarımın karşısında olup yerel hareketlere destek veren, dünyayı dolaşıp gıda politikalarını anlatan Vandana Shiva hakkında söylenecek çok fazla şey var elbette! Öte yandan kendisinin şu sözüyle bitirmek yerinde olacak.

“Ekolojik dünyada her şey bir evrimdir. Kuantum dünyasında her şey potansiyeldir. Bu da her an hangi potansiyele doğru evrildiğiniz konusunda bir rolünüz olduğu anlamına gelir.”

Kaynak

Yeryüzü Demokrasisi, kitap, Vandana Shiva

The seeds of Vandana Shiva, belgesel

The Violence of Green Revolution, kitap, Vandana Shiva

navdanya.org

*The seeds of Vandana Shiva (Vandana Shiva’nın tohumları) belgeseli, 22 Kasım-6 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek olan Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali‘nde izleyici ile buluşuyor.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ayça Ceylan

Performans sanatçısı, sürdürülebilirlik yazarı ve Body in Perform’un kurucusu Ayça Ceylan; karşılaştırmalı mitoloji,  dans, psikoloji, herbalizm, edebiyat ve teknoloji gibi disiplinleri bir arada kullanarak algılama süreçlerimiz hakkında  mekana özgü performanslar üretmektedir. Performanslarında bedenin ve mekanın birbirini nasıl inşa ettiği,  onarım, beden politikaları ve türlerarası çeşitlilik üzerine araştırmalar yapar. Ceylan, performanslarında ve  atölyelerinde sanat alanları haricinde arketipsel hafızayı etkileyecek kamusal alan, terkedilmiş alan, doğa ve antik  kent gibi birçok alanı tercih eder. Ritueller, tanrıça kültleri, sembolizm ve doğa ile uyumlanmak en büyük  destekçilerindendir. Üretimlerinde canlı sanat, video, fotoğraf, yerleştirme ve sanatçı kitabı gibi araçları kullanır. Ceylan; Türkiye, Japonya, Hindistan, ABD ve İngiltere’de birçok sanat alanında performanslar gerçekleştirmiş,  atölyeler düzenlemiş ve konuk sanatçı programlarına davet edilmiştir. Ayrıca Duru, Reflect Studio, Mesele Slow  Design ve Giyi gibi sürdürülebilir markalarla performatif işbirlikleri yapmıştır. Ceylan, Milliyet Sanat’ta sanat  yazarlığı yaptı. Cumhuriyet Gazetesi Pazar Eki’nde “Dairesel Flora” köşesiyle çevre yazarlığı yapmaktadır.  Performans belgeleri bazı özel sanat koleksiyonlarında bulunmaktadır.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Banner Right Side, Ekoloji, Gıda
Yeşil Posta: Ülkemizden ve dünyadan haberler

#1 İstanbul’da barajlardaki doluluk, sonbahar yağışlarının azalması nedeniyle yüzde 39.7’ye düştü. Kaynak: Sözcü #2 Hatay’da sezon boyunca 3 bin ton

Kapat