2020 Biterken 8 İyi Haber

Son 10 yıldır her yıl biterken bir yıl değerlendirme yazısı ele alırım. Bu yıl ise hepsinden farklı oldu. 2020 yılına Avusturalya’daki orman yangınlarıyla haberiyle başladık. İlk başında geride bıraktığımız hiçbir yıldan farkı yoktu. Uzun bir süre dünya Çin’de başlayan virüse pek kulak asmadı. Ta ki virüs kapımızı çalana kadar. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre pandemi 2.Dünya savaşından bu yana ruh sağlığımızı en çok etkileyen toplum olayı olmuş. Adeta bir bilimkurgu filmindeymişiz gibi bir yaşam sürdüğümüz 2020’de, bizi bu hale getiren virüs nereden geldi? Herkes başımıza bu gelenden nasıl kurtulacağız diye soruyor. Ancak her felakette olduğu gibi, buraya nasıl ve neden geldiğimizi de sorgulamamız, bir daha bunları yaşamamız için önemli.

Pandeminin getirdiği zorunlulukla eve kapanınca, tüketim çılgınlığı yerini türetmeye bıraktı. Evde artan ekmekten makarna, kullanmadığımız kotlardan yeni ev tekstili ürünleri yapmaya başladık. Alışveriş merkezleri yerine parklara, açık alanlara attık kendimizi. Tabii pandemi birçoğumuzu hem maddi hem manevi olarak çok yordu. Unutulması zor kayıpların yaşandığı bir yıl oldu. Bunun yanında toplumdaki eşitsizlikler iyice su yüzüne çıktı. Eğitimden, sağlığa daha evvel görmezden gelinen tüm gerçeklerle yüzleştik. Bunun yanında iklim değişikliği gıdamızı ve geleceğimizi tehdit etmeye devam ediyor.

2020 birçok açıdan çok yorucu bir yıl oldu. Ama 2020’de bazı güzel haberler de olmadı değil. Herşeye rağmen umut dolu olduğumuz sağlıklı bir yeni yıl olmasını dileriz.

Sofralar 25 tarım zehirinden kurtuldu

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin öncülüğünde 100’ü aşkın kurum ve inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, insana ve çevreye zarar veren tarım zehirlerinin yasaklanması için 23 Kasım 2019’da Zehirsiz Kampanya’yı başlattı. Kampanya kısa sürede kamuoyunda yankı buldu ve kampanyanın talepleri ile ilgili TBMM’de 3 soru önergesi, 1 araştırma önergesi verildi. Kampanyaya 146 bin kişi imza vererek destek oldu.

Kampanya olumlu sonuç verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı 25 pestisit etken maddenin yasaklanmasına, 7 etken maddenin de kısıtlanmasına karar verdi. Zehirsiz Kampanya’nın olumlu sonuçlarından biri de “tarım ilacı” olarak bilinen pestisitlerin aslında zehir olduğuna dair farkındalık yaratılmasıydı. Kampanya mesajı sosyal medyada toplam 13 milyon kişiye ulaştı; yazılı, dijital ve görsel basında 830 kez haber yapıldı.

BUNU DA OKU:  Bu çantalar eski hava yastığı ve emniyet kemerlerinden yapılıyor

Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, gıda güvenliğini ilgilendiren farklı konularda da çalışma ve platform olarak yoluna devam etme kararı aldı.

Gıdada sansür içeren kanun maddeleri geri çekildi

Gıdayla ilgili yayınlara yönelik sansür içeren maddeler barındıran “Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” başlıklı torba yasanın TBMM gündemine gelmesinin ardından, bu yıl bir araya gelen Gıda Hareketini Birlikte Büyütmek oluşumu bir kampanya başlattı. Kampanya ile gıdaya yönelik sansür içeren maddelerin geri çekilmesi talep edildi.

Kampanyaya kısa sürede pek çok STK destek verdi ve imzacı kurum sayısı 80’e ulaştı. Yan yana gelen kurumlar konuyla ilgili kamuoyu yaratmak için bir strateji hazırladı ve sosyal medyayı kullanarak mesajlarını kısa sürede pek çok insana ulaştırdı.

Kampanya hem medyanın hem de kamuoyunun ilgisini çekti ve gündem yarattı. Sansürü ifade eden sosyal medya postları yüz binlerce kişiye ulaştı ve kısa sürede 27 bin 781 kişi kampanyayı imzaladı.

Sosyal medyanın etkin kullanılması sonucu kampanyanın beşinci gününde güzel haber geldi ve gıdada sansür içeren maddeler torba yasadan çıkarıldı.

Doğa için tehdit olan Madde 6, torba yasa teklifinden çıkarıldı

5 Ekim’de Meclise getirilen Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, maden ve enerji şirketlerinin doğayı tahrip etme pahasına faaliyetlerine devam edebilmelerine olanak tanıyordu. Bu nedenle 107 kurum ve topluluk torba yasanın geri çekilmesi için bir araya geldi ve bir imza kampanyası başlattı.

Özellikle şirketlere ruhsat sahası dışında geçici tesis kurmalarına izin verecek olan Madde 6, orman ve tarım alanlarının madenciliğe açılabilmesi açısından büyük bir risk taşıyordu. Sosyal medyada #TorbaYasayıGeriÇek ve #Madde6yıGeriÇek etiketleriyle paylaşımlar yapıldı. İmzalar TBMM Başkanlığına teslim edildi. 42 bin 899 kişinin destek olduğu kampanyayla ilgili Meclis’ten iyi haber geldi: Madde 6 yasadan çekildi. Ancak, ilgili teklifin geriye kalan maddeleri yasalaştı.

BUNU DA OKU:  Dünyanın en hızlı arabası artık %100 elektrikli: Tesla Motors yeni bataryasını tanıttı

Yüzlerce yaban hayvanı kurtarıldı

2019 yılında başlayan ve nesli tehlike altındaki kuş türlerinin av listesinden çıkarılmasını hedefleyen Yaşasın Kuşlar kampanyası, 2020 yılında avcılığın tamamen yasaklanmasını hedefleyen yeni bir kampanyaya dönüştü.

Avcılık Yasaklansın hareketine 234 kurum ve 72 bin kişi destek verdi. Kampanya çerçevesinde oluşturulan kamuoyu pek çok noktada işe yaradı. Tunceli, Isparta ve Antalya’daki keçi, Eskişehir’deki kızıl geyik, Şanlıurfa’da ceylan avı ihaleleri iptal edildi; yaban hayvanları avlanmaktan kurtarıldı.5

Kömürlü termik santral kapatıldı

Temiz Hava Hakkı Platformu’nun yürüttüğü #TemizHavaHaktır kampanyasında 100.000 imza toplandı ve 1.000.000’a yakın sosyal medya paylaşımı yapıldı.

Kampanyanın kamuoyunda etki uyandırmasının ardından güzel haber geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez birlikte bir açıklama yaparak Sivas, Zonguldak, Kütahya ve Kahramanmaraş’ta bulunan 5 kömürlü termik santralin tamamen kapatıldığını duyurdu.

Çevre yatırımı yapmayan kömürlü termik santrallerine çalışma izni verilmemesi için yürütülen kampanya devam ediyor. Çünkü söz konusu santraller “geçici izin belgesi” ile çalışmalarını sürdürüyor.

Sivil toplumdan Paris Anlaşması’nın onaylanması için çağrı

Türkiye son 10 yılın en kurak yılını yaşadı. Yaşanan kuraklık, aşırı yağış ve fırtına gibi iklim anomalileri tarımsal üretimi de etkiledi. Yağışsız geçen kış ve kurak yaz yüzünden yeraltı su seviyesi de düşünce kuyularla birlikte mahsuller de kurumaya başladı. Üretim takvimi, girdi ve ürün miktarı büyük oranda olumsuz etkilendi.

12 Aralık 2015’te kabul edilen Paris iklim Anlaşması’nın 5. yıldönümünde Türkiye’de iklim alanında çalışan sivil toplum örgütleri ortak bir açıklama yaparak Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep etti. Türkiye 2021 yılına, Paris Anlaşmasını imzalamasına rağmen hala onaylamayan 7 ülkeden biri olarak giriyor.

Türkiye Çevre Ajansı kuruldu

Yeni bir yasayla çevre kirliliğini önlemek ve yeşil alanların korunmasına, iyileştirilmesine ve geliştirilmesine katkı sağlamak, döngüsel ekonomi ve sıfır atık yaklaşımı doğrultusunda kaynak verimliliğini artırmak ile ulusal ölçekte depozito yönetim sistemi kurulmasına, işletilmesine, izlenmesine ve denetimine yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere Türkiye Çevre Ajansı kuruldu. Umuyoruz bundan sonra ülkemizde çevreyle ilgili kararlar rant değil, ileriye dönük bir vizyonla insan ve tüm canlıların yaşam haklına saygı duyularak verilir.

BUNU DA OKU:  Bu dönemde mahalle esnafını korumak için neler yapabiliriz?

Covid-19 Dolayısıyla Sokağa Çıkma Yasakları Hava Kalitemizi İyileştirdi

Ekosfer Derneği’nin hazırladığı “Virüsten Kaçarken İklim Krizine Yakalanmak” raporu, koronavirüs salgınında uygulanan sokağa çıkma yasaklarının hava kirliliğine etkisini ortaya koydu. Türkiye’deki beş kentte hava kirliliğine yol açan PM10 ve NOx (Azot oksit) derişimlerinde kapanma dönemlerinde belirgin bir azalma oldu ve hava kalitesi iyileşti. Bu geçici iyileşmenin kalıcı hale gelmesi ve iklim krizinin büyümemesi içinse salgın sonrası toplu taşıma, bisiklet ve temiz enerjiyle çalışan araçların daha çok kullanılması gerekiyor.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Ergem Şenyuva

İstanbul'da doğdum büyüdüm. Hep bu şehri, kültürel ve doğal mirasını koruma derdindeydim. Bir yandan yeşili ve doğayı nasıl gelecek nesillere bırakırız kaygım vardı. 2006 senesinin sonunda hayatımı değiştiren olay oldu ve kızım doğdu. Yaptığım her şeyi sorguladığım ve tekrardan en başa döndüğüm bir dönemden sonra, kurumsal hayata veda ettim. 2009 yılında Al Gore'un iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefleyen Climate Project derneğinin Türkiye temsilcisi oldum. İklim değişikliğini ve yaşadığımız dünyanın nelerle karşı karşıya olduğunu fark ettikçe, elimi taşın altına sokma zamanı geldi diye düşündüm. 2010 yılının sonunda Yeşilist'i kurdum. Bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimize, hepimizin atabileceği küçük adımlarla büyük şeyler başarabileceğimize inanıyorum.

Yorumlar kapatıldı.

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Ekoloji, Genel, Hayat
Yılbaşı sofranıza pancarlı kek ve pasta

Bu hafta, 2020 yılını uğurlayıp yeni yılı karşılıyoruz. Sizlere pancarlı bir kek tarifi vermek istiyorum. Arzu ederseniz bir kek olarak

Kapat