Bu ekmekler nereye gidiyor?

Yemeklerin çöpe gitmesini önleyebilmenin çok önemli bir mesele olduğunu nasıl anlatabilirim diye düşünürken internette kısa bir araştırma yaptım. Hem kendimizi motive edebilmek hem de durumun vehametini anlayabilmek adına karşılaştığım çarpıcı sonuçlar birkaç rakamı sizinle de paylaşmak istedim: Bilinçsiz tüketim nedeniyle Türkiye genelinde çöpe atılan ekmeğin yıllık maliyeti 8,2 trilyon. Günde 284 bin, yılda ise 103 milyon 660 bin adet ekmek bayatladığı gerekçesiyle çöpe atılıyor. 
İsraf her türlü imkan ve varlığı gereksiz ve ölçüsüz şekilde harcama, saçıp savurma anlamlarına gelir. İsraf, çevre kirliliğinin temel unsurlarından biridir. Bu kirliliğin boyutunu kavramak için pirinç konusunda basit bir örneklendirme yapmak yeterli olacaktır.

Türkiye’de yaşayan 70 milyon kişi sofrasından günde bir pirinç tanesini çöpe atması durumunda, günlük 2,5 ton pirinç israf ediliyor demektir. 70 milyon kişi günde bir kaşık israf etse 250 ton, bir porsiyon israf etse 5.000 ton pirinç çöpe gidiyor demektir. Ziyan olan bir pirinç tanesini yetiştirmek amacıyla; tarlanın sürülmesi, tohumunun temini, ekilmesi, sulanması, gübrelenmesi, biçilmesi, işlenmesi, nakliyesi, depolanması, pazarlanması, pişirilmesi için ciddi bir emek ve enerji harcanmakta; bu işlemlerden dolayı havada, suda, toprakta ciddi bir kirlenme meydana gelmekte; kişisel ve global anlamda ciddi bir ekonomik kayıp oluşmaktadır.

-2(1)

İsraf olan pirinç örneğimizi dünyadaki 7 milyar nüfusa ölçeklediğimizde ortaya çıkacak ekonomik ve ekolojik kayıplar korkunç rakamlara çıkacaktır. Boşa yanan her ampül, boşa akan her damla su, çöpe giden her bir dilim ekmeğin global anlamda meydana getireceği kayıplar da bundan farklı olmayacaktır.
Bugün dünyada birçok insan sağlıklı ve yeterli beslenme imkanlarından yoksun bir şekilde açlıkla mücadele ederken, birçokları da sağlıksız gıdaları sağlıksız yollarla almaktan ya da gereğinden fazla tüketmekten kaynaklanan hastalıklarla mücadele etmekte.

Açıklanan istatiksel verilere göre dünyada 800 milyon insan açlıkla, bir milyar insan susuzlukla mücadele ediyor. Soframızdan çöpe giden yiyeceklerde, musluğumuzdan boşa giden sularda açlık ve sefalet içinde yaşayan insanların da hakları olduğunu unutmadan tüketimi azaltmak, kaynaklarımıza ve gıdamıza sahip çıkmak sağlıklı bir sosyal yapının ön şartıdır. İnsanların israf ve sorumsuzluk sınırları ise şaşkınlık verici. Oysa bir öğünden artan yemekleri bile değerlendirerek mutfak bütçenize ve ekolojiye büyük ölçüde katkıda bulunulabilirsiniz. Nasıl mı?

BUNU DA OKU:  İstanbul'un 5 doğal ekmek dükkanı


2323223(2)Tereyağlı Ekmek Pudingi


Bayatlayan ekmeklerinizi değerlendirmenin en güzel yolu, çocukların ise favorisi olacak bu kurtarma tarifini mutlaka bir gün yapmanızı tavsiye ederiz.
3 çorba kaşığı tereyağı
12 dilim ekmek
175 gram sarı üzüm
1 adet rendelenmiş hindistancevizi
2 su bardağından bir parmak eksik süt
4 adet büyük boy yumurta
1,5 çorba kaşığı kahverengi tozşeker
1,5 çorba kaşığı tozşeker

Kare bir cam tepsiyi yağlayın. Ekmeklerin kenarlarını kesin. Üzerlerine tereyağı sürün. Üçgen şeklinde kesin. Ekmek dilimlerini tek kat halinde tepsiye dizin. Üzerine sarı üzüm ve hindistancevizi serpin. Üzerine tekrar ekmek dilimlerini dizin. Sütü bir tencerede kaynatmadan ısıtın. Ayrı bir kapta yumurtaları ve kahverengi şekeri çırpın. Süte ilave edin. Bu karışımı ekmek dilimlerinin üzerine dökün. Üzerine hindistancevizi ve toz şeker serpin. Bu şekilde 45 dakika dinlendirin. Önceden ısıtılmış orta ısılı fırında üstü kızarıncaya dek pişirin.


-8Patatesli İspanyol Omleti


Bu yaratıcı kurtarma tarifi ile sınırlarınızı zorlayabilir, tarife sevdiğiniz malzemeleri de ekleyebilirsiniz. Buzdolabınıza bir göz atın ve peynirden pişmiş sebzelere, sosisten pişmiş etlere kadar bir çok çeşidi bu tarife ekleyin. Dilimlere bölüp, salata yanında servis edebilirsiniz.
3 adet patates
1 adet kuru soğan
4 yumurta
3 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyağı
Tuz-karabiber

Patatesin kabuklarını soyun ve yarım santimden daha ince halkalar şeklinde doğrayın. Halkalar büyükse ortadan bölerek yarım ay şekli verin. Soğanı küçük küçük yemeklik doğrayın. Tereyağı ve sıvı yağı tavaya koyarak kısık ateşte eritin. Üzerine patatesleri ve soğanı ekleyin. Tavanın üzerine bir kapak kapatarak orta ateşte patatesler yumuşayıncaya kadar arada karıştırarak pişirin. Yumurtaları geniş ve çukur bir kapta iyice çırpın ve istediğiniz baharatları ekleyin. Yumuşayan patatesleri yumurtanın üzerine ilave edin, karıştırın ve bir süre patateslerin yumurtayı çekmesini bekleyin. Yapışmaz tavanızı iyice yağlayın, hazırladığınız patates ve yumurta karışımını tavaya dökün. Önce bir yüzünü omlet tavadan ayrılıncaya kadar pişirin. Omlet tavadan ayrılır duruma gelince geniş bir servis tabağı yardımıyla ters çevirin ve diğer tarafını pişirin. Ilık ya da sıcak servis edin.

BUNU DA OKU:  Çocuklar için sağlıklı ve çiğ gıdalar


-11Ekşi Sütlü Çörek


Bozulmuş, tarihi geçmiş süt enteresandır ama çörekleri daha çok kabarık ve normalden daha lezzetli yapar. Ekşi kokan veya tadı çok ekşi sütü bu tarifte kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken tek şey sütün kesimemesi. Un fazla yoğurulmadığından elle hazırladığınız hamur mutfak robotu ile hazırlayacağınızdan daha hafif olacaktır. Çöreklerin gününde yenilmesi ya da dondurulması tavsiye edilir.

300 gr sade un
25 gr kabartma tozu
100 gr soğuk ve küp küp kesilmiş tereyağı
50 gr kuru üzüm
200 gr ekşi süt
1 çırpılmış yumurta
100 gr şeker

Fırınınızı 200C’ye ayarlayın. Bir kapta hamuru ve kabartma tozunu elekten geçirip, tereyağını da ekleyip kırıntı kıvamına gelene dek yoğurun. Üzümleri ekleyin. 
Ekşimiş sütü bir ısıtma kabına döküp hafif ateşte ılık hale getirin. Kabı ateşten kaldırdıktan sonra, yumurta ve şekeri ekleyip hamurun üzerine dökün ve karıştırın. Hamuru beş dakika dinlendirin ve hafif unlu bir yüzeye alıp küçük yuvarlak parçalar halinde yoğurun. Hamuru 1,5 cm kalınlığında diktörtgenler halinde açın. Yuvarlak kesici kalıplarla hamuuru altı cm çapında 12 parçaya kesin ve ters olarak pişirme kağıdının üzerine yerleştirin. Üzerlerine biraz un serpin ve pişirmeden önce hamurun 10 dakika kadar dinlenmesine izin verin. Bu sırada kabartma tozu maya görevini yerine getirir. Fırında 12 dakika içinde rengi koyulaşmaya başlayacaktır.


-5(1)Pilav Köfteleri

Pilav evlerde sık sık yapılan bir yemektir ve ister sade ister farklı malzemelerle yapılmış olsun, taze olmadığı durumda yenilmesi ilk yapıldığı an kadar lezzetli olmaz o yüzden pilavı değelendirmek çok akıllıca olacaktır.
3 su bardağı pilav
1 su bardağı rendelenmiş mozarella peyniri
2 büyük yumurta
1 tutam tuz, karabiber
1 diş dövülmüş sarmısak
1/2 su bardağı ekmek kırıntısı
1/4 su bardağı parmesan peyniri
1/4 su bardağı soğan, küp küp kesilmiş
1 limon rendesi

Büyük bir kap içinde sarımsak, pilav, mozarella peyniri, yumurta, tuz ve karabiberi karıştırın. Kıvam kazanabilmesi için oda sıcaklığında 15 dakika dinlendirdikten sonra ekmek kırıntıları, limon rendesi ve parmesan peynirini karıştırın. Pilav köftelerinizi bu karışımla kapladıktan sonra pilav köftelerinizi pişirme kağıdı üzerine yerleştirip önceden 220C ısıtılmış fırında 17-20 dakika arası pişirin. Taze sebze sotesi veya üzerine Alfredo sos ile şahane olur.

BUNU DA OKU:  Reklamlarla beslenen adam


-9Fırında Elma


Yapılması oldukça basit olan bu tarifte aldığınız ve kalmış olan elmalarınızı kullanmanız için şahane bir fırsat veriyor, sonuç ise gerçekten lezzetli. Ayrıca bu tarife kuru kayısı, kuru üzüm veya kuru incir gibi dilediğiniz kuru meyveleri de kullanabilirsiniz.

Bir porsiyon için büyük kırmızı bir elma seçiyorsunuz. Elmanın çekirdek yuvasını oyuyor ve içini,

1/2 tatlı kaşığı tereyağı
1 avuç kuru üzüm
1,5-2 tatlı kaşığı toz şeker (kahverengi şeker tercih sebebi)
1/2 tatlı kaşığı tarçın
2 karanfil ile dolduruyorsunuz

.

Elmayı ısıya dayanaklı bir kabın içine yerleştirip fırında pişiriyorsunuz. Fırından çıkartıp ılıkken kaymak ile servis yapıyorsunuz… Kaymağa alternatif yoğurtla da deneyebilirsiniz, enteresan ve güzel bir tat oluyor.

Kurtarıcı tariflerden başka gıdaları kullanmanın da çeşitli yolları var;
• Kekinizi fırından çıkardıktan sonra iki kat streçfilm ve bir kat da alüminyum folyo ile sararak bir ay boyunca buzluğunuzda saklayabilirsiniz.
• Buzdolabınızda uzun süre kalmış sebzelerinizi veya salata yapraklarını 30 dakika boyunca soğuk suda tutarsanız tazelenmelerini sağlarsınız.
• Temiz patates kabuklarının üzerine biraz tuz veya sevdiğiniz baharatları ekleyip fırına atarsanız, kendi çıtır cipslerinizi yapmış olursunuz. Çocuklar bunlara bayılıyor.
• Arta kalmış haşlanmış patateslerinizi çorbalara kıvam vermek için kullanabilirsiniz.
• Çürümeye yüz tutmuş muzlarınızı ezip krep karışımının içine ekleyebilirsiniz.
• Çürümeye yüz tutmuş muzlarınızı blenderda az süt ile karıştırıp sabah müslinizin üzerine dökebilirsiniz.
• Bayatlamış ekmeğinizi tazelemek için musluktan akan suyun altından hızlıca ekmeği geçirip, sallayıp sonra sıcak fırına koyup 10 dakika bekledikten sonra yumuşak ve taze olduğunu göreceksiniz.
• Tazeliğini kaybeden ekmeğinizi küp küp kesin, zeytinyağı, sarmısak ve sevdiğiniz baharatlı bir karışımla karıştırıp bir tepside dondurup, buzdolabı poşetlerine koyun. Dilediğinizde hazır krutonlarınız olacak.

Yeşilist bundan böyle okuyucularının desteğiyle ayakta kalacak.
Siz de Yeşilist’i beğeniyorsanız bize Patreon’dan destek olun.
Yeşilist Patreon Destek Ol


Nil Kayarlar Sarrafoğlu

1969 yılında doğdum. Aklım başıma geldiğinde ailemden sonra ilk doğayı sevdim. Taşı toprağı, çiçeği ve hatta böceği... Okudum, çalıştım ve büyük şehirlerde yaşadım. Dünya üzerinde doğanın en uzak yerlerine de gittiğim ve kaldığım zamanlar oldu, işte o zamanlarda kendimi çok iyi hissettim,. Döndüm dolaştım şimdi yine şehirdeyim. Bu sefer 4 yaşında bir oğlum var, onu doğanın içinde büyütmeye çalışıyorum, hafta sonları kaçıyoruz şehirden küçük köyümüze. Mutluyuz böyle şimdilik. Anne olduktan sonra dünyayı kurtarmak için ille de büyük kahraman olmak gerekmediğini anladım, anne olmak yetiyormuş! Atık yönetimi, enerji tasarrufu ve sağlıklı beslenme gibi konulara önem veriyoruz evimizde. Payımıza düşeni ve mümkünse daha fazlasını yapmaya gönüllüyüz ailece de. Yeşilist kanalı ile sesimi duyurabildiğim için mutluyum.

Bir cevap yazın

Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement Advertisement
Daha fazla Gıda, Tarifler
İçtiğinizin çorba olduğundan emin misiniz?

En iyi çorba evde yapılan çorba.

Kapat